İlk Ev İlk Mabed İlk Mescid
Muhammed Emin Yıldırımİlk Ev İlk Mabed İlk Mescid Gönderileri
İlk Ev İlk Mabed İlk Mescid kitaplarını, İlk Ev İlk Mabed İlk Mescid sözleri ve alıntılarını, İlk Ev İlk Mabed İlk Mescid yazarlarını, İlk Ev İlk Mabed İlk Mescid yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
"Siz insanlar için ortaya çıkarılan en hayırlı bir ümmetsiniz.
(Al-i İmran, 3/110)
Amr b. Lühey, Şam diyarına yaptığı bir sefer sırasında oranın ahalisinin çeşitli suretlerde yapılmış putlara taptığını gördü. Bu Amr'ın hoşuna gitti. Bunun üzerine o putların içerisinde beğendiği kırmızı akik taşından insan suretinde yontulmuş Hubel isimli bir puta, iyide bir para ödeyerek Mekke'ye getirdi. Bu put, bölgeye giren ilk şekilli/suretli puttu. Ondan sonra şekilci putçuluk giderek bölgede yaygınlaştı ve yaklaşık dört asır boyunca bu kabilenin elinde kalan Kabe her gün yeni eklenen putlarla dolup taşmaya başladı.
Hz. Muhammed (sas)
"Ben kızların babasıyım!" diyerek, kız babası olmanın utanılacak bir şey olmadığını hayatı ile de bizzat göstermiş, onlara iyi davranmanın cennet vesilesi olduğunu müjdelemiștir.
"Kul gayret etmeli ki, Allah (cc) rahmet etsin!"
Allah'ın yardımının, kulun çabasına bağlı olduğunun çok iyi bilincindeydi. O halde beşer olarak elinden ne geliyorsa onu yapmalıydı.
Yüce Allah buyurur:(Ey peygamberler zümresi ve Muhammed ümmeti)"Siz insanlar için ortaya çıkarılan en hayırlı bir ümmetsiniz.
(Al-i İmran,3/110)
Hz. Ebû Zer bir gün Resûlullah’a, yeryüzünde kurulan ilk mescidin hangisi olduğunu sorar,
Efendimiz (sas): “Mescid-i Haram’dır” der,
Ebû Zer: “Sonra hangisidir?” diye sorar,
Efendimiz: “Mescid-i Aksa’dır” der. Bunun üzerine Hz. Ebû Zer: “İkisi arasında ne kadar zamanlık bir süre vardır?” diye sorar,
Efendimiz: “Kırk yıl!” der.
Görüldüğü gibi Mescid-i Haram, yeryüzünün ilk mescididir, nasıl ki Mekke kendinden sonra tüm şehirlere analık yapmışsa, Kâbe’de, kendinden sonraki tüm mabetlere analık yapmıştır.
Son vahyin, ilk muhatapları olan bölge insanı, Mekke, Medine ve Taif üçgeninde; çok çeşitli iklim şartlarında yaşıyorlardı. Mekke'de Afrika çöl iklimi, Medine'de Akdeniz iklimi, Taif'te ise Avrupa'nın güney sahillerinin ılık ve bol yağışlı iklimi hakimdi. Böyle olunca birbirlerine yakın bu yerlerde, aynı mevsimde çok farklı iklim türlerini bir arada bulmak mümkün oluyordu. Bu çeşitlilik, bölge insanının şahsiyetinin şekillenmesinde doğrudan bir iklim etkisini kırıyor, çok farklı ve çeşitli şahsiyetlerin oluşmasını sağlıyordu.
Sayfa 19 - MGV YayınlarıKitabı okudu