Ahlakı, hukuk ilminin zaten belirlenmiş olan alanına müdahale etmiş gibi görmek anlamına gelen bu ayrım-hukuk ahlak ayrımı- sadece Avrupa’da 16.yüzyıldan 19.yüzyıla kadar gerçekleşen belli felsefi ve tarihi gelişmelerin sonucu değil, aynı zamanda bu felsefi söylemi üreten kültürün kendisinin kurucusu hatta temsilcisidir.