Hortlağın 25 Öyküsü
AnonimHortlağın 25 Öyküsü Gönderileri
Hortlağın 25 Öyküsü kitaplarını, Hortlağın 25 Öyküsü sözleri ve alıntılarını, Hortlağın 25 Öyküsü yazarlarını, Hortlağın 25 Öyküsü yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Eğer evinde bir güzel beklemiyorsa dönüşünü, ona ev demezler; o zincirsiz bir hapishanedir.
Ormana girdiğinde, onları himaye eden gece, gözyaşlarına benzeyen sabah çiğleriyle elveda demiş.
Brahman, sen bu dünyanın sudaki kabarcık gibi kaybolan bir serap olduğunu bilmiyor musun?
Zenginliğin sonbahar bulutu gibi gelip geçici olduğunu bilmiyor musun? İnsan ne kadar iyi korursa korusun bilmez misin ki talihe de, dönek bir kadına da güvenemezsin; ikisinin sevgisi de sahtedir ve sahibine her an düşmanca bir tutum sergileyebilir. O nedenle akıllı kişi, eve zengin dönebileceği bir yaşamı sağlayacak güçlü bir başarı yolu bulmalı.
İşte görüyorsunuz ki eğer Kader istemiyorsa ölmek bile olanaksız.
İyi işlerden sevinç, kötü işlerden acı doğar; Bunların yegane kaynağı budur. Eğer sıkıntın acıya yol açıyorsa, iyi işler yap.
Kader ağlarını örüyor; kimse bu dünyada istediğini yapamaz. mesela bu gün dalgın bir halde dolaşırken bir mezarlığa gelmişim. Orada yerde yatan ölmüş bir adam gördüm. Tüm organları gevşemiş öylece yatıyordu. Onu gördüğümde onun bu durumuna imrendim ve şöyle düşündüm: Şu adam ne kadar şanslı; keder yükünü üzerinden atmış, yatmış dinleniyor!
doğrusu büyük insanların kalpleri, büyük denizler gibi, sarsılmaz ve güvenlidir.
Şu ölümlü, çirkin ve acıyla dolu beden için yoldan çıkmış olanlara bak!
Ardından karanlığın menekşe rengi giysisine bürünmüş, aşk taşıyan, ceylan gözlü gece ortaya çıkmış.
Oğlum Çandravaloka, sana bir tavsiyede bulunacağım. Biliyorsun ki bu dünyada yaşayan her canlı ölümden korkar. Öyleyse neden sebepsiz yere şu zavallı geyikleri öldürüyorsun? Tanrı silahı korku içindeki canlıları korumak için verdi. O halde sen de düşmanlarını yok edip halkını doğrulukla yönet ve bu geçici yaşamı, tanrının verdiği savaş atlarıyla, savaş filleriyle koru. Yöneticilikten tat al, hediyeler bağışla, ününü tüm dünyaya yay; ama zalim ölüm sporunu yapma, bu çirkin avlanma işine bir son ver. Katil, kurban ve atın yan yana olduğu bu zararlı işin kime ne faydası var?
Henüz genç ve kuvvetliyken kutsal suları ziyaret etmeliyim. Ne zaman ne olacağını kim bilir, vücut bir anda yok oluyor.
Bu kralın ülkesinde insanlar ancak gözlerine duman kaçtıklarında ağlarlarmış; karasevdaya düşmüş yaşayan ölüler hariç, hiç ölümden söz edilmezmiş. Bekçilerin ellerinde saf altından sopalar bulunurmuş. Kral her yönüyle zengin bir insanmış, lakin tek bir kederi varmış; o da bir çok karısı olduğu halde hiç oğlunun olmaması imiş.
Kişi, güç bir töreni doğru uygulasa da, aklı sağlam, cesareti tam ve tereddütü sıfır olmadıkça başarıya ulaşamaz.