İki Hödüğün Seyahati sözleri ve alıntılarını, İki Hödüğün Seyahati kitap alıntılarını, İki Hödüğün Seyahati en etkileyici cümleleri ve paragragları 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Bak oğlum, farz edelim ki maazallah dünya karpuz gibi yuvarlak olsa üst tarafa gelenler rahat otururlar. Lakin alt tarafta kalanlar sapır sapır aşağı dökülmezler mi?
Ne ittiğini bildiğim yoh a. Üç zeytuna yirmi kuruş verilir mi ki? Bu bolluğu nerede buldun? Bâb-ı Âliye’de beş kuruşluh piyazla ciğer kebabı yiseh eşek gibi toyarıh
Arhadaş disene ki bu herif bize bir iki okka ekmek getire. Hep bunları dişlerimizin kovuhlarına koysak yine doldurmaz. Acıhdıh. Biz taze şehirli değilih, Anadolu uşağıyıh..
Ne deyi ki bu herif?”
“Mastiha deyi. Hani oğlan, dayımız bizi geçende orada iş görek diyi bir dügüne götürmedi midi? Efendiler beyaz bir su içip de türkü çağırmidiler mi? Ahan son birbiriyle kavğa etmediler midi? Sirkeci taraflarında herifler içip içip çıldırmiler mi? İşte bu adam isti ki biz de ondan içek.”
Mahir, İrfan’ın kulağına eğilerek:
“Bu herif bizimle eğleni mi ki?”
“Ben ne bileem? Bizi nazik şehir uşağı sanı da, kuşlara yem verir gibi ufah tabahlara çimdik çimdik ehmeh koyiyi, dört tane fasulye koyiyi, bir adama birer zeytin koyiyi.
Eşek, kendisine yakıştırılan kabalığa rağmen aşk hususunda o kadar hassas bir hayvandır ki, mesela bir duvar arkasından Katina’nın kokusunu alan Yorgo’yu, oradan birkaç yanık nara atmaksızın geçirmek mümkün olmaz.