Zaman zaman huzursuz olduğunda, manevi boşluğa düştüğünde, hayatı anlamsızlaştırdığında, seni dizginleyecek, çizgiye sokacak bir vesile aradığında bu güzel kitabı oku. Huzura erdim, yüzümde tebessüm çizgileri oluştu desem abartmam. Şöyle ki; yazar, herkesin başına gelebilecek gündelik olaylara çoğumuzun baktığı gibi genelgeçer değil farklı açıdan bakıyor her daim. Yolda tanıştığı birisinin söylediği iki üç cümleden duygu yüklü anlamlar çıkarabiliyor. Maddeye bakıyor ama mana görüyor, görmeye çalışıyor. Ruhuna iyi gelecek her kesimden insanla konuşmaktan çekinmiyor. Heyecan, sevgi, hürmet, hoşgörü dolu kalbi.
Kitapta anlattığı olaylar insana her duruma farklı bakmayı, ufak yaşanmışlıktan kocaman dersler almayı öğretiyor.
Nahif ve alçakgönüllü üslubuyla çok keyifli bir okuma sağlıyor okuruna. Hele şu bölümü okurken ( kitabın bir sayfasına küçük oğlunun berberde çekilmiş fotoğrafını koyuyor ve yanına şu cümleleri ekliyor: Eymen Vefa berberde, güzelim saçları birazdan gidecek. Üsküdar’ın eskilerinden sayılır Seyfi Abi, mahallemizin berberidir, emeği çok. Hatıra kalsın istedim, kitap her zaman nasip olmuyor, hele de renklisi, ne bulursam koymak istedim hevesle, hoş görün.) içten içe “Estağfirullah ya keşke daha fazla fotoğraf koysanız bu ince üsluptan kim sıkılabilir ki maşallah çocuğa, sizin gibi samimi insanları okumak ne güzel.” dedim. Ve üslubuna hayran kaldım.
Not: kitap yüksek oranda Üsküdar hayranı yapabilir. Oralara gitme isteğinizi tetikleyebilir.