Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Hunlar Hakanı Attila

Nic Fields

Hunlar Hakanı Attila Sözleri ve Alıntıları

Hunlar Hakanı Attila sözleri ve alıntılarını, Hunlar Hakanı Attila kitap alıntılarını, Hunlar Hakanı Attila en etkileyici cümleleri ve paragragları 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
"Attila'nın zamanında Hunlar gudubet dış görünümleriyle halka dehşet salan ve isimleri kısa süre içinde hızlı ve merhametsiz yıkımla eşanlamlı hale gelen bir topluluktu."
Sayfa 5 - Kronik KitapKitabı okudu
"Hunlar, çifçiliğe yatkın askerlere nazaran daha fakir, daha eşgüdümsüz ve daha hafif silahlıydılar; ancak atlı olmaları hasebiyle muazzam derecede hareketliydiler. Dahası, eli silah tutabilecek yaştaki bütün erkek nüfuslarını cenge sürebiliyorlardı."
Sayfa 11 - Kronik KitapKitabı okudu
Reklam
"Ego sum Attila, flagellum Dei" "Ben Attila, Tanrı'nın kırbacıyım!"
Sayfa 6 - Kronik YayınlarıKitabı okudu
"Bleda'nın ölümündan sonra tekrar bir ortak hükümdarlık teşebbüsü olmadı ve Attila, Hunların tek hakanı olarak tahta çıktı. O, bu yetkiyi tam bir güvenle talep edebilen ilk ve son Hun olacaktı."
Sayfa 18 - Kronik KitapKitabı okudu
"Attila isminin Türkçe 'ata' (modern anlamıyla baba) sözcüğü ile -ila küçültme ekinin birleşiminden türediği kesin gibidir; buradan da ismin anlamının 'küçük ata' (veya küçük baba) olduğu sonucuna varabiliriz."
Sayfa 4 - Kronik KitapKitabı okudu
Kaderin cilvesi, en nefret ettiği rakibi Bonifatius ile birlikte 'son Romalı' diye tarihe geçmiş olan Flavius Aetius, Moesia Secunda eyaletindeki Durostorum'da (günümüzdeki Silistre, Bulgaristan) dünyaya gelmişti. Babası Flavius Gaudentius, 'İskit' (yani büyük ihtimalle Got) kökenli olduğu belirtilen bir Romalı generaldi; kendisi magister equitum (süvariler komutanı) rütbesine kadar yükselmiş fakat isyan eden Galyalı askerler tarafından öldürülmüştü. Siyasette yükseliş üstadı olan oğlu ise çok daha büyük mevkilere gelecekti.
Sayfa 39 - kronik kitapKitabı okudu
Reklam
“Egosum Atilla, flagellum Dei- Ben Atilla, Tanrı’nın kırbacıyım!”
kronik yayınlarıKitabı okudu
"Hunların kültürsüz ve kaba-saba çobanlar oldukları çok sık söylenir; ancak bu halk yüzyıllardır tarım toplumlarıyla dirsek dirseğeydi ve kendi özyazgısıyla kültürel mirasını yitirmeden yerleşiklerin kültürü ile vasıflarını takdir etmeyi öğrenmişti."
Sayfa 12 - Kronik KitapKitabı okudu
Her halükarda, Attila'nın başlıca derdi şahsi iktidarının bekasıydı. Kadimde birçok çoban halk kılıçlarına tapar, onları kutsal görür ve üzerlerine yemin ederdi. Bazen belli bir kılıcın tanrısal desteğe işaret eden ruhani bir sembol olarak kabul gördüğü de vakiydi. Hunlardan önce İskitlerde ve Xiongnu'da, sonra ise Avarlarda kılıç kültü mevcuttu. Herodot, İskitlerin 'Ares'i temsil eden bir put niyetine toprağa kadim bir demir kılıç sapladıklarını' ve sonra bunun üstüne savaş esirlerinin kanının akıtıldığını anlatır. Han hanedanı ile Xiangnu arasında yapılan bir barış anlaşmanın sonuç kısmı şöyle tasvir edilmiştir: (Han) Chang ve (Chang) Meng ile chanyü (kağan), aksakallılarla beraber, Noshui Nehri'nin doğu yakasındaki xiongnu Dağı'na tırmanıp beyaz bir atı kazığa oturttular. Chanyü pahallı bir kılıcı alıp ucunu şarapla ıslattıktan sonra bu adak şarabını Laoshan chanyü tarafından öldürülmüş bir Yüechi beyinin kafatasından içti. Kutsal şarabın nefret duyulan bir düşmanın kafatasından içilmesiyle Çin elçileri ve chanyü arasındaki pazarlıklar da mühürlenmiş oluyordu.
