Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

II. Murad Sözleri ve Alıntıları

II. Murad sözleri ve alıntılarını, II. Murad kitap alıntılarını, II. Murad en etkileyici cümleleri ve paragragları 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Osmanlı, bütün tarihin şahitliğiyle açıkça meydanda ki, "müstevli" değil, "halaskâr" dır, sözün ta manasıyla kurtarıcıdır. Fetihler ilay-ı kelimetullah inancının halkaları; imar ve inşa hareketinin öncüleri; adaleti dünyaya yayma, insanları zulüm ve baskıdan kurtarma emelinin müjdecileridir. Avrupa Osmanlı'dan aldığı ilhamla Rönesans'ını gerçekleştirmiş; baskıdan, zulümden korunmayı ve gelişmeyi öğrenmiştir.
Sayfa 121Kitabı okudu
"Gerçi-kim haddim değildir bûseni kılmak dilek , Ârif olan çün bilir , ânî ne lazım söylemek. "
Reklam
"Haram yiyen leşger(asker) haramî olur. Haramînin sebati olmaz (döneklik eder) , böylelerinin halinin ne olduğu malumdur."
Fatih Sultan Mehmet'in, babası II. Murat'a yazdığı mektup:
"Eğer padişah sen isen düşman topraklarını çiğner, gel ordularının başına geç; yok padişah ben isem padişah olarak emrediyorum, gel, ordularımın başına geç"
Kan pahasına alınan toprak parayla satılmaz.
Sayfa 61
Eğitim öğretim mevzuunda Osmanlıların Avrupa karşısında bulundukları yer, gerçekten övülmeye değer bir yerdi. Evliya Çelebi, 17. Asırda sadece İstanbul'da 1993 tane sıbyan mektebi bulunduğunu kaydeder. 16. Asırda Osmanlı ülkesini gezmiş olan bir Fransız seyyahı hemen hemen her köyde bir mektebe rastlamış ve ilk tahsilin Osmanlılarda garp memleketleriyle mukayese edilmeyecek kadar kesif olduğunu hayretle görmüştü. Eğitim-Öğretimi yaygınlaştırmanın kaynağı ise hiç şüphesiz, ilim öğrenmeyi kadın ve erkek her müslümana farz kılan dinin hükmüydü.
Sayfa 112Kitabı okudu
Reklam
“Eğer padişah sen isen düşman toprakları çiğner, gel ordularının başına geç; yok padişah ben isem padişah olarak emrediyorum, gel, ordularımın başına geç.”
Sayfa 80
Sultan ||.Murad mısır'dan gelen meşhur âlim Molla Gürani'yi pek sevmiş, pek beğenmiş ve Manisa valiliğine gönderdiği oğlu şehzade Mehmed'in -gelecegin Fatih'i -hocalığına tahin etmişti. Ancak eline de bir kızılcık sopası tutuşturup "Efendi hazretleri, şehzade henüz çocuktur, olmaya ki derslerinde tembellik eder; böyle bir hal gördüğünüzde bu sopayla dövmeye çekinmeyesiz" diye tembihlemişti. Manisa'ya giden Güranî, ilk dersine elinde kızılcık sopasıyla girdi. Şehzade bunu görünce hayretler içinde sordu: "Efendi hazretleri, bir elinizde kitap, bir elinizde sopa var. Kitabı anladık, ilim öğrenmeye yarar; ille velakin sopaya anlamazız, derste sopa ne işe yarar?" Molla Güranî sert sert şehzadeye baktı. "Bu sopa padişah armağanıdır Şehzadem," dedi. "Şayet derslerinize çalışmakta tembellik ederseniz üzerinize sinen tembellik tozlarını bu sopayla döveceğim." Daha beter hayrete düşen şehzade, "Ama biz Şehzadeyiz," diye âdeta inledi. "Şehzadeler dövülmez." "Siz talebemsiniz," diye gürledi Molla Güranî. "Çalışmayan talabeyi darb etme (dövme) hakkına sahibim. Hele Şehzadeler herkesden çok çalışmalı. Zira kim, bu günün şehzadesi yarının padişahıdır; milletin kaderini bir cahile emanet edersem beni kıyamete kadar lanetle anarlar." Öyle bir babadan, öyle bir hocadan, öyle bir çevreden elbette böyle bir Fatih yetişecekti.
Sayfa 125Kitabı okudu
Kan pahasına alınan toprak parayla satılmaz.
Sayfa 64 - Nesil YayınlarıKitabı okudu
Haram yiyen asker harami olur. Haramînin sebati olmaz (döneklik eder), böylelerinin halinin ne olduğu malûmdur.
Sayfa 106 - nesKitabı okudu
39 öğeden 11 ile 20 arasındakiler gösteriliyor.