Sanki yaşamın kendisi sütliman mı ki insanın iç dünyası öyle olsun! Fırtınalı bir denizde, teknenin hiç sarsılmamasını beklemek gibi bir şeydi bu...Oysa tekne, ancak çalkantıya uyum sağladığı zaman batmamayı başarabilirdi...
Yaşam, dibi çatlak bir kavanozdaki su gibiydi. İçindeli balıklar, çatlağın ne büyüklükte olduğunu ve suyun hangi hızla eksildiğini hiç bilmezlerdi. Onlara düşen, her gün biraz daha azalan suyun içinde, dünkünden daha iyi yüzmekti. Ama suyla birlikte kavanozun dibine yaklaşmakta olduklarını bile bile bunu yapmak hiç de kolay değildi. İşte bu yüzden olsa gerek, çoğu zaman suları hiç bitmeyecekmiş gibi hareket ederlerdi. Oysa bir gün, aniden kavanozun dibine değerdi gövdeleri.