Hayır biz Shakespeare'in dediği gibi zamana doğru koşmağa mecburuz.
Onunla mücadele edeceğiz.
Biz her şeyi irademizle yapacağız.
Evvelâ şartlarımızı tanıyacağız.
Acaba ne düşünmüştü, neyi beklemişti?
Bu dalgaların ona getirecekleri bir şey olduğunu mu sanıyordu; yoksa mağaranın içine dolup boşalan suyun o acayip uğultusuna mı kendini kaptırmıştı?
Bu seslerde onun için neyin, hangi sırrın daveti vardı?
Huzur romanının Suat (üçüncü) bölümünün ikinci kısmı, Tanpınar'ın toplum ve fert üzerine düşüncelerini ifade ediyor. Başkarakterlerden İhsan, talebelerine görüşlerini anlatırken aslında Tanpınar'ın görüşlerini bildiriyordu. Tanpınar, görüş dünyasını İhsan'ın ağzında bir kez daha dile getiriyordu. İhsan ve Nuran (Birinci ve İkinci) bölümlerinde daha çok kişinin ferdi arayışlarını, hayattan beklentilerini, hayattaki amaçlarını ve diğerlerini dile getirirken yani kişi üzerinde giderken bu bölümde (Suat) millet adına konuşuyordu. Hülasa,
Ahmet Hamdi Tanpınar görüşlerini adım adım söylüyor. İlk bölüm, kişisel bunalımlar; ikinci bölüm, ferdin medeniyetler arasındaki bunalımları; üçüncü bölümün ikinci kısmı da toplumun dertlerini ifade ve çarelerini işaret ediyor.