İhyâu Ulûmi’d - Dîn - 2. Cilt
İmam Gazaliİhyâu Ulûmi’d - Dîn - 2. Cilt Gönderileri
İhyâu Ulûmi’d - Dîn - 2. Cilt kitaplarını, İhyâu Ulûmi’d - Dîn - 2. Cilt sözleri ve alıntılarını, İhyâu Ulûmi’d - Dîn - 2. Cilt yazarlarını, İhyâu Ulûmi’d - Dîn - 2. Cilt yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Akşam-sabâh bu duâyı okuyanın günâhları dökülür, hatâları mahvolur, neş'esi devâm eder, duâsı kabûl olur, rızkı genişler, umduğunu bulur, hasmına galebe çalar, Allah katında sıddıklardan yazılır ve şehid olarak ölür. Duâ şudur:
«Ey azamet şânınla bütün lütûf ve kerem sâhiplerinin üstünde lütûf ve kerem sâhibi olan ve ey bütün azamet sâhiblerinin üstünde bir azamete sâhib olan ve ey Arş'ın üstünde olanı bildiği gibi yerin altında olanı da aynı şekilde bilen ve ey azamet ve ululuğu karşısında her şey boyun eğen ve saltanatı karşısında bütün sultânlar dize gelen, dünyâ ve âhiretin bütün işleri kudret elinde olan yüce Allah'ım, içinde bulunduğum bütün sıkıntılardan beni kurtar ve bana genişlik ver.
Allah'ım, kusûrlarımı bağışlaman, günâhlarımdan vaz geçmen ve kötü hâllerimi gizlemen, kusûr ve noksânda bulunduğum husûslarda hakkım olmayarak senden istemeğe beni ümidlendir. Huzûr ve ümîd içinde sana yalvarır ve senden yardım isterim. Sen dâimâ bana ihsân ederken ben, benimle aramızdaki husûslarda nefsime karşı ihânette bulundum. Sen bana nîmetlerini ihsân etmekle bana dostluk gösterirken ben isyân ile arayı açarım. Fakat sana, senin rahmetine, lütûf ve keremine olan emniyetim, beni bu cür'ete sevketti. Sen fazl u kereminle bana ihsânda bulun. Sana yöneldim, sen kapuna geleni reddetmeyen, tevbeleri kabûl eden bir merhamet sâhibisin.»
Sayfa 857 - Ferec (Kurtuluş Duası)Kitabı okudu
Her günahkar, ahmak ve câhildir. Şayet ahmaklık ve cehaleti olmasa, Allah'a isyan etmezdi. Kendi muhasebesini yapmayan her insan ahmaktır. Akıllı adam da Resûl-i Ekrem'in akıllı diye şehâdet ettiği kimsedir. Nitekim Hadiste:
«Akıllı, kendini murâkebe edip ölüm sonrası için çalışan kimsedir. Ahmak da nefsinin arzuları peşinden koşup Allah'a ümid bağlayan kimsedir.» buyurulmuştur.
Sayfa 812Kitabı okudu
Hayranıyım Gazâlî'nin (k.s) Şu açıklamaya bakın
İnsân tabîati, mahrem yerini örtmekten daha ziyade cehâletini örtmeğe meyleder. Çünkü cehâlet, insânda mânevi bir çirkinlik ve yüz karalığıdır. Sahibi dâima kınanır. Ahlâk bedene sirâyet eder. Rûh ve ahlâk bedenden daha şereflidir. Ahlak bozukluğu beden çirkinliğinden daha kötüdür. Aynı zamânda vücûdun niçin çirkindir diye kimse yerilmez. Zira bu, kendi ihtiyârında değildir. Onu değiştirip güzelleştirmek de kendi irâdesi hâricindedir. Ama cehâlet bir çirkinliktir ki, onu ilim ile değiştirmek mümkündür. Bunun için cehâletin meydâna çıkmasından insân son derece üzüntü duyar. İlmi ile şereflenir, sonra ilim güzelliği açığa çıkınca neş'elenir. İnsána hatâlarını öğretmek, onun cehâlet mahremiyetini açıklamak ve kalbini incitmek olacağından tarifin eziyetini kaldırmak için yumuşaklıkla ikaz etmeğe çalışmalıdır.
Sayfa 810Kitabı okudu
Adını bilmek ile bilmiş olmuyoruz! Bilenlerden olmayı nasip et Rabbim!
