Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

Hz. Hızır Kimdir?

Nilüfer Dinç

Hz. Hızır Kimdir? Gönderileri

Hz. Hızır Kimdir? kitaplarını, Hz. Hızır Kimdir? sözleri ve alıntılarını, Hz. Hızır Kimdir? yazarlarını, Hz. Hızır Kimdir? yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
184 syf.
6/10 puan verdi
·
30 saatte okudu
Araştırmanın Böylesi..
Nilüfer Dinç
Nilüfer Dinç
Hz. Hızır Kimdir?
Hz. Hızır Kimdir?
Yazarımız Nilüfer Dinç'in uzun soluklu tahminimce yıllar süren araştırmalarının birleştirilip bizlere kitap olarak sunduğu hap bilgidir. Hızır Aleyhisselam'ın varlığını bir çok kaynaktan araştırmış, tüm yönleriyle okuyucuya sermiştir. Farklı dinlerde ve mezheplerde var olan Hızır inancını hikâyeleri ile birlikte sunmuştur. Kehf suresinin faziletlerini ve Hızır'ı konu olan hikayeleri okudukça aslında onun var olup olmadığına inanmayı yine bize bırakmıştır. Ortada anlatım, sade ve abartısız sözcük kullanımı sayesinde su gibi akan bir kitap. Meraklısına tavsiyedir :)
Hz. Hızır Kimdir?
Hz. Hızır Kimdir?Nilüfer Dinç · Sınırötesi Yayınları · 201016 okunma
Alevilik ve Bektaşilikte Hızır
Alevi ve Bektaşilerde eve gelen misafirin Hızır olabileceği inancı, misafire özel önem verilmesine neden olmuştur. Eve gelen misafire Hızır veya Hz. Ali gelmiş gibi hizmet edilir. Eski geleneklerde her tekke ve evde“Gaip Erenler”hissesi için biraz yemek ayrılır, gelen misafirlere ya da fakirlere verilirdi.
Reklam
Hızır varlığımızın içinde “Sonsuz Olan”la irtibatımızı sağlayan arşetipsel bir kimliktir. O ölümsüzdür, ebedidir. Tüm söylenceler, efsaneler insanın sahip olduğu bu özelliği hatırlatmak içindir. O bazen bir arkadaş, bazen esrarengiz bir yabancı olur ya da bizzat kendimiz Hızır oluruz.
Şüphesiz insan çok hırslı ve sabırsız olarak yaratılmıştır.(ME’ÂRİC: 70/19)
Hızır Hz. Musa’nın sabredemeyeceğini de baştan biliyor ve uyarıyor, “anlamadığın şeye nasıl sabredeceksin?” Anladıktan sonra sabretmek kolay zaten... Hakikati gördükten, bildikten sonra sabıra ne gerek var, orada zaten sabırın yeri de yok, gereği de yok. Sabır bu dünyanın bilgisi, burada lazım. Hızır bu dünyayı da, sabrı da, Hz. Musa’yı da biliyor ve sabredemeyeceğini de... Çünkü yasayı uygulayan o, Hz. Musa ise o yasaya tabi. Bir yasayı uygulayabilmek için onu kapsamak gerekir. Kapsadığın şeyi kullanabilirsin, kapsandığın şeyden beslenirsin.
Biz dilediğimiz kimsenin derecelerini yükseltiriz. Her ilim sahibinin üstünde daha iyi bir bilen vardır. (YUSUF: 12/76)
Reklam
Su kültü Eski Türk inançları içinde de çok önemli bir yere sahipti. Türklerin suya kutsiyet atfetmeleri beraberinde başka adetleri de getirmişti. Eski inançlara göre yüksek dağlar ve pınarlar iyi ruhlara ait yerlerdi. Bu nedenle bu yerlerde Tanrı’ya dua edilir, kurbanlar kesilirdi. Türk mitolojisinde Altay Yaratılış Destanı’nda başlangıçtaki sonsuz su motifi şu şekilde geçer: (16) Dünya bir deniz idi, ne gök vardı, ne bir yer, Uçsuz bucaksız, sonsuz sular içreydi her yer. Tanrı Ülgen uçuyor, yoktu bir yer konacak, Uçuyor, arıyordu, bir katı yer, bir bucak. Kutsal bir ilham ile nasılsa gönlü doldu, Kayıptan gelen bir ses, ona bir çare buldu.
