Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

2020 Şubat

İktibas Dergisi - Sayı 494

İktibas Dergisi

İktibas Dergisi - Sayı 494 Sözleri ve Alıntıları

İktibas Dergisi - Sayı 494 sözleri ve alıntılarını, İktibas Dergisi - Sayı 494 kitap alıntılarını, İktibas Dergisi - Sayı 494 en etkileyici cümleleri ve paragragları 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Durduğumuz yeri, bakış açımızı kontrol ve tashih etmek aklımıza gelmiyor. 'Uydum kalabalığa' diyerek, sürü modunda hayatımızı tüketiyoruz. Yol işaret ve levhalarını ters yüz, tahrip edip değiştirenleri 'dost' zannediyoruz! 'Durun kalabalıklar, bu cadde çıkmaz sokak!' (**) diyenlerimiz ne kadar az, o uyarıya kulak veren, hiç mesabesinde, yok! (**) Şiirlerinden iktibas yaptığımız şair; Necip Fazıl Kısakürek
Sayfa 19 - Bu Ateş Hepimize Dokunur! - Mustafa BozacıoğluKitabı okudu
Çin dünyanın her yerinde özgür ticaret istiyor. ilk bakışta masum bir istek gibi görünüyor ama ticareti tümüyle ele geçirmek için koyun postuna bürünmüş kurt misali davranıyor Çin. Son olarak Bir Yol Bir Kuşak projesi ile tüm ticareti ve ticaret yollarını ele geçirmeye çalışıyor. 65 ülke ile işbirliğiği içinde. ABD ise, 'bu yolu ya bana vereceksin ya da bu yol yok olacak' diyor. Kavga dünyanın her köşesine sıçramış durumda. Trump'ın Filistin ve Kudüs açıklamalarını da bu konudan bağımsız düşünemeyiz. Venezuella'daki Maduro'ya darbe girişimi, Bolivya'da Eva Morales'e darbe, Brezilya'da son 20 yıldaki siyasi gelişmeler, Sri Lanka'daki terör olayı, Kanal İstanbul,Brexit, Libya, Doğu Akdeniz gerginliği gibi yaşanan birçok büyük olay bu konunun içinde.
Sayfa 20 - Birileri Tüm Dünyayı Trollüyor - Murat KirişçiKitabı okudu
Reklam
Çin seddinin Türk akınlarını engellemek için yapıldığı söylenir ama tarihin o döneminde de Çin seddi dışarıdan gelen Türk akınlarından korunmak bahanesiyle, gelişmekte olan Çin'i içeride tutmak için yapıldı. Tarihin o zamanki kesiti ile bugünkü olay aynı şekilde akmıyor mu?
Sayfa 20 - Birileri Tüm Dünyayı Trollüyor - Murat KirişçiKitabı okudu
Elazığ - Malatya Depremi
Maalesef toplumumuz çoğu kez ihmal ve sorumsuzlukların adına kader demek gibi bir yanlışa düşüyor. Oysa bu konuda kader/ölçü, deprem gerçeğine karşı hazırlıklı olmak, binaları doğru yerlerde ve doğru hesaplarla, doğru malzemelerle inşa etmektir. Bu konuda Emirul Mü'minun Ömer b. Hattab'ın (r.a.), veba salgını sebebiyle Şam'a gitmekten vazgeçmesi karşısında Ebu Ubeyde b. Cerrah'ın (r.a) "Allah'ın kaderinden mi kaçıyorsun ey Müminlerin emiri?" sorusuna karşılık "Allah'ın kaderinden yine Allah'ın kaderine kaçıyorum" şeklindeki hikmetli cevabı çok öğreticidir.
Kesinlikle.
Wuhan'da virüsün merkezi sayılan pazar yerinden her gün geçen İngiliz öğretmen, İngiltere'ye dönmüş. Sağlık hattını arayıp durumu bildirmiş. Burun akıntınız var mı demişler, yok deyince, kötü hissederseniz arayın deyip kapatmışlar. Yani? Ingilizler, salgına inanmıyor. Çok enteresan. Birileri tüm dünyayı trollüyor.
Sayfa 21 - Birileri Tüm Dünyayı Trollüyor - Murat KirişçiKitabı okudu
İran'ın, gerek Afganistan, gerekse Irak işgalleri sürecinde ve gerekse Suriye'deki çatışma sürecinde, isminde yer alan “Islam Cumhuriyeti” sıfatının gerektirdiği ilkesellik ve ahlakilikten uzak ve son derece pragmatist, reel politik davrandığı ortadadır. Tüm bu süreçleri, oluşan konjonktürden kendi ulusal çıkarları doğrultusunda yönlendirmeye çalıştığını söylemek maalesef haksızlık olmayacaktır.
Reklam
Bireyin bugünkü hali tam bir bitkisel hayat hastasının hayatıdır. Bedence vardır ancak zihince yoktur, yokluktan ibarettir.
Sayfa 38 - Pürüzsüzlük Çağı - Ahmet Ferhat ÖksüzKitabı okudu