Sayfa 53 - kronik kitapKitabı okudu
"At sırtından ok atma sanatının, yayı binişte sadece taşımaya kıyasla büyük bir ilerleme olduğu açıktı ve Hunların 'turnayı gözünden vurabilen' isabetliliği Geç Antikçağ yazarlarını her seferinde hayretlere gark ediyordu."
Sayfa 15 - Kronik KitapKitabı okudu
Reklam
"Attila'nın İtalya'dan çekilişi, iki başlı Roma'ya karşı Hun tehdidinin de sönümlenişiydi. Hakanın ölümünden sonra imparatorluğu paylaşan oğulları, derhal aralarında kavgaya başlayıp babalarının mirasını hiç ettiler."
Sayfa 45 - Kronik KitapKitabı okudu
Cengiz Han'ın Hitaylı olan idari dehası Yelü Chucai, Attila'dan yedi asır sonra yaptığı kurnazca bir gözleminde 'at sırtında il alınır ama il yönetilmez' demişti. Moğol fetihleri nefes kesici ve zalimdi; ancak bundan sonra Cengiz ile halefleri bozkır adetlerine yabancı hakimiyet ve idare konseptlerini benimsemek durumunda kalacaklardı.
Sayfa 19 - Kronik Kitap
Tüm bu olup bitenler düşünülünce, Chalons Savaşı'nın dünya tarihindeki en kesin sonuçlu çarpışmalardan biri ve Batı Avrupa uygarlığını Attila ile korkunç Hunların elinde imha olmaktan kurtaran olay diye kabul görmesi, tarih yazımının garip cilveleri arasında kabul edilmelidir. Bu yorum akla ne kadar yatkın gelse de külliyen yanlıştır. Chalons'un Batı Roma'nın en büyük (ve son) zaferi olduğunu teslim edelim, fakat vuku bulan şiddete mukabil pek az sonuç üreten, en iyi ihtimalle beraberlik denebilecek bir savaştır bu. İki taraf da muazzam zayiat vermiş ama gerçek anlamda zafer ulaşamamıştı. Attila, yediği sopaya rağmen bütünlüğünü hala koruyan ordusunu Macar ovalarındaki ahşap başkentine geri götürdü ve ertesi yıl, doğrudan İtalya'yı hedef alan yeni bir saldırı başlattı.
Sayfa 38 - kronik kitapKitabı okudu
"Chalans yenilgisine rağmen Attila'nın gücü azalmış olmaktan çok uzaktı. Ertesi yılın ilkbaharında İtalya'yı istila etti ve güneye dönmeden önce, kuzeydeki birkaç şehri yağmaladı (Adriya Denizi girişindeki Aquileia ise yerlebir edilmişti)."
Sayfa 45 - Kronik KitapKitabı okudu
Günümüzdeki bir alim, bir konfedarasyon çözüldüğü zaman 'ocaklar, obalar ve kısmen de boylar organik bir yaşam tarzını sürdürür' demiştir. Hatta Peisker, ocaklar ile obanın 'yok edilmezliğinden' dem vurur ki bu mantık silsilesiyle düşünürsek Attila'nın büyük imparatorluğunun kısa ömürlü bir harami-devletten başka şey olmadığı sonucuna varırız. Atilla öldüğünde, Roma'nın iki başşehri de karşı karşıya kaldıkları dehşet verici bir tehditten kurtulduklarını hissetmişlerdi; ancak gerçekte Hunlar hakanının hayattaken tek yaptığı, bir tür sınırlı güç yansıtmayla yerleşik çıkarlarını ilerletmekten ibaretti.
Sayfa 50 - kronik kitapKitabı okudu
76 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.