Hayvanları, bitkileri ve taşları, iletişimin kopmasıyla yalnızca işlemek yerine, henüz tamamlanmamış bir öznelerarasındalık düzleminde, onlara öznellik atfedebilir ve doğa ile iletişim kurabiliriz.
Doğaya gittikçe daha etkin bir hükmetmenin yolunu açan bilimsel yöntem, daha sonra doğaya hükmetme aracılığıyla insanların insanlar üzerindeki gittikçe daha etkin iktidarı için saf kavram ve aletleri de sunmuştur.
Belki de teknik akıl kavramı bizzat ideolojidir. Tekniğin salt kullanımı değil, bizzat kendisi de (doğa ve insan üzerinde) iktidardır: yöntemli, bilimsel, hesaplanmış ve hesaplayan iktidar.
Geleneksel toplumlarla modernleşme sürecine giren toplumlar arasındaki eşik, görece olarak gelişmiş üretici güçlerin baskısı altında kurumsal çerçevenin bir yapısal dönüşümünün zorlanmasıyla karakterize edilmiş değildir, -insan türünün başlangıçtan bu yana olan gelişme tarihinin mekanizması budur.