İki Gözüm Despina kitaplarını, İki Gözüm Despina sözleri ve alıntılarını, İki Gözüm Despina yazarlarını, İki Gözüm Despina yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
İnancın da dinin de iyisi kötüsü yoktur. Bir insanın vardır kötüsü. Sakın ola ki bir insanın inancının ne olduğuna bakmayasın. Kalbine bakasın; iyiyse yakınında, kötüyse uzağında tutasın. Ve hep dua edesin Allah'ına seni kötüsüyle karşılaştırmaması için.
Lisede tarih derslerinde savaşları şu ülke kazandı şu ülke kaybetti diye öğretiyorlar ama savaş günlerinde ki yaşamı, eveni geçindirmeyi çalışanları,gözü yollarda eşini oğlunu bekleyenleri,savaş psikoloji ile büyüyen çocukları kimse anlatmıyor derslerde…
Hayatta öyle anlar vardır ki yaşarken sıradan gelir,olağan gelir.Sanki hep varmış ve de hep olacakmış gibi.Üstelemeden yaşar,değerini ise anca kaybedince kaybettiğinde anlarsın.
Bunu anladığında da öyle bir cız eder ki için, kıymetini bilemediğin o anlara dair bir "keşke" listesi yazılır içinde.
Kitabın adı:İki Gözüm Despina
Yazarın adı:Yasemin Özek
Sayfa sayısı:248
Kitabımız bir mübadele kitabı gerçek hayattan anılardan oluşuyor.
Baba'nın oğluna yazdığı defter oğulun anıları olan kitabımız Baba Hüsnü, oğul Emin Ali 8 yaşındadır annesi Rum kızıdır 1923 yılında Türkiye ile Yunanistan arasında imzalanan mübadele anlaşmasına göre Türkiye'deki Rumlar adaya ,Adadaki Müslümanlar Anadolu'ya gitmesi gerekiyor .
Emin Ali çok sevdiği adam zor ayrılır ve Türkiye'ye gelirler Adaya giden bir Rum ailenin evleri bunlara verilir küçükte olsa birde Zeytinlik vermişlerdir .
Emim Ali'lerin Adadaki evleri de bir Rum aileye verilmiştir .
Geçinmeye çalışırlar uğraşırlar çabalarlar Emi Ali'leri hor görür komşular hiç sevmezler çocuklar rahat vermez ve tekrar taşınmaya karar verirler ama nereye gideceklerdir yine gurbet yolları görünmüştür .
Hayatta öyle anlar vardır ki yaşarken sıradan gelir, olağan gelir. Sanki hep varmış ve de hep olacakmış gibi... Ustelemeden yaşar, değerini ancak kaybettiğinde anlarsın. Bunu anladığında da öyle bir ciz eder ki için, kıymetini bilemedigin o anlara dair bir "keşke.." listesi oluşur içinde.
"Aldırma sen onlara... İnancın da dinin de iyisi kötüsü yoktur. Bir insanın vardır kötüsü. Sakın ola ki bir insanın inancinin ne olduğuna bakmayasin. Kalbine bakasin; iyiyse yakınında , kötüyse uzağında tutasin. Ve hep dua edesin Allah'ına seni kötüsüyle karşılaştırmamasi için."
Çocuklarda savaşmak kelimesi oyun oynarken bitiş çizgisine gitmek için önündeki çocuğa çelme takmaktı. kazanmak ya da kaybetmek avucumun içinde zaman zaman çoğalan ya da azalan bilyelerden ibaretti.
Ah Despina! bir gülümsemesi bana adımı unutturan dünyalar güzeli. Şimdi şu yaşımda ilk aşkım diye bildiğim ama o zamanlar,hem kavga edip hem de görmeden duramadığın komşu kızı, kalbimin doğduğu ev..
Ah Emin Ali, ah Hüsnü, ah Eleftheria… İçimde öyle bir hüzün var ki kelimeler yetmez anlatmaya. İki yaka, iki millet, iki din… Mübadele ile değişen, yitip giden kaybolan hayatlar. Doğdukları topraklardan uzak kalmak zorunda olan insanların yaşamından bir kesit var bu kitapta ve kesinlikle okunmalı.
Emin Ali'me.
Benim ellerim göğe açılıyordu,
onun elleri göğsünden selamlıyordu...
Yarısına gökyüzü darıldı
diger yarısına kalp..
İki din, bir dile sığamadı!
…
Oysa aynı toprağa açmadık mı gözümüzü?
Aynı hava değil miydi soluduğumuz?
Ey mübarek! Ne olmuş ben "Amin" derken o "Amen" diyorsa?
Aradaki bir harfin farkina mı kesiyorsun ayağımı toprağımdan, konumdan, komşumdan?
O bir harflik nefret mi yaptı tüm bunları da "git" diyorsun…
Ah ne de kolay söylüyorsun...
"Git!"
"E" nin de "'i”nin de duaya açılan ellerin de canı sağ olsun ama..
Bunu bize edenler var ya;
Bizi toprağımızdan edenler...
Hepsi Allah' ından bulsun!
"Anadolu yanıyor, ocaklar sönüyor bir bir...
Gözü yaşlı anaların feryatları ya buralardan duyuluyor.
Toprağın altı leş, üstü kırmızı,
Kan kokuyor koca deniz.
İnsanlık birbirinin kılıcından geçiyor."