Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Kanun ve Mukavelelerin Tanzim ve Tefsirine Ait Kaide ve Asıllar

Hukuk Mantığı ve Tefsir

Ali Himmet Berki

Hukuk Mantığı ve Tefsir Gönderileri

Hukuk Mantığı ve Tefsir kitaplarını, Hukuk Mantığı ve Tefsir sözleri ve alıntılarını, Hukuk Mantığı ve Tefsir yazarlarını, Hukuk Mantığı ve Tefsir yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
278 syf.
9/10 puan verdi
·
11 günde okudu
Hukukta yorum üzerine iyi bir kitap
Hukukî yorum üzerine yazılmış bir kitap... Hukukî metinleri anlamlandırmada bir perspektif katıyor. Beşinci bölüm tefsir kaideleri ve altıncı bölüm tefsir tatbikatları kitabın en yararlı kısımlarını oluşturuyor. Öncesi de burayı anlatabilmek için adeta bir birikim sağlıyor diyebiliriz. Kemal Gözler "hukuka giriş" kitabında daha net anlatıyordu bence. Oradaki yorum kurallarının daha geniş sunulması burada var. Önsözde Ali Himmet Berki; eskiden fıkıh usulünun yerini tutan derslerin hukuk fakültelerinde olmamasının eksikliğini gidermek amacıyla kanunun içindeki kaideleri derledim, diyordu. Zihnin kanunları oluşturan kurallarla örülü bir yorumlama tarzı oluşturması hedefleniyor. 1948 dili haliyle ağır gelir. bir çok hukuki terimin değişmesi bunda önemli bir etken. Aşina olmayan okuyucuyu zorlayabilir. Bir sözlükle beraber okumanızı tavsiye ederim.
Kemal Gözler
Kemal Gözler
Hukuka Giriş
Hukuka Giriş
Hukuk Mantığı ve Tefsir
Hukuk Mantığı ve TefsirAli Himmet Berki · Güney Matbaacılık · 19486 okunma
Bazen Kanunen zorlaştırmak uygulanırlığa zarar veriyor
Meşakkat teysiri celbeder. Yani güçlük zamanında kolaylık gösterilmek icabeder. Bu kaide çok mühim ve hukukda tâli nâzım vazifesi gören bir esasdır. (...) Bazı hâdiselerde kanunların hâkim olmaması bu esas gözetilmediğindendir. Bugün memleketimizde birçok kimselerin evlenmek için evlenme memuru huzuruna gitmiyerek, eskisi gibi iki şahid huzurunda evlenmelerine, itiyadın tesiri ile beraber, -ilân ve muayene mecburiyeti gibi bazı zorlukların sebebiyet verdiğini ve hukuku tasarrufiyeye müteallik akid ve muamelelerin tescil ettirilmemesi -iktihamı cidden güç olan bir takım merasim ve mükellefiyetten neş’et ettiğini ve mirasa âit muamelelerin istenildiği gibi cereyan etmemesi iştirak halinde mülkiyet gibi -pratik olmayan hüküm ve güçlüklerden ileri geldiğini ve vasiyyetin sımsıkı bir takım şekillere bağlanması insanların son arzularını beyanlarını güçleştirdiğini ve bu yüzden bir çok vasiyyetlerin hükümsüz kaldığını görüp hissetmemek kabil değildir.
Sayfa 157 - Güney matbaacılık Ankara-1948Kitabı okudu
Reklam
Örf, Adet ve Teâmül nedir?
Örf ve âdetten başka bir de teâmül tâbiri vardır. Bunlar müradif(eș anlamlı) gibi kullanılır. Fakat aralarında fark vardır. Hükümlerini izahdan evvel bunların mahiyetlerini ve aralarındaki farkı düşünmek faydalı olacakdır. Evvelâ örf, bilmek ve tanımak manasınadır. Maruf, iyi görünen ve tanınan şey demekdir. Marufun mukabili münkerdir. İslâm hukukçuları örfü, aklıselimin iyi gördüğü şey diye tarif ederler. Bu şey marufdur denince bu mâna anlaşılır. Âdete gelince: Âdet itiyad (alışkanlık) edilen, işlenegelen şey demekdir. Teamül, âdetle müradifdir(eș anlamlı) . İstimali galip olan (kullanımı yaygın ) demekdir. Âdet ile aralarında mâna itibarile fark yokdur. Yalnız örf ile bunlar arasında bazı farklar vardır. Şöyle ki: -Örf daima iyi olan şeydir. -Fakat âdet ve teâmül iyi veya kötü olabilir. İyi âdet, fena âdet, iyi teâmül, fena teâmül denir. Lâkin, iyi örf, kötü örf denmez. Çünki “örf” ün mânasında iyilik mündemicdir. Bundan başka amelde örf aklıselime istinad eder. Âdet ve teâmülde ise makûl olup olmamak düşünülmez.
Sayfa 95 - Güney Matbaacılık Ankara - 1948Kitabı okudu