Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

İktidar Gönderileri

İktidar kitaplarını, İktidar sözleri ve alıntılarını, İktidar yazarlarını, İktidar yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Belinden bağlanan iple, ciyak ciyak bağırtılarak geminin ambarına indirilen domuzun bedenine doğrudan bir fiziksel güç uygulanıyor demektir. Öte yandan, atasözündeki gibi, burnunun ucuna sallandırılan havucun ardı sıra giden eşeği böyle yapmakta kendi çıkarı bulunduğuna aklını yatırmak suretiyle, bizim istediğimiz gibi hareket etmeye yöneltmiş oluyoruz. Bu iki örnek arasında ise, ödüller ve cezalar yoluyla birtakım alışkanlıklar kazandırılmış olup, bu yoldan istenileni yerine getiren hayvanlar bulunmaktadır; ayrıca daha başka bir yönden, liderleri zorla sürüklenerek iskeleden geçirilince bütün sürünün onun ardı sıra gitmesi örneğindeki gibi, gemiye binmeye kandırılan koyunlar da buna eklenebilir. Bütün bu iktidar biçimlerinin insanlar arasında da örnekleri vardır. Domuz örneği, askeri güçle polis gücünü simgeler. Havucun ardı sıra giden eşek, propaganda gücünün tipik bir örneğidir. İstenileni yerine getiren hayvanlar, "eğitim" gücünü gösterir. Zorla sürüklenen önderlerinin ardı sıra isteyerek giden koyunlar, çok görüldüğü üzere, çok sayılan ve sevilen bir önderin herhangi bir parti liderine bağlanmış olmasının söz konusu olduğu zamanlardaki parti siyasetini simgeler. Ezop tarzı bu benzetimleri Hitler’in yükselişine uygulayalım. Havuç, Nazi programı (örneğin, faizin kaldırılmasıyla ilgili bölümü) idi; eşek de, orta sınıfın aşağı tabakaları. Koyunlar ile önder, Sosyal Demokratlar ile Hindenburg’du. Domuzlar (sadece başlarına gelen felaketler bakımından), toplama kamplarındaki kurbanlardı; istenileni yerine getiren hayvanlara gelince, onlar Nazi selamı veren milyonlardır.
Sayfa 30 - İlya YayıneviKitabı okudu
Çoğumuz, yaşamımızda bir gün, hiç umursamadan bir karınca yuvasını bozup, meydana gelen kargaşalığı az çok zevkle seyretmişizdir. New York'taki bir gökdelenin tepesinden bakıldığı zaman, aşağıda gidip gelen insanlar artık insan olmaktan çıkar, belli belirsiz bir anlamsızlık kazanırlar. Jüpiter gibi, insan da yıldırımla silahlanmış olsa, yıldırımı eline geçiren insan, tıpkı ona karınca yuvasını bozduran isteğe benzer bir dürtüyle, yıldırımı insan kalabalığı içinde savurmaya kalkardı.
Sayfa 25 - İlya YayıneviKitabı okudu
Reklam
Hatiplerin istediği kalabalık, düşünmekten çok heyecanlanmaya yatkın, korkular ve bu korkuların sonucu nefretlerle dolu, derece derece uygulanan, ağır işleyen yöntemler karşısında sabırsızlık gösteren, hem iyice çileden çıkmış hem de hâlâ bir umut besleyen kalabalıklardır. Hatip, eğer insan erdemlerine inanmayan biri değilse, kendi çalışmalarını haklı gösteren birtakım inançlara sahip olacaktır; duygunun akıldan daha iyi bir kılavuz olduğunu, düşüncelerimize beyinden çok kanla biçim verilmesi gerektiğini, insan yaşamındaki en iyi ögelerin tek tek değil, toplu ögeler olduğunu düşünecektir. Eğer hatip, eğitimin dizginlerini de elinde tutuyorsa, bu eğitimi okul sırasının yerini alan bir talim ve toplu sarhoşluktan ibaret hale getirecek, bilgiyle yargılama ise insanlık dışı bilimin soğuk kölelerine bırakılacaktır.
Sayfa 23 - İlya YayıneviKitabı okudu
Herhangi bir grubun üyeleri yalnız kalma korkusuyla birbirlerine sarılırlar. Homojenliği en kolay sağlayan şey, ortaklaşa bir büyük tehlikedir.
Sayfa 19 - İlya YayıneviKitabı okudu
Anarşiden sonra ilk doğal aşama olarak despotluk gelir, zira egemenlik ve boyun eğmenin içgüdüsel mekanizmaları despotluğu kolaylaştırır; aile, devlet ve iş yaşamı bunun örnekleriyle doludur.
Sayfa 18 - İlya YayıneviKitabı okudu
Bazı insanların karakterleri, onları hep kumanda etmeye, diğerlerinin karakterleri de boyun eğmeye yöneltir; bu iki uç arasında da, bazı durumlarda kumanda etmek isteyen, bazı durumlarda da öndere uyumayı yeğleyen ortalama insanlar yığını bulunur.
Sayfa 10 - İlya YayıneviKitabı okudu
Reklam
Var olmak ve çoğalmak hayvanlara yettiği halde, insanoğlu yayılmak ister ve insanoğlunun bu konudaki istekleri sadece hayal gücünün olanaklarıyla sınırlıdır. Her insan, eğer elinden gelse, Tanrı gibi olmak ister...
Sayfa 3 - İlya YayıneviKitabı okudu
... istekler doymak bilmezdir, sınırsızdır ve onlar ancak Tanrı'nın sonsuzluğunda yatıştırılabilir.
Sayfa 3 - İlya YayıneviKitabı okudu
İnsanlarla hayvanlar arasında bazı düşünsel ve duygusal ayrılıklar vardır. Duygusal ayrılıkların en önemlilerinden biri, hayvanlarınkinin tersine, insanoğlunun istek ve arzularının sınırsız olması ve bu istek ve arzuları yüzde yüz tatmin etmede yetersiz kalmasıdır.
Sayfa 1 - İlya YayıneviKitabı okudu
Yeryüzündeki saltanatlar, başka saltanatlarla sınırlıdır: yeryüzündeki iktidarı ölüm kısa keser, piramitler de diksek, "ölümsüz şiirlere bağlı" da kalsak, yeryüzündeki şan ve şeref, yüzyılların geçişiyle söner. İktidarı az olanlara, şan ve şerefi az olanlara, biraz daha yetecekmiş gibi gelir, ama böyle sananlar yanılmış olurlar :istek doymak bilmezdir, sınırsızdır ve onlar ancak tanrı'nın sonsuzluğunda yatıştırılabilir.
Reklam
'İktidar, insanları hayvanlardan ayıran bir güdüdür. Fizikte enerji nasıl çeşitli biçimler alıyorsa sosyolojide de İktidar’ın; servet, silah gücü, sivil makamlar ve düşünceye söz geçirme gibi biçimleri vardır”
Bertrand Russell
Bertrand Russell
İktidar
İktidar
Geri172
1.092 öğeden 1.081 ile 1.092 arasındakiler gösteriliyor.