Ben, yok olur derken cesedinin yok olmasını değil, kalbinin yokluğunu kasdediyorum. Kalbinin yokluğundan da sol taraftaki et ve kandan ibaret kalbi değil; o kalb ile 'gizli iltifat, alâka ve râbıtası bulunan ve Allah'ın emrinden olan kalb-i rûhânîyi kasdediyorum. Onu, bilen bilir, bilmeyen bilmez.
Sayfa 721Kitabı okudu
Resûl-i Ekrem seferde gecenin ilk vakitlerinde uyursa, bağdaş kurar da öyle uyurdu. Sabaha yakın da ayaklarını diker, başını iki koltuğunun arasına alarak uyurdu. Maksadı sabah Namazına uyanmak idi ki, kaybettiği, yolculukta aradığından efdal olmasın.
Sayfa 647Kitabı okudu
Uzletin faydaları :)
Birisi de, kitâb okumak ve kabir ziyareti ile meşgûl olurdu. Sebebini kendisinden soranlara, selâmeti yalnızlıkta, en iyi vâizi mezarlıkta, en iyi arkadaşı da kitab okumakta buldum, dedi.
Sayfa 598Kitabı okudu
Rebi b. Haysem, evinde bir mezar kazdırdı. Kalbi katılaştığı zaman, kabre girer, bir saat kadar orada yatardı. Sonra:
«Rabb'ım beni dünyaya geri çevir, umulur ki terk ettiğim (ser-vet) ile salih amel işlerim.» (23 - Mü'minûn: 99-100) Ayet-i Celîlesini okur ve çıkardı. Çıkınca da kendi kendine: «Ey Rebi! Bak, geri çevirildin. Geri çevirilmeyeceğin ân gelmeden iyi amellerde bulun.» derdi.
Sayfa 532Kitabı okudu
Resûl-i Ekrem şöyle buyurmuştur:
«Zâlim olsun, mazlum olsun kardeşine yardım et.» Oradakiler:
- Zalime yardım nasıl olur? dediler. Resûl-i Ekrem :
- Onu zulmünden menetmekle, ona yardım edersin. buyurdu.
Sayfa 523Kitabı okudu
«Kim şefkat ve merhametle bir yetimin başını okşarsa, elinin dokunduğu tüyler sayısınca sevâb alır.»
Sayfa 521 - Hadisi ŞerifKitabı okudu
Resûl-i Ekrem şöyle buyurmuştur:
«Her kim ana ve babadan yetim kalmış bir çocuğu, kendi kendini idare edecek vaziyete gelinceye kadar, himâyesine alırsa, elbette Cennet'e girmeği hak eder.»
Sayfa 521Kitabı okudu
«Bir müslümanın şerefi ile oynandığı, aleyhinde konuşulduğu yerlerde, ona kim yardım ederse, Allahu Teâlâ da, yardıma muhtaç olduğu gün kendisine yardım eder. Kim, bir müslümanı topluluk içinde, aleyhinde konuşup rezîl ve teşhir etmeğe kalkarsa, yardımı seveceği gün, Allahu Teâlâ da onu rezil eder.»
Sayfa 515 - Hadis-i ŞerifKitabı okudu
«Sakın Yahudi ve hıristiyanlara benzemeyin; zira Yahûdilerin selâmı, parmak işareti; Hıristiyanların selâmı ise avuç işareti iledir.»
Sayfa 508 - Hadis-i ŞerifKitabı okudu
Kaç tane mesaj var şu olayda!!!
Hz. Ömer (R.A.) bir gün sokak ortasında bir kadın ile konuşan bir adamı gördü. Ona vurmak üzere kırbacını kaldırınca, adam:
- Bu, benim ailemdir, dedi. Bunun üzerine Hz. Ömer:
- Kimsenin göremiyeceği tenha bir yer bulamadın da, bu sokak ortasına mı dikildin? buyurdu.
Sayfa 502Kitabı okudu
«Bütün ümmetim affedilir ancak âşikâre günah işleyenler affedilmez. Gizli isyan ettiği halde bunu haber verenler, âşikâre günah işlemiş gibidir.»
Sayfa 501 - Hadis-i ŞerifKitabı okudu
«Üç şey münafıkda bulunur: Konuştuğu zaman yalan söyler, va'ad ettiği zaman sözünde durmaz, itimad edildiği zaman hıyânet eder.»
Sayfa 489 - Hadis-i ŞerifKitabı okudu