Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

Yemek, Siyaset ve Simgesellik

İktidarların Sofrası

Artun Ünsal

İktidarların Sofrası Gönderileri

İktidarların Sofrası kitaplarını, İktidarların Sofrası sözleri ve alıntılarını, İktidarların Sofrası yazarlarını, İktidarların Sofrası yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
2024 yılı içerisinde bakmayı düşündüğüm kitaplar.. +neden okuyacaklarım listesine eklemedin de böyle ileti şeklinde yazdın bunları? -çünkü okumayı değil bakmayı düşünüyorum. baktıktan sonra okuyup okumayacağıma dair karar vereceğim.
Yemek, sözlü ve yazılı iletişim
Yiyecek arayışı ve paylaşımı ile avcı-toplayıcı insanın hemcinsleriyle arasında iletişimi kolaylaştıran ilk konuşma dillerinin icadı arasında büyük olasılıkla belli bir ilinti vardır. Nitekim günümüz dünyasında insanların konuştukları dillerin yüzde 90’ının, iki büyük tarım havzası Verimli Hilal ve Çin kökenli yedi dil ailesinden birine ait olmaları rastlantı değildir.
Sayfa 21 - EverestKitabı okudu
Reklam
Ateş, yemek ve uygarlık
Pişirme, yemek hazırlamanın ötesinde, toplumu örgütlenmede de itici güç olmuştur. Pişirme, yiyecekleri dönüştürdüğü için değil -zira bunu sağlayacak başka yöntemler de vardır-, ama toplumu dönüştüren bu özelliği nedeniyle, “tarihin en büyük devrimci icatlarından biri”dir.
Sayfa 19 - EverestKitabı okudu
"ilk gizem" olan ölümün ardından öteki gizemlere ilgi duymaya başladıkları, savunan de Coulanges'a göre, insanlar düşüncelerini "görünür"den "görünmez"e çevirerek, "geçici"den, "sonsuz"a, böylelikle "insandan" "tanrısal"a yönelmişlerdir.
Zira sosyal bir güvenlik ağı ve bir nebze ekonomik eşitlik yoksa özgürlüğün de bir anlamı yok.
"Hayvanlar beslenir, insan yer; nasıl yiyeceğini akıl sahibi insan bilir sadece."
Reklam
"Sofra", ünlü bir yemek tarihçisinin deyişiyle; "açlığı ve insanın onu bir zevk ortamına dönüştürmesini ifade eder; ekonomiden, politikadan, toplumsal toplumsal ilişkilerden söz eder. Sofra, dünyayı anlatır.
Zenginlik servet kadar toklukla, yoksulluk ise maddi mahrumiyet ve görece açlıkla ifade edilebilir.
Toplumsal hiyerarşinin doğuşu, beslenme ile siyaset arasındaki bağı açıpa çıkarır.[...] İster özel ister kamusal alanda, eğer bir kişi birine bağımlıysa, yiyecek karşılığı ona itaat eder.[...] Yiyecek, bu durumda davranışları belirler. Elias Canetti de, kimi zaman kırbaç ya da hapis veya ölüm tehdidinin yol açtığı ‘’korku ve itaat’’in yerini daha farklı bir emretme gücünün alabildiğine, emir verenin ‘’yiyecek vaadi’’ ile emirlerine itaatin sağlandığına dikkat çeker ve bu durumu ‘’emretmenin ehlileştirilmesi’’ olarak nitelendirir ... [s.77]