Kölelik deyince, gözler önünde sadece ayağında prangası olan kişiler canlanıyor. Oysa dünya nüfusunda bir avuç insanın serveti geri kalan milyarca insanın mal varlığına eşit durumdadır. Dünya ülkeleri milyonlar harcayarak uzaya mekik gönderiyor ama açları doyuramıyor. Kendi ülkelerinde her anlamda müreffeh yaşıyorlarsa bunu ancak diğer ülkeleri sömürerek başarıyor.
Sayfa 33 - "Faiz'in Her Türlüsü Helaldir" Fetvası ve Kölelik - Gülbahar Ay SatanKitabı okudu
Afrikalı yerlinin 'Onlar geldiğinde bizim münbit topraklarımız, zenginliklerimiz vardı, şimdi bizim elimizde onların tutuşturdukları Incil (elbette muharref olarak), onların ellerinde bizim zenginliklerimiz var' sözü bir şeyler hatırlatıyor olmalı bizlere... Yine Hindistan valisi, oraları terkederken, yerli ileri gelenlerden 'Neyimiz varsa alıp gö-türüyorsunuz, böldünüz parçaladınız...' tarzında gelen bir siteme karşı 'Siz de az müsait değildiniz hani!' demiş ya, o kabilden. Neticede 'pak' olacak zannıyla ve Hindu önderlerin bizim ileri gelenlere, "Yapmayın, etmeyin, bölmeyin, gelin siz yönetin!' demesinin kar etmeyip emperyalizmin ekmeğine yağ sürecek, büyük lokmayı daha yenilir yutulur hale getirecek adımı atmaları, yaşanılan ve uzantılarını, artçı depremlerini yaşadığımız akıl sır ermez, ama hesap kitap bilenlerin çok akıllıca (!) yapageldikleri örneklerden sadece biri...
Sayfa 17 - Bu Ateş Hepimize Dokunur! - Mustafa BozacıoğluKitabı okudu
Hiçliğe savrulmaktan kurtulabilmek için, büyük meselelere, büyük ufuklara, büyük hesaplaşmalara giden yolları açabilecek zihinsel bir yolculuğa hazırlanmak gerekir. Bu tür bir yolculukla, yeni bir başlangıç ile, yeni bir dil ve duyarlıkla, yeni bir bilinçle evrensel zihinlere ulaşılabilir.
Sayfa 12 - Uygarlık Masalları - Atasoy MüftüoğluKitabı okudu
Reklam
Fazlasıyla trajik.
Meselenin bize bakan ilginç bir boyutu, Turkiye'deki "İslami" çevrelerde İran'ın Irak'taki ABD üslerini misilleme amaçlı olarak vurması konusunda yapılan, bu saldırıların bir tiyatro, danışıklı dövüş olduğu yönündeki yorumlardı. Oysa İran'ın saldırısı evet kontrollüydü, sınırlıydı fakat ABD açısından bir karizma çizilmesinin söz konusu olduğu da açıktı. Tabi kendi yaşadığı ülkedeki 28 adet ABD-NATO üssünün varlığının ciddi bir tartışma konusu bile olamadığı gerçeğine rağmen, "Ümmetin kalesi", "Bağımsız Türkiye" söylemlerinin cazibesine kapılabilecek duygusallıktaki insanların, İran'ın ABD üslerine yönelik saldırısına ''tiyatro'' demesi trajik bir duruma işaret etmektedir.
"Onlar, 'Kim yaptı bunu tanrılarımıza! Muhakkak o zalimlerden biridir'' dediler. (İçlerinden bazıları), 'İbrahim denilen bir gencin onları diline doladığını duyduk' dediler." (Enbiya 59-60)
Bir fiili sıradan insanlar işlerse suç, nüfuzlular işlerse, bekâ meselesi... Toplumları bitiren sosyal yasalardan biri de budur diye biliyorum.
Sayfa 42 - Ergün Yıldırım ve Fetö - Mehmed DurmuşKitabı okudu
Işin içinde her taraf için dinsel argümanların da oluşu ayrı muammma! Herifler durduk yere değil, dinsel verilere de uy(dur)arak (kitabına uydurarak) oralardan meşruiyet devşiriyorlar yaptıklarına. Armagedon, İsa'nın nüzulü gibi... Bu tarafta da 'mehdi-mesih' inancı, 'Mehdinin zuhuruna uygun ortam hazırlamak' gibi algı ve beklentiler zihinleri kilitlemiş, felç etmiş durumda! Tek yön ve mecburi istikamet gibi...
Sayfa 18 - Bu Ateş Hepimize Dokunur - Mustafa BozacıoğluKitabı okudu
Cemal Süreya'nın ifadeleriyle "solcuların bir türlü vazgeçemediği, sağcıların ise bir türlü sahiplenemediği" bu İsmet Özel kimdir?
Sayfa 63 - İsmet Özel ve Partizan: Aynı Adamın Öyküsü, Hüseyin Arslan - Milli GazeteKitabı okudu
23 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.