Akış
Ara
Keşfet
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Alışveriş
Keşfet
Kitaplar
Yazarlar
Okurlar
Kitap Türleri
Dergiler
Çevirmenler
İncelemeler
Alıntılar
İletiler
1000Kitap Android UygulamasıÜCRETSİZ – Google Play'den indirin
1000Kitap iOS UygulamasıÜCRETSİZ – App Store'dan alın
ŞartlarGizlilikTopluluk KurallarıHakkımızdaReklam VerinİletişimKütüphanecilerDizinlerÇerez Politikası
©2024 · 1000Kitap Web Uygulaması · 2.38.8
I Am Still Alive
Kate Alice MarshallEn Yeni I Am Still Alive Yorumları ve İncelemeleri
En Yeni I Am Still Alive sözleri ve alıntılarını, en yeni I Am Still Alive kitap alıntılarını, etkileyici sözleri 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.Puan
7.110 üzerinden
Bugün ölmeyeceğim
Herkese iyi okumalar
Arkadaşlar kitabın turkce ismi bugün ölmeyeceğim öncelikle kısa bir özetini yaparak başlamak istiyorum
Annesi trafik kazasında ölen ve kendide ayagindan ciddi bir sakatlik geciren topallayarak yuruyen 16 yaşındaki jess bir süre koruyucu ailelerin yanında kalır ve sonradan daha bebekken evi terk edip giden babası jessi yanına çağırır babası gözlerden uzak ve kimsenin bilmediği bir ormanlık alanda tek başına yaşar ve jess ten bir süre yanında kalmasını ister daha sonra babasının neden evi terk ettiğini neden tek başına ormanda yaşadığını öğreniriz derken jess ormanda bir kopek ile tek başına kalmak zorunda kalır
Zorlu hava şartları yiyecek sıkıntısı şu sikintisi derken ormanda tek başına hayatta kalma mücadelesi veirir
Kitap kısaca bir hayatta kalma mücadelesi içinde geçiyor kitabın yarışına kadar jess in öncesini ve sonrasını okuyarak geçiyor ilerleyen sayfalarda ormandaki yaşamını okuruz
Kitap genel olarak jess in iç sesi ve ölürse diye yazdığı günlükler üzerinden ilerliyor
Tempo olarak çok hızlı bir kitap değil durağan ama son derece kendini okutan bir kitap yazar jessi baya bir hırpalamış kitapta ama genel olarak güzel bir kitaptı okunacak güzel bir kitaptı tavsiye ederim
Puanım 10 / 6
Kitap hayatta kalış hikayesi aslında. Söz konusu kahramanımız Jess, henüz 16 yaşında ama bir kaza sonucu hem annesini hem de bacağını kaybediyor ve uzun yıllar görmediği babasıyla yaşamak için bir yolculuğa çıkmak zorunda kalıyor. Ama babası olması gerektiği yerde değil de göl kenarında, ormandaki bir kulübede adeta saklanarak günlerini geçirmektedir. Doğada karşılaştığı yaşam hem 16 yaşında olduğu hem de bacağı sakat olduğu için Jess'i oldukça zorlar. Ama bu daha iyi günleri diyebiliriz. Çünkü babasız da kalacak ve doğada başının çaresine bakmak zorunda olacaktır.
Neticede 3 şey ile özetleyebiliriz mücadelesini:
Sığınak bul!
Ateş yak!
Avlan!
Gerilim ve psikilojinin iç içe olduğu ama psikolojinin bu defa çok daha ağır bastığı bir kitap. Aksiyonsuz, yavaş ilerleyen, insan ruhunu ayrıntılı şekilde işleyen bir kurgu.
Annesi ölünce babasının yanına Alaskaya giden 17 yaşında ergen bir kız çocuğu. Ama babası da ölünce Alaskada tek başına yaşamaya çalışırsa ne olur?
Kitap ilk başta 'bu nasıl bir şey ya' diye başlayıp sonunda ağladığım bir kitap oldu. Açıkçası ağlamayı hiç beklemiyordum ama sonunda olan olay beni çok üzdü :(
ayrıca yazarın kalemi o kadar iyi ki sanki film izlemişim gibi hissettirdi okurken, asla zorlanmadım. Herkesin okuyacağı bir yazım dili var yazarın. Ben sevdim bu kitabı zaten beni ağlattığı için hep hatırlayacağım bir kitap olacak kendisi.
yaşam savaşı
Kitaba başlarken bu kadar ilgimi çekeceğini düşünmemiştim ama gerçekten insanı meraklandırıyor.
Annesinin vefat etmesi üzerine Jess'in velayeti, yıllardır görmediği babasına veriliyor. Uçsuz bucaksız, babasının kulübesinden başka hiçbir yapı olmayan bir ormanda babasıyla yapayalnız kalıyor.
Öncesi ve Sonrası başlıklarıyla okuyoruz kitabı. Babasının ölümünden öncesi ve babasının ölümünden sonrası. Ormanda kimsesiz kalan Jess, bir gün biri gelirse ne olduğunu bilsin diye bir deftere neler yaşandığını yazıyor.
Olayları tamamen Jess'in gözünden okuyor olmak güzeldi. Zihni neden, nasıl sorularıyla doluyken bir yandan da nasıl hayatta kalacağını bulmaya çalışıyordu. Hayatta kalacak mı yoksa bir noktada pes edip kafasına mı sıkacak diye merak ederek okudum. Bence siz de merak edeceksiniz.
Ruh hâlimle alakalı büyük ihtimalle ama bir noktada sıkıldım. Tam olarak sıkılmak da değil ama elimden bırakamadığım bir kitap değildi hani. Sanırım biraz boğucu, yorucu bir konu olmasından kaynaklı. Böyle kitaplarda aralara serpiştirilmiş komik anlar kitabı kesintisiz okutur normalde ama kitapta böyle bir komedi unsuru yoktu: ormanın içinde yapayalnız kalmış bir kız hayatta kalmaya çalışıyor. Gerçi Bo var, Jess'in babasının köpeği. Ama sonuçta o bir insan değil.
Çok beklentiniz olmadan başlarsanız daha iyi olur. Şimdiden iyi okumalar.
Yıllar önce babasının kendilerini terk etmesiyle Jess ve annesi yalnız yaşamaya başlarlar. Yıllar sonra bir trafik kazasında annesi ölür ve Jess' in de bir bacağı yaralanır ve iyileşmek için tedavi görür. Bir adam çıkıp gelir Jess'i babasına götürmek için. Babası ıssız bir adada sanki birilerinden kaçarcasina vahşi doğada yaşamaktadır. Zamanla Jess de doğanın kanunlarını öğrenirken bir gün adaya gelen yabancılar Jess' in babasını öldürürler. İşte tam bundan sonra Jess' i ciddi bir mücadele bekliyor...
#kitapyorumu
Özellikle Jess' in mücadele verdiği bölümleri zevkle okuyacağınızı düşünüyorum. Yabancı olduğunuz bir yaşam koşulunda, küçücük yaşta ve tek başınıza siz olsanız ne kadar dayanabilirdiniz? İşte bunu sorgulamanız için harika bir kitap önerisi...