Hüküm Dergisi - Sayı 90 (2020 Haziran)
Hüküm DergisiHüküm Dergisi - Sayı 90 (2020 Haziran) Gönderileri
Hüküm Dergisi - Sayı 90 (2020 Haziran) kitaplarını, Hüküm Dergisi - Sayı 90 (2020 Haziran) sözleri ve alıntılarını, Hüküm Dergisi - Sayı 90 (2020 Haziran) yazarlarını, Hüküm Dergisi - Sayı 90 (2020 Haziran) yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
“Dünya ihtiyarladıkça Kur’ân gençleşiyor.”*
Kur’ân her dem tazedir. Asrî değil a’sâridir. Her asırda onun goncaları yeniden açılır. Zaman hazan yelleri önünde savrulurken o zamana yön ve yol gösterir. Goncaları her mevsimde yeniden açıyor, kâinatın sırlarını yorumluyor. Kur’ân, ilmi mucizelere hâvi olarak her mevsimde nikap ve örtüsünü yeniden açıyor."
Sayfa 43 - *Tirmîzi,Hadis No:2906 | Mustafa ÖzcanKitabı okudu
"Ey düşmanım, sen benim ifadem ve hızımsın;
Gündüz geceye muhtaç, bana da sen lazımsın!.."
Sayfa 42 - NfkKitabı okudu
"Kâinatın satırlarını dikkatle mütalâa et. Zira onlar, Mele-i Âlâ'dan sana gönderilmiş mektuplardır. Eğer düşünürsen muhakkak ki o satırlarda Allah'tan başka her şeyin fâni olduğu yazar."
Sayfa 34Kitabı okudu
"Beden-i şerif toprağa konulunca yaşanan atmosferi şöyle anlatmaktaydı Sahâbi Enes (radiyallahu anh): “Biz onun defnindeyken henüz daha ellerimizdeki toprağı silkelemeden kalplerimizi (kalplerimizin hallerini) beğenmedik.”*
Kıyametin ilk alâmeti zâhir olmuştu artık. Beklesin şimdi Dünya bundan böyle kargaşaları. Beklesin bundan böyle geride bıraktığı yıldızlar misali güzide Sahâbe’nin kıymetini bilmeyenlerin oluşturacağı fitne yumaklarını.
Nübüvvet nûrundan on dört asırlık bir mesafeyle istifadeye çalışan biz acizler, bizler için buyurduğun “kardeşlerim” ifadesiyle teselli olduk her
dem Sultanım! Her an o ifadenin müjdesiyle aydınlandı pürmelal gönüllerimiz. Cemâlûllah’ı seyredip mahşer günü seninle olabilmektir en büyük temennimiz..."
Sayfa 32 - *Tirmizî, “Menâkıb”, No: 3618. | Ömer Faruk KorkmazKitabı okudu
"Bu süreçte Cemaatle namaz, istediğimizde camiye gidebilmek, eş dost ,akraba ziyareti bir kenara hiçbir şeyden korkmadan, sağdan soldan bir zarar gelir endişesine kapılmadan serbestçe dışarıda dolaşmanın bile ne kadar büyük bir nimet olduğunu iliklerimize kadar hissettik. Şu duaya bir bakalım: ‘Allahım! Bize, nimetlerini elimizden alarak değil, devam ettirerek farkına varabilmeyi nasîb eyle’. İşte, dengemiz bu olmalıdır."
Sayfa 25 - Cihad AyanKitabı okudu
"Müslüman sebepleri yerine getirir, tevekkülü azık yapar, zaferi Allah’tan bekler. Kuvvet de kudret de Allah’tandır."
Sayfa 22Kitabı okudu
"...Fatih, tarizlere dayanamayıp fetihten önceki son gece, Akşemseddin’in çadırına gider, o da kendisine, “Bu kal’anın Fatihi sen olasın deyü âlem-i şehzadelikte sana tebşir etmiştik. Allah’ın inayetiyle fetih müyesser olacak.” der. Fatih, daha açık müjdeler isteyince Akşemseddin, “Yarın sabah şu kapıdan (Topkapı) hisara yürüyüş ola, izn-i Hüdâ ile bâb-ı zafer fetholup ezan sadası ile surun içi dola, gün doğmadan gaziler sabah namazını hisar içinde kılalar.”
Akşemseddin Hazretleri -Allah Teâlâ’nın inâyetiyle- “Yarın sabah şu kapıdan (Topkapı) hisara yürüyüş ola…” der. Öyle olur. -Herşey Allah’tandır.- Sabah ezanı surlarda okunur. 29 Mayıs’ta İstanbul İslâm’ın olur."
Sayfa 21Kitabı okudu
Bugün olsaydı İstanbul'u fethedebilir miydik? Eğitim sistemimiz yeni bir Fatih yetiştirebilir mi? Kumandanlara cihad ruhunu aşılayacak, Efendimiz'in (Sallallahu aleyhi vessellem) müjdelediği zaferleri "Kızıl Elma" olarak gösterecek Akşemseddin gibi bir üstadlarımız var mı? Fatih'in emanetini koruyabildik mi?
Kilise, ne Kudüs'ü ne Rumeli'yi ne de İstanbul'u unuttu. Biz Fatih'in ruhundan uzaklaştıkça Kilise ilerledi. Rumeli'yi kaybettik, Alemi-i İslam işgal edildi. Yitirdiğimiz her manayı ancak Fetih ruhunu kuşanırsak yeniden kazanabiliriz.
Sayfa 23Kitabı okudu
Ayasofya kubbesiyle, sütunuyla İslâm'ındır, İslâm'ın kalacaktır.
Sayfa 7 - Hüküm DergisiKitabı okudu
AYASOFYA'YI AÇMAK
Ayasofya'yı yeniden İslam'a açmak her türlü korkuya meydan okumaktır. Çünkü Ayasofya, hem izzetimiz, hem de iffetimizdir. İffetine el uzatılan bir kişi nasıl sağına, soluna ya da mütecavizlerin kaç kişi olduğuna bakmadan meydan yerine çıkıp, çiğnenen iffetin hesabını sorarsa Ayasofya da mutlaka hesabı sorulması gereken bir vebal merkezidir.
Sayfa 7 - Hüküm DergisiKitabı okudu