Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

İlk İslâm Devleti

Muhammed Hamidullah

En Yeni İlk İslâm Devleti Sözleri ve Alıntıları

En Yeni İlk İslâm Devleti sözleri ve alıntılarını, en yeni İlk İslâm Devleti kitap alıntılarını, etkileyici sözleri 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Muhammed (s.a.v.)'in öğretisinin bir bütün olduğunu ve insan hayatının hiçbir yönünü ihmal etmediğini daha evvel söyledik. O, hiçbir zaman "Allah'a ait olanı Allah'a, Sezar'a ait olanı Sezar'a verin" demez; bilakis Kuran-ı Kerim, Müslümanlara düstûr olarak şunu vermekte: "Ey Rabbimiz, bize dünyada da iyi hal ver, ahirette de iyi hal ver." Onun için, din, siyaset ve ahlâk hepsi aynı derecede endişe konusu olmakta.
Muhammed (s.a.v.) ve halîfeleri muhataplarının mallarını değil kalplerini istiyorlardı: Allah'ın birliğine iman ve hükmünün her şeyden evvel olduğunu ikrar.
Reklam
İspanya seferinin iki komutanına verilmiş olan talimat, Hz. Osman'ın planlarını ortaya çıkarttı: "Konstantiniyye ancak Endülüs yoluyla fethedilebilir. Şayet siz Endülüs'ün fethine ulaşırsanız, Konstantiniyye'nin fethine iştirak etmiş olacaksınız." Şayet İbni Sebe', Hz. Osman'ın şehadetiyle neticelenen ve Müslümanlar arasındaki iç savaşın ve anarşinin tohumlarını ekerek, gayr-i müslimlerin imdadına koşmamış olsaydı, "eski dünya" (Asya-Avrupa-Afrika) sayılan coğrafi birliğin siyasi birleştirilmesi planı o devir için gerçekleştirilmeyecek bir plân olmayacaktı.
Hz. Muhammed (s.a.v.), gelecek nesil için sadece mükemmel bir devlet ve bir din değil, aynı zamanda hayatın tüm yönlerini kapsayan kanuni bir metin olan Mukaddes Kur'ân-ı Kerîm'i bırakmıştır.
Hicretten önce Hindistan'da geçen Malibar hikâyesi de dikkat çekicidir. Hindistan'daki tarih kitaplarında belirtildiğine göre Batı Hindistan hükümdarlarından Çakrvatı Farmas, bir gece sarayında otururken ayın iki parçaya ayrıldığını, parçalardan birisinin diğerinden uzaklaştığını, az sonra da tekrar eski haline döndüğünü görmüş ve hayretler içinde kalmıştı. Bunun üzerine veziri; hükümdarın hazinesinde kilitli ve mühürlü eski bir sandık bulunduğunu, bunun da kesinlikle açılmaması istemi ile eski bir hükümdardan mîras kaldığını hatırlatarak bu sandığın açılmasını tavsiye ederek, bu garip olay hakkında bilgi bulunabilme ihtimalini hükümdara teklif edince; hükümdar Çakrvatı, sandığın açılmasını emretmiştir. Gerçekten içinde bir kitap buldular. Bu kitapta, ileride ayın ikiye ayrılacağı ve bunun, Mekke'de gönderilecek son peygamberin mucizesi olduğu yazılı idi. Ayrıca kitap o zamanda yaşayan hükümdarın, bu peygambere inanmasını öğütlüyordu. Bunun üzerine hükümdar Çakrvatı, hükümdarlığını babasına devredip Mekke'ye gitmiş ve Hz. Peygamber (s.a.v.)'i bularak Müslüman olmuştur. Sonra Hz. Peygamber (s.a.v.), ülkesine dönüp İslâm'a davet etmesini ona emretmiş, o da ülkesine dönüş yolunda Yemen'e ulaştığı zaman hastalanıp ölmüş ve orada Zafar kabilesi bölgesinde defnedilmiştir. "Hindistan Kralı" diye anılan bu mezar, asırlarca da ziyaret edilmiştir.
1930 Aralığında Meksika'da, daha önce Avrupalıların hiç gitmedikleri bir bölgede, tamamının müslüman olduğu bir halk keşfedildi ki, bunlar hâlâ Arapça konuşup, buralara çok uzun asırlardan beri geldiklerini söylüyorlardı. Daha sonra Meksika'da yapılan kazılarda da, Arap paraları bulundu.
Sayfa 105Kitabı okudu
Reklam
Hz. Peygamber, çocuklara neseb ilminin öğretilmesi için emir vermişti.
Bir gün Hz. Ömer (r.a.), dinleyicilerine hitap ederken şöyle devam etti: "Dinleyiniz ve itaat ediniz." Bir bedevi ayağa kalkarak şöyle dedi: "Ne dinleriz ne de itaat ederiz." Halife "Niçin?" diye sordu. "Çünkü" dedi bedevi "Sen dün elbiselik kumaş dağıttın ve kendine de herkesinki gibi bir tane aldın, fakat bugün giydiğin, bir elbiselik kumaştan büyük bir elbise." Hz. Ömer (r.a.) cevap verdi: "Doğrudur, fakat ben uzun boylu olduğum için, oğlum payını bana bıraktı ve senin gördüğün, oğlumunkine ilave edilmiş olan benim elbisemdir." "Şimdi seni dinleyecek ve itaat edeceğim." diye, bedevi sözünü bitirdi.
51 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.