Samandağ’ın Hıdırbey köyünde Hatay’ın en meşhur Hıdırbey çınarı bulunur. Halk arasında yaşı iki bin ile üç bin arasında değiştiği rivayet edilen çınar için yapılan ölçümler 800-900 yaşında olduğunu ortaya çıkarmıştır. Çok eskilerde berber dükkanı olarak kullanılan bu çınar şimdi halka açık bir ziyaret yeridir. Bu ağaçla da ilgili bir söylence anlatılmaktadır:
Hızır üç temel olayla hayat dersi veriyor Hz. Musa’ya; önce maddi bir zarara uğratıyor (gemini delinmesi), sonra kabullenilmesi en zor manevi acıyı yaşatıyor (çocuğun öldürülmesi) ve tüm bu zalimce görünen eylemleri yaptıktan sonra gidip karşılıksız bir iyilikte (duvarın tamiri) bulunuyor.. Birbiri arkasına gelen ve bir- birinden karmaşık bu olayları görünen anlamlarıyla değerlendirmek o kadar zor ki... Hızır’ı anladım demeden önce, kendi hayatımızda canımızı yakan en ufak bir olaya karşı ilk andaki tepkimize bakalım, o an Hızır’ı hatırlayabiliyor muyuz?
Bu dünya hayatı ancak bir eğlence ve oyundan ibarettir. (ANKEBUT: 29/64)
Reklam
Hızır ile ilgili en yaygın düşünce ise; onun ne zaman ve hangi kılık ve kişilikte insanın karşısına çıkacağı bilinmediği için ihtiyacı olanları geri çevirmemek, her gelen misafire hizmet etmek şeklindedir. Hızır’ın kim olduğu ise çoğu zaman sonradan anlaşılır. Hızır’ın kim olduğunun ilk başta belli olmaması nedeniyle “Her vaktini hazır bil, her gördüğünü Hızır bil” sözü herkese aynı saygı ve yardımın gösterilmesi anlayışının ifadesi olarak sıklıkla kullanılır.
Başı sonu olmayan bu bilgiye tümüyle erişmeyi beklemenin bir hayalden öteye gidemeyeceği açıktır. Kıssada buna sahip olmak için peygamberliğin de yetmeyebileceğinin vurgulanması çok anlamlıdır.
“At ve üzengi, deniz kıyısına kadar gider. Ondan sonra tahtadan bir at gerek. Aklın seni Padişah (Allah) kapısına getirinceye kadar iyidir. Aranır ve istenir. Fakat Kapı’ya geldiğin zaman sen onu boşa. Çünkü o artık senin için zararlıdır, yolunu keser. O’na ulaşınca kendini bırak, artık senin nedenle niçinle ilgin kalmamıştır.” (Mesnevi, VI, 696, 4633)
Hz. Musa’yı şaşırtan bu olayların benzerleri kendi hayatımızda ya da yakınlarımızda olmuştur ya da olacaktır.. Biz de demek ki aynı yolculuktayız, öyleyse biz ne yapıyoruz? Bilmiyorduk diyemeyiz... Hz. Musa’yı Hızır’ın yolun başında uyarması gibi bizim için de bugüne kadar söylenmemiş bir gerçek kalmamış; tüm kadim öğretiler, semavi dinler, ”Kendini tanı” demiş, ”sabrı” öğütlemiş... Hızır’ın Musa’ya öğüdü gibi...
184 syf.
7/10 puan verdi
·
24 saatte okudu
Hz Hızır fenomenini anlatan bir kitap ama yine karanlıkta kalan bir adım bile yaklaşamadığım bir konu. Tavsiyem serhat ahmet tan ın kitapları eğer bu tür konular ilginizi çekiyorsa
Hz. Hızır Kimdir?
Hz. Hızır Kimdir?Nilüfer Dinç · Sınırötesi Yayınları · 201016 okunma
18 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.