Hoşçakal Diyemeden Sana
Nur SümeyraEn Eski Hoşçakal Diyemeden Sana Sözleri ve Alıntıları
En Eski Hoşçakal Diyemeden Sana sözleri ve alıntılarını, en eski Hoşçakal Diyemeden Sana kitap alıntılarını, etkileyici sözleri 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Kaybetmeyi göze alacaksın evlat! Bunu, kendini bulmak için yapacaksın. Bırak kaybolsunlar hayatından, eksilsinler. Varlıklarıyla senin yokluğuna neden olanlar, gerçekten olmayıversin ne var ?
Sayfa 176
Unuttuğunu sandı. Bilmeden ,çok özledi .
Oysa hiç veda etmemişti.
Koca bir ‘hiç’ içinmiş..
En çok zaman koyar insana. Harcanan zaman. Telafisi olmayan, geçip giden, bittiğinde seni de tüketmiş olan, içinde koca bir acı ve derin izler bırakan zaman.
Hayatın da sana gülümsemesini istiyorsan hep gülümse.
Çocuk her sorun çıkardığında, anne baba birinci sıraya maddeyi koydukça, çocuk duygulardan soyutlanıyor, anne-babasına birer meta gibi bakmaya başlıyordu. Arada yaşanan ilişki, böylece gerçek anlamda aile olmaktan uzaklaşıyor, öfkeyle dolu insanların bir araya geldiği bir birlikteliğe dönüşüyordu.
Toplum öfkeyle dolu, potansiyel bir bomba!
“Nasılsın?” sorusunun anlamı, aynada kendinin nasıl göründüğünü öğrenmekti. Bunun için beklenirdi “sen nasılsın?” karşılığı.
Özgürlüğe meftun ruh, beden denilen hapishaneden ancak uykudayken ayrılabiliyordu.
“..irin tamamen akmadan, hiçbir yara iyileşmez.
Ve geçmişin yaraları kutular içinde saklandığı sürece irin daha da koyulaşır, akması daha da zorlaşır.”
Bir yolculuğa başlamıştı içinin sarp yollarında, bu yolculuğu tamamlayacaktı.
Ait hissetmediği bir yaşamı sürdüren insanlarla doluydu evren. Ait hissetmediği okula giden, ait olmadığını hissettiği aileye mensup, ait hissetmediği eşe mecbur, ait hissetmediği şehre mahkum, ait hissetmediği evde hapis insanlar yığınıydı toplum. Çok az insan bu durumun farkındaydı. Ve pek azı bu farkındalığı, ait olduğu şeyi bulmak adına, aykırılık pahasına, eyleme dönüştürerek harekete geçiyordu.
Sayfa 130Kitabı okudu
nasıl özledim bu hissi.
Erkenden kalkar, bisikletine biner, ara yollardan Konya Yoluna çıkar, pedal çevirirdi saatlerce. Bu, onun için bir tutkuydu. Yol boyu gitmeyi, daha doğrusu “gidebilme” fikrini seviyordu o.
Sayfa 3Kitabı okudu