Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

İkinci Dünya Savaşı'ndan Edebiyat Anıları

Hasan İzzettin Dinamo

İkinci Dünya Savaşı'ndan Edebiyat Anıları Sözleri ve Alıntıları

İkinci Dünya Savaşı'ndan Edebiyat Anıları sözleri ve alıntılarını, İkinci Dünya Savaşı'ndan Edebiyat Anıları kitap alıntılarını, İkinci Dünya Savaşı'ndan Edebiyat Anıları en etkileyici cümleleri ve paragragları 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Yahya Kemal'le aramızdaki ayrım. O aşkın şiirini yazar, ben şiirin aşkını yaşarım.
Sayfa 69 - 1984 Şubat
Sol düşünce, Nâzım davasıyla (1938) başlayan provakasyonla kilit altına alınmıştı.
Sayfa 59 - 1984 Şubat
Reklam
Sadri Ertem
Sadri Ertem, Nazım Hikmet'le olan arkadaşlığından beri Milli Emniyet'te çalışıyordu. Ankara Sivil Cezaevinde birlikte yattığımız sırada Nazım Hikmet'e sorduğumda onun Milli Emniyetçi olduğunu, birçok kez Milli Emniyet'e girip çıkarken gördüğünü söylemişti. Zaten Nâzım'ın çevresinde bulunuşu da salt onu kontrol etmek içindi.
Sayfa 120 - 1984 Şubat
Küllük Dergisi
TAHATTUR Alnımdaki bıçak yarası Senin yüzünden; Tabakam senin yadigârın; "İki elin kanda olsa gel" diyor Telgrafın; Nasıl unuturum seni ben, Vesikalı yârim? (Temmuz 1940/Küllük, 1.9.1940) Sözde; Hasan Ali Yücel, Orhan Veli'nin Orospu adlı şiirinden alınmış, Bakanlar Kurulu'ndan karar çıkartarak Küllük dergisini kapattırmıştı. Sözde bu yergicilik Hasan Ali Yücel'le sevgilisini hedef almışmış. Söylenti. Dergimiz kapatıldığı sırada, bütün arkadaşlar, kapatılma nedeni olarak yalnızca bu söylentiyi işitmiştik. Şimdi bile bu konuda yeni bir şey bilmemekteyim. Anladığım şu ki, Hasan Ali Yücel, Küllük'ün kapatılmasında temelli bir rol oynamıştı. Orhan Veli o zaman Ankara'da bulunduğundan belki bu işin aslını daha iyi biliyordu. Ancak, onunla bütün yaşamım boyunca konuşup görüşmek nasip olmadığından bunu sorup anlamak da nasip olmadı.
Sayfa 108 - 1984 Şubat
Nihal Atsız
1940 yazında Küllük denen yerdeki iki-üç kahve, bütün aydınlarla kaynaşmağa başlamıştı. Fransa'nın Naziler tarafından işgalinden sonra, bütün aydınlar, dertleşmek, özgürlüğün beşiği üstüne birkaç söz etmek gereksinimiyle yanıp tutuşuyorlardı. ... , o zaman Türkiye'nin en tanınmış sağ eğilimli yazarı olan Nihal Atsız, hemen her gün gelip beş - on metre ileride karşımızda oturup bize gövde gösterisi yapıyordu. Alnına Hitler'inkine benzer bir perçem düşürüyordu. Hitler gibi pek uzun boylu değilse de yine de uzundu. Alman soyuna benzer bir yanı da vardı. Mavi gözlü, açık kumral saçlıydı. Asıl işi edebiyat öğretmenliğiydi
Sayfa 85 - 1984 Şubat
Faşist Yunan hükümeti, mapushanelerdeki bütün solcuları, Yunanistan'ı çiğneyen Nazi ordusuna teslim etmek üzere mapushanelerde bırakmıştı. Bunları, orada hazır ellerine geçiren SS'ler, ya türlü işkencelerle ya da kurşuna dizerek katletmişlerdi.
Sayfa 29 - 1984 Şubat
Reklam
Viyana Kahvesi, Tünel'in biraz ötesinde, Lebon'un da biraz berisinde, bir pasajla girilen kapalı bir salondu.
Sayfa 22 - 1984 Şubat