Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Huzur Gönderileri

Huzur kitaplarını, Huzur sözleri ve alıntılarını, Huzur yazarlarını, Huzur yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Her şey değişebilir hatta kendi irademizle değiştiririz. Değişmeyecek olan, hayta şekil veren, ona bizim damgamızı basan şeylerdir.
hayır, insan sade ölürken ayrılmıyor, arkada bırakmıyordu. belki bütün ömrünce her an birçok şeyler onu arkada bırakıyordu. sonra olduğu yerde birdenbire kabuklaşıyor, çok ince, görünmez bir şeyle o anda etrafında olanlardan ayrılıyordu. "biz mi gidiyoruz, onlar mı?" sual buydu...
Reklam
elbette ki bizden mesut memleketler ve vatandaşları vardır; elbette ki iki asırlık hazimetlerin, çöküntülerin, henüz kendi şartlarını bulamamış bir imparatorluk artığı olmamızın bir yığın neticesini hayatımızda, hatta etimizde duyacağız.
işlerimiz iyi gitmiyor diye, tanrılara kızmayalım, demişti. işlerimiz bizim ve bize benzerlerin küçük sakatlıklarıyla, tesadüflerin ihanetiyle, her zaman bozulabilir. hatta birkaç nesil için bozuk gidebilir. bu bozulma, bu düzensizlik iç kıymetlerimize karşı vaziyetimizi değiştirmemelidir. iki ayrı şeyi birbirine karıştırırsak çıplak kalırız. hatta zaferlerimizi bile tanrılardan bilmemeliyiz. çünkü ihtimallerin cetvelinde mağlubiyet de vardır.
Hayatında bir yığın hulyadan başka ne vardı; yarın sabah, sen de bir hayal olmayacak mısın?
Biz şimdi bir aksülâmel devrinde yaşıyoruz. Kendimizi sevmiyoruz. Kafamız bir yığın mukayeselerle dolu; Dede'yi, Wagner olmadığı için, Yunus'u, Verlaine, Bakî'yi, Goethe ve Gide yapamadığımız için beğenmiyoruz. Uçsuz bucaksız Asya'nın o kadar zenginliği içinde, dünyanın en iyi giyinmiş milleti olduğumuz hâlde çırçıplak yaşıyoruz. Coğrafya, kültür, her şey bizden bir yeni terkip bekliyor; biz misyonlarımızın farkında değiliz. Başka milletlerin tecrübesini yaşamaya çalışıyoruz.
Reklam
Her an çok fena bir şey olabilirdi. Hayır, insan sade ölürken ayrılmıyor, arkada bırakmıyordu. Belki bütün ömrünce her an birçok şeyler onu arkada bırakıyordu. Sonra olduğu yerde birdenbire kabuklaşıyor, çok ince, görünmez bir şeyle o anda etrafında olanlardan ayrılıyordu. "Biz mi gidiyoruz, onlar mı?" sual buydu...
Zannetme ki, sana kabuğunu kır! Diye cevap vereceğim… O zaman dağılırsın! Sakın kabuğunu kırma! Genişlet.
Vücutlarımız, birbirimize en kolay vereceğimiz şeydir; asıl mesele, hayatımızı verebilmektir.
Hayat, nasıl iki kutbun arasında çalışıyordu? Bir tarafta insan için bir yığın yükseltici şey, öbür tarafta da sanki bütün bu yükseltici şeylerle aramızı kesmek, bizi onlardan ayırmak isteyen küçük endişeler, hesaplar, bedava düşmanlıklar vardı.
1.000 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.