İki Yakın Halk İki Uzak Komşu

Hrant Dink

İki Yakın Halk İki Uzak Komşu Sözleri ve Alıntıları

İki Yakın Halk İki Uzak Komşu sözleri ve alıntılarını, İki Yakın Halk İki Uzak Komşu kitap alıntılarını, İki Yakın Halk İki Uzak Komşu en etkileyici cümleleri ve paragragları 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Biz, "Ermeni Sorunu'nun konuşulduğu alan üçüncü ülkelerin parlamentoları olmamali, bizzat olayların asli tarafları ve bizim topraklarımız olmalı" derken, tedavinin de nerede bulunabileceğine işaret etmek istiyoruz aynı zamanda. Sadece iki halk arasında kurulacak bir diyalog bu sorunu sorun olmaktan çıkarmaya yeter mi? Cevabımız çok net: "Evet, yeter, ve başkaca da bir çare yok zaten."
Sayfa 76 - Hrant Dink Vakfı Yay.Kitabı okudu
İki Yakın Halk İki Uzak Komşu
Tarihin çözülecek bir yanı yok, sadece anlaşılacak bir yanı var. Anlama ise zamana yayılmış bir çaba gerektirir, günübirlik devlet kararıyla sağlanamaz.
Sayfa 46 - Hrant Dink VakıflarıKitabı okudu
Reklam
Gelin önce birbirimizi anlayalım… Gelin önce birbirimizin acılarına saygı gösterelim… Gelin önce birbirimizi yaşatalım.
Sorunu, ölen ve öldürülenler üzerinden değil de, biraz da kalanlar üzerinden konuşamaz mıyız?
Onlar 'Türk' ve 'Ermeni' sözcüklerini birlikte kullanmaktan kaçınsalar da, kader bu iki milleti aynı coğrafyada birbiriyle yan yana yaşamaya mecbur kıldı. Başka çıkar yol yok...
'Ermeni Soykırımı' konusunda şu gerçeği bir kez daha özetlemekte yarar var: Türkiye'nin bugün önündeki problem ne 'inkâr' ne de 'ikrar' sorunudur. Türkiye'nin temel sorunu idrak'tir. Aslolan, Türk toplumunun tarihsel gerçekliğin farkına varmasıdır. Bu da ancak Türkiye'deki demokrasi mücadelesinin gelişmesiyle mümkün olur. İdrak sürecinde ise Türkiye'nin ciddi bir şekilde alternatif tarih etüdüne ve bunun için de demokratik bir ortama ihtiyacı var. İdrak sürecini yaşamakta olan bir toplumun bireylerine içerden inkârı ya da dışarıdan da ikrarı siyasal baskılarla ya da yasalarla dayatmak, benzer bir işgüzarlıktır. Böylesi bir yöntem, idrak sürecine indirilecek en büyük darbedir. İdrak edilmemiş bir inkârın veya ikrarın hiç kimseye bir yararı olamaz. Bu idrak sürecinin farkında olmayan veya görmezden gelenlerin dış dayatmaları ise süreci kısaltacağı yerde uzatıyor. Şu yaşanan süreçte Türk toplumuna tarihsel gerçekliği kabul etmesini, olanı 'soykırım' olarak adlandırmasını ve ikrar etmesini dayatanların, Türk toplumunun güncel gerçekliğini iyi okuyabildikleri söylenemez. Sonuçta, Türk toplumu gerçeği biliyor da inkâr ediyor değil, bildiği gerçeği savunuyor. Bu toplum daha dünkü 'Susurluk Vakası'nı, toprak altından çıkan 'Hizbullah cesetleri'ni hukuk dilinde tanımlamakta, adlandırmakta ve arkasını getirmekte zorlanırken, 90 yıl önceki bir tarihi nasıl sancı çekmeden algılayabilecek ve adlandırabilecek? Üstelik de yıllarca bu denli bir karşı bilgi bombardımanına tutulmuşken...
Reklam
70 öğeden 101 ile 70 arasındakiler gösteriliyor.