En Eski Hz. Muhammed Dönemi Gönderileri
En Eski Hz. Muhammed Dönemi kitaplarını, en eski Hz. Muhammed Dönemi sözleri ve alıntılarını, en eski Hz. Muhammed Dönemi yazarlarını, en eski Hz. Muhammed Dönemi yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Kur’an’da Muhammed adında bir süre var, ama bu sürenin başka bir adı da el kıtal (savaş). Muhammed ve savaş adlarının aynı sureye verilmesi adı barışla bağlantılı olan bir dinin kurucusu için dikkat çekici bir durumdur. Bu sürede Muhammed adı bir kez geçer.
Kur’an’ı Kerim’de Muhammed’in adı bunun dışında sadece üç yerde geçer. Musa adının 136, İbrahim adının 69, isa adının 25 yerde geçtiği düşünülürse bu oldukça manidar bir durumdur.
Azhap 50.
Ey peygamber, gerçekten biz sana ücretlerini (mihrlerini) verdiğin eşlerini ve Allah’ın sana ganimet olarak verdikleri (savaş esirlerinden) sağ elinin malik olduğu (cariyeler) ile seninle birlikte hicret eden amcanın kızlarını, halanın kızlarını, dayının kızlarını ve teyzenin kızlarını helal kıldık. Bir de kendisini peygambere hibe eden ve Peygamber’in kendisini almak istediği mümin bir kadını da, müminler için olmaksızın yalnızca sana has olmak üzere, senin için helal kıldık.
Bu ayet indikten sonra (Azhap 50) Havle Binti Hakim adlı bir kadın gelir ve kendisini peygambere bağışladığını söyler. Ayşe bunu hem Peygamberi paylaşmak istemediği için yadırgar hem de durumu peygamber ile konuşur. Sonrasındaki ima çok ama çok önemlidir. Çünkü Ayşe, hem vahiy olayını sorgular hem de Hz. Muhammed’in tanrısına imalı bir sitem gönderir.
Muhammed adı Kur’an’ da sadece 4 yerde ( Al imran 144, Fetih 29, Azhap 40, Muhammed 2) geçmektedir. Bunların sadece birinde “Muhammed’ün Resullulah” diye geçer. Bu ayetlerin dördünün de Medine’de inmiş olması dikkat çekicidir. Bu, Mekke’deki 12 yıllık vahiy sürecinde Allah’ın peygambere Muhammed diye seslenmediğini ortaya koyar ve şu soruyu sordurur. Allah, Mekke’de niye Peygamber’e Muhammed diye hiç seslenmemiş?
İsa Peygamber, Peygamberimizin adını AHMED olarak müjdeliyor. Bu, Kur’an’da yazılı. “Resulullah dedi ki bana Ahmed ismi verilmiştir.” “Amine hamileyken ona Ahmed ismi koyması emredildi..” gibi hadisler var. Ama nedense bizim peygamberin adı Muhammed oluyor. Diyorlar ki Ahmed ve Muhammed sözcükleri aynı köktendir. Doğru ama farklı kalıplardan türetilmiş, farklı anlamlı sözcüklerdir. Evet ikisi de HMD kökeninden türetilmiştir. Ancak AHMED, ismi tafdil olup hamd eden, öven, en çok öven anlamındadır. Muhammed ise ism-i meful olup övülmeye layık, övülen anlamındadır. Örneğin mektup ve kitap sözcükleri aynı kökten oldukları için aynı anlamdadır diye bilir miyiz?
Hz Muhammed’in soyu İbrahim Peygamber’e kadar uzatılır. Ancak soyağacı sayılırken Adnan’a kadar giderilmektedir. Adnan’la İbrahim arasındaki İsimler üzerinde ittifak sağlanamamaktadır.
Peygamberin dedesi aslında Mekkeli değil, Medinelidir. Bu hemen bütün kaynakların üzerinde birleştiği bir saptamadır.
Hz Peygamber bir hadis-i şerifinde, “Her annenin oğlu kendilerine mensup olacağı bir asabe (baba tarafından akrabaları) vardır. Fatıma’nın iki oğlu bundan müstesnadır; çünkü ben onların velisi ve asabesiyim (erkek cihetinden akrabası sayılırım) buyurmuştur. Böylece neslinin Hz. Fatma’nın bu iki oğlundan devam edeceğini belirtmiştir.
Hz Ayşe
Resulullah benimle evlendiğinde altı yaşındaydım. Benimle gerdeğe girdiğinde de dokuz yaşındaydım. Resulullah’ın evine girdiğimde diğer kızlarla beraber oyuncak bebeklerle oynardım. Resulullah yanıma geldiğinde kızlar ondan çekinip saklanırdı. Resulullah da onları benimle oynamaya teşvik ederdi.
ibni sa’d, tabakat c.10, s.58Kitabı okudu