Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

İki Şehrin Hikayesi

Charles Dickens

İki Şehrin Hikayesi Gönderileri

İki Şehrin Hikayesi kitaplarını, İki Şehrin Hikayesi sözleri ve alıntılarını, İki Şehrin Hikayesi yazarlarını, İki Şehrin Hikayesi yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Unutma, biz mutlu iken ne kadar güçlüyüz ve o sıkıntılarının arasında ne kadar zayıf!
Hayattakilerin hafızalarından çoktan silinmiştim ve gelecek nesil içinde alacağım yer koca bir boşluktu.
Reklam
Kaderi onu gideceği yere götürecek, varacağı sona ulaştıracaktır. Tek bildiğim şey bu.
-Öç almak ve hesaplaşmak hep uzun zaman alır. Bu, hep böyle olmuştur. -Bir adamı yıldırım çarpması uzun zaman almıyor ama, -Peki, yıldırımı hazırlamak ve saklamak ne kadar zaman alır? Söyle bakalım. Depremin bir şehri yutması çok uzun zaman almaz. Peki, söyle bakalım, depremin hazırlanması ne kadar zaman alır? -Çok uzun zaman herhalde, -Ama hazır olduğu zaman oluverir ve önüne gelen her şeyi paramparça eder. Bu sırada gözle görülmese ve kulaklarla duyulmasa bile sürekli hazırlığını yapmaktadır. Bunu düşünüp avun. Aklından çıkarma bunu.
Bunları söylerken takındığı önemsiyor görünen ama küçümseyen tavrı, onun olduğundan iki kat daha büyük dört kat daha iğrenç görünmesini sağlıyordu.
Reklam
…bir erkeğin hayatı hep aynı yöne doğru gitmiştir. …o yön bir kadına duyulan aşktır.
Benim ise en büyük arzum bu dünyaya ait olduğumu unutabilmektir.
Geceleyin büyük bir şehre girdiğinde, siyah kümeler halindeki evlerin ve onların her bir odasının kendi sırrını içinde sakladığını; orada çarpan yüzbinlerce yüreğin bazı hayallerinde, kendine en yakın yürekten bile gizlediği bir sırrı olduğunu düşünmek içimi karartır.
Reklam
"Şimdiye kadar yaptıklarımdan çok daha güzel bir iş yapıyorum; şimdiye kadar gördüklerimden çok daha huzurlu bir yere gidiyorum."
Sayfa 387 - Şûle YayınlarıKitabı okudu
"...İnsan etrafında dönen korkunç olayları göremez. Doğru düzgün düşünmeden pek çok şeyin hamallığını yapar..."
Sayfa 316 - Şûle YayınlarıKitabı okudu
Çağ
Zamanların en iyisiydi, zamanların en kötüsüydü; akıl çağıydı, akılsızlık çağıydı: inanç devriydi, inançsızlık devriydi; aydınlık mevsimiydi, karanlık mevsimiydi; ümidin baharıydı, ümitsizliğin kışıydı; önümüzde her şey vardı, önümüzde hiçbir şey yoktu; hepimiz ya dosdoğru cennete gidecektik ya da başka yollara...
Sayfa 7 - Şûle YayınlarıKitabı okudu
Bu adaletsiz mahkeme önünde sanığın savunma yapabilmesini temin eden bir düzen yoktu. Bütün kanunlar, kurallar ve törenler başlangıçta bu kadar vahşice çiğnenmemiş olsaydı böyle bir devrim olmaz, intikam ateşi de onları savurup ele vermezdi.
Sayfa 399 - Şule YayınlarıKitabı okudu
1.500 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.