Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Anlamak ve Üstesinden Gelmek

İçimizdeki Zalim

Emre Kongar

İçimizdeki Zalim Sözleri ve Alıntıları

İçimizdeki Zalim sözleri ve alıntılarını, İçimizdeki Zalim kitap alıntılarını, İçimizdeki Zalim en etkileyici cümleleri ve paragragları 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Tatlı su entelleri....... Ülkedeki çarpık gelir dağılımını sosyal adaletsizlikleri görür ama kayrılan yandaş sermaye sahiplerine yapılan kıyakları, işçilerin ezildiklerini, çalışanların eylemlerini, büyüyen işsizliği görmezler. Aslında tatlı su engellerinin gördükleri büyük ölçüde doğrudur ama asıl önemli olan görmedikleridir.
Gerek bireysel, gerekse toplumsal açıdan Stockholm Sendromu, ayrı ayrı ve tek başlarına, sadece “güce tapınmak” veya “zalimi bir rol modeli olarak kabul etmek” ya da “gerçeklerden kaçmak” gibi değişkenlerle açıklanamayacak kadar karmaşık bir mekanizmaya sahip. Belki bütün bu nedenler var bireylerin ve toplumların, zalimlere destek vermesinde ve onunla ya da onlarla (çünkü bunlar, Naziler veya faşistler gibi bir parti de olabilir) özdeşleşmesinde.
Reklam
"Doğmatik" eğitim alan kişiye göre, kendi gibi düşünmeyenler yanlıştır, haksızdır, haindir; bu nedenle de her türlü cezaya, zulme müstehaktır!
Yani bir kişi hem "tatlı su enteli" , hem "dönek", hem de "doğmatik" olabilir ki, bu da ender görülen bir durum değildir.
Coetzee bir mülakatında, edebi üslubuyla, "Zalim olmak için yüreğimizi başkalarının acılarına kapatmamız gerekir," diyor.
Baskıyla, şiddetle, zülümle büyüyen bir çocuk, büyük bir olasılıkla zalim olur! Çünkü zulmü, yaşayarak öğrenmiştir.
Reklam
" Zalimin karşıtı, zıttı nedir? Mazlum mu? Hayır! Mazlum, zalimin zıttı değil, kurbanıdır. Merhametli mi? Hayır! Neden? Çünkü her zalim, zaman zaman merhamet de gösterebilir. Merhamet, zulmün tamamlayıcısıdır. Merhamet istemek veya merhametine sığınmak, ancak zulüm varsa söz konusudur. Zalimin zıttı nedir öyleyse? Zalimin zıttı, karşıtı adil dir..."
Sayfa 192 - Remzi Kitabevi
Demokrasiye temel hak ve özgürlüklere 4 elle sarılın uyanık olun,,İran örneği ortadadır
Prof. Yılmaz Esmer'in danışmanlığında, Ayşe Gül Altınay ve Yeşim Arat tarafından 2006-2007 yıllarında yapılan TÜBİTAK'in Türkiye'de Kadına Yönelik Şiddet" araştırmasının sonuçları tüyler ürperticidir: Kadınların üçte biri eşinden dayak yediğini söylemektedir. Dayak yiyen kadınların yarısı bu durumdan daha önce kimseye bahsetmemiştir. Yükseköğrenim görmüş her altı erkekten biri eşi ne fiziksel şiddet uygulamaktadır. Kocalarından daha çok kazanan kadınlar, fiziksel şiddet riski ni en az iki misli artırmakta, bu durumda olan her üç kadından ikisi şiddete maruz kalmaktadır. Çocukken tanık olunan veya maruz kalınan şiddetin, erkeklerin şiddet uygulama olasılığını, kadınların da şiddete maruz kalma olasılığını iki kat artırdığı gözlenmektedir. Kendileri tanışıp anlaşarak ailelerin onayıyla evlenenlerin yüz de 28'i, görücü usulüyle evlenenlerin yüzde 37'si en az bir kez fiziksel şiddete maruz kalmaktayken, bu oran kendileri tanışıp an laşarak ancak ailelerin onayını almadan evlenenlerde yüzde 49'a çıkmaktadır.
Sayfa 189
82 öğeden 51 ile 60 arasındakiler gösteriliyor.