Hunlar Hakanı Attila
Nic FieldsSayfa Sayısına Göre Hunlar Hakanı Attila Sözleri ve Alıntıları
Sayfa Sayısına Göre Hunlar Hakanı Attila sözleri ve alıntılarını, sayfa sayısına göre Hunlar Hakanı Attila kitap alıntılarını, etkileyici sözleri 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
"Attila isminin Türkçe 'ata' (modern anlamıyla baba) sözcüğü ile -ila küçültme ekinin birleşiminden türediği kesin gibidir; buradan da ismin anlamının 'küçük ata' (veya küçük baba) olduğu sonucuna varabiliriz."
Sayfa 4 - Kronik KitapKitabı okudu
Attila isminin Türkçe "ata" (modern anlamıyla baba) sözcüğü ile -ila küçültme ekinin birleşiminden türediği kesin gibidir; buradan da ismin anlamının "küçük ata" (veya küçük baba) olduğu sonucuna varabiliriz. Eğer bu doğruysa, Attila isminin gerçek bir kişi adı değil de hakana tahta çıkışında verilmiş bir sevgi ve saygı unvanı olduğunu dahi düşünebiliriz; tıpkı modern Türkiye'nin kurucusu Mustafa Kemal Paşa'ya Atatürk, yani "Türklerin Babası" unvan-soyadının verilmesi gibi.
Sayfa 4Kitabı okudu
Attila İsmi
Attila isminin Türkçe ‘ata' (modern anlamıyla baba) sözcüğü ile -ila küçültme ekinin birleşiminden türediği kesin gibidir; buradan da ismin anlamının “küçük ata” (veya küçük baba) olduğu sonucuna varabiliriz. Eğer bu doğruysa, Attila isminin gerçek bir kişi adı değil de, hakana tahta çıkışında verilmiş bir sevgi ve saygı unvanı olduğunu dahi düşünebiliriz; tıpkı modern Türkiye'nin kurucusu Mustafa Kemal Paşa'ya Atatürk, yani 'Türklerin Babası' unvan-soyadının verilmesi gibi.
Eğer Attila olarak bildiğimiz kişinin doğumunda aldığı bir şahsi ismi vardıysa, bu yüzyıllar önce unutulmuş ve yitip gitmiştir.
Sayfa 4 - Kronik Kitap
Attila isminin Türkçe 'ata' (modern anlamıyla baba) sözcüğü ile - ila küçültme ekinin birleşiminden türediği kesin gibidir; buradan da ismin anlamının "küçük ata" (veya küçük baba) olduğu sonucuna varabiliriz. Eğer bu doğruysa, Attila isminin gerçek bir kişi adı değilde hakana tahta çıkışında verilmiş bir sevgi ve saygı unvanı olduğunu dahi düşünebiliriz; tıpkı modern Türkiye'nin kurucusu Mustafa Kemal Paşa'ya Atatürk, yani 'Türklerin Babası' unvan-soyadının verilmesi gibi. Eğer Attila olarak bildiğimiz kişinin doğumunda aldığı bir şahsi ismi vardıysa, bu yüzyıllar önce unutulmuş ve yitip gitmiştir.
Sayfa 4 - kronik kitapKitabı okudu
Hepimiz arkamızda bir iz bırakmak, şu dünyadan geçip gittiğimize dair bir işaret koymak için gayret ederiz. Öte yandan, hafızalarda "Büyük" , "Hattat", "Fatih", "Sofu", "Denizci", "Muhteşem" vb. gibi sıfatlarla kalıcı yer etmek aramızdan ancak birkaç şanslı kişiye nasip olmuştur. Bunlar, adları çağlar boyunca yankılanan, hayranlığa duçar olmuş şahsiyetlerdir. Tabii bu arada tarihin "Zalim", "Topal", "Kazıklı", "Korkunç", "Karındeşen", "Kasap" vb. gibi sıfatlarla bednam baş kötülerini de unutmak olmaz. Birde, göründüğü kadarıyla kendine flagellum dei yani "Tanrı'nın kırbacı" lakabını yakıştıran Hunlar hakanı Attila vardır. Kabul etmemiz gerekir ki belli bir haklılık payına da sahipti.
Sayfa 4 - kronik kitapKitabı okudu
“Hepimizin arkamızda bir iz bırakmak, şu dünyadan göçüp gittiğimize dair bir işaret koymak için gayret ederiz. Öte yandan hafızalarda, “ Büyük ” , “Hattat”, “Denizci”, “Sofu”, “Muhteşem” vb. gibi sıfatlarla kalıcı yer etmek aramızdan ancak birkaç şanslı kişiye nasip olmuştur . “
Sayfa 4 - Kronik Kitap - Osprey Büyük Komutanlar Serisi 03
"Attila'nın zamanında Hunlar gudubet dış görünümleriyle halka dehşet salan ve isimleri kısa süre içinde hızlı ve merhametsiz yıkımla eşanlamlı hale gelen bir topluluktu."
Sayfa 5 - Kronik KitapKitabı okudu
"Attila savaştan zevk alırdı ve ilk başta iktidarının kaynağı, Hun yaylarının kirişleriyle atlarının nallarıydı. Ancak tahta çıktıktan sonra, kuzey yönündeki genişlemeyi pazu kuvvetinden ziyade kafa gücüyle gerçekleştirdi."
Sayfa 5 - Kronik KitapKitabı okudu
430’ların sonlarına dek Hunlar, vahşi Sarakenker (Araplar) yahut Isauria’lı (İç Anadolu) eşkiyalardan çok daha kötü bir baş ağrısıydı ancak henüz tehdit değillerdi. Akınlları Balkanlar’ın bağrına dek işlemişti ama her seferinde ya püskürtmüşler yahut rüşvet alarak çekilmişlerdi. İzleyen on yılın sonunda ise, azledilmiş bir Konstantinopolis patriği durumu şöyle tasvir ediyordu: “Artık Hunlar efendi, Romalılar ise köledir.” (Nestorius, 368). Bu tabii fazlasıyla abartılı olmakla beraber Konstantinopolis sarayının hiçbir mensubu, bir barbar hırsız çetesinin sadece birkaç yıl içinde büyük bir askeri güce dönüştüğü gerçeğini inkar edemezdi. Bu dönüşümün özü, Atilla’nın yükselişiydi; artık yeni bir evre başlamıştı.
Sayfa 5 - kronik kitapKitabı okudu
Büyük Komutan
"Attila, bütün Hunların efendisi ve İskit ülkesindeki neredeyse bütün boyların yek ve yegane dünyevi hükümdarıydı. Bütün milletler içindeki şanlı namıyla akıllara sığmaz bir adamdı."
Sayfa 5Kitabı okudu