İleri Bakmak

Vera Panova

İleri Bakmak Sözleri ve Alıntıları

İleri Bakmak sözleri ve alıntılarını, İleri Bakmak kitap alıntılarını, İleri Bakmak en etkileyici cümleleri ve paragragları 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
(...)Ben bir Stakhanovka* olarak bunu yapamam.(...) Ç.N: Stakhanovka, Sovyetler Birliği’nde takım tezgahında çalışan (kadın) işçiler.
(...)Oraya geldiği sıralarda fabrikada Profsoyuz'un başkanı olan Uzdeçkin orduya çağırılmıştı.(...) Ç.N.: Profsoyuz, Sovyet işçi sendikası
Reklam
Stanislav yakınlarındaki çarpışmada yüzünden ve göğsünden kötü şekilde yaralanmıştı. Bu, Lukaşin’in kendi şans yıldızının parlamasını beklediği zamanda olmuştu. Cephe hastanesinde bilincinin açıldığı sırada, “ne şans!” diye düşündü. “Bana olan bu işte!” Hastaneden hastaneye nakledildi, nihayet Moskova’da ünlü bir stomatologun çalıştığı hastaneye sevk edildi. O doktor Lukaşin’in yüzüne birkaç aşamalı ameliyatlar yaptı. Tedavi üç ay sürdü. Bu üç ay çok acılıydı. Ama ameliyatlar başarılı oldu. Yüzdeki kesik izleri çok az fark ediliyordu. “Zamanla hepsi kaybolacak,” dedi doktor. Yaptığı işi beğeniyordu. Sonra üzerinde inci gibi beyaz dişler bulunan yeni bir çene kemiği oturttular. Lukaşin bunları öyle beğendi ki, çektiği acıların karşılığı saydı.
Ağlamaya başladı. Gözyaşları Andrey için değildi. İyilik uğruna feda edilmiş kıymetli yaşamlar için miydi? Yaşlı adam üzüntüyle yıkılmış olduğundan mı? Hep iyilik olması gereken dünyada çok kötülük var diye mi ağlıyordu? Uzaktan bile duyumsadığı, kendisini hava gibi sarmalayan büyük aşk şimdi ebediyen kaybolduğu için mi, sadece boşluk kaldığı, kendisini artık yalnız hissettiği için mi ağlıyordu yoksa?
Sayfa 165Kitabı okudu
(...)ORS yöneticisinin bölgelerde adamları var.(...) Ç.N.: ORS, Rusçası OPC. İşletme Tedarik Dairesi; Sovyetler Birliği'nde çok sayıda sanayi kuruluşunda çalışan işçilerin günlük ihtiyaçlarının karşılanması için 1932 yılında kurulmuş bir ticaret örgütü. Özellikle uzak bölgelerde veya Ticaret Bakanlığı satış kanallarının bulunmadığı yerlerde işçilerin ihtiyaçlarını sağlama amacıyla çalışmaktaydı. 1971 yılında Sovyetler Birliği iç ticaretinin yüzde 21'ini yaptığı belirtilmiş.
Mariamna söylendi “Sen herhalde elinde kitapla öleceksin.” Yine de aşağıya inip, elinde kalın, paralanmış bir kitapla döndü. “Paralanmış ama” dedi, “bunu daima birileri okur. Çok iyiymiş.” Kitap Gonçarov’un Yamaç adlı romanıydı. Kitabı ilk gençliğinde okumuştu ama şimdi tamamen unutmuştu. Kitabın ortasından açtı. Ağırdı. Nonna onu elinden kaydırdı. Hafif bir uykuya dalmıştı. Uyanınca kitabı tekrar eline aldı. Gün sessiz geçti. Alacakaranlık başlamıştı. Mariamna onun yemeğini hazırlamaya gittiğinden, odada lambayı yakacak kimse yoktu. Nonna arkasına yaslandı, pencereden dışarısını, mavi alacakaranlığı seyretmeye koyuldu. Raiski ve Vera’dan* beri yaşamın ne kadar değişmiş olduğunu düşünüyordu. Aşkın hayattaki yeri insanlar aşka ilgi gösterdikçe değişti. Vera ile mutluluk arasındaki duvar şimdi Nonna için mevcut değildi. Duvar zamanla kalktı. Ama belli ki, mutluluğun hâlâ bir bedeli vardı... Bir kişi aşka kurban etmek için kendisinden bir şeyler feda etmek zorundaydı. Bu neredeyse fizik yasası gibi bir şeydi... Birinin geniş bir yeri varsa, burada iki kişi elbette birbirlerine yer ayıracaklardı. Nonna alacakranlığın sessizliğinde yatağında uzanmış, bunları düşünüyordu. * Yamaç romanının kişileri
Reklam
26 öğeden 11 ile 20 arasındakiler gösteriliyor.