Ruthie huzur evinde çalışan genç bir kız olmasina rağmen nine gibi giyinen, altı yıldır huzurevi dışında bir dünyayı olduğundan habersiz, nesli tükenen kaplumbağalarla ilgilenen, duzenli temiz kız...
Teddy ise dövme sanatçısıdır. Mototuna atlayıp yarını düşünmeden yaşayan, sabit bir yere olmayan, düzensiz yaşayan erkek. Babası huzurevini satın aldığında burnunu sürtmek için onu da çalışmaya zorluyor. Varlık içinde yokluk çekiyor resmen. Aslinda kendini ailesine sevdirebilmek için elinden geleni de yapıyor.
Hem tip olarak hem de yaşam tarzı olarak o kadar zitlar ki.. Bu çiftlere bayılıyorum. Birbirlerini çok güzel tamamliyorlar.
Teddy huzurevinde çalışmaya başlayıp bir de üstüne Ruthie'nin kaldığı villanın diğer yarısına tasininca, duvar arkasından konuşmalar, gelen sesleri dinlemeler ve yakinlaşmalar kaçınılmaz oluyor.
Aşk, arkadaşlık, aile bağları üzerine sıcacık, eğlenceli, akıcı bir hikayeydi. Yetişkin içerik gayet dozundaydi. Ben çok sevdim. Tüm okurlara da gönül rahatlığıyla önerebilirim.
