"Yoksul insanlarız biz. Bütün ömür boyu ezmişler bizi, aşağılamışlar... Bilgisizlik içindeyiz. Bugün Sovyet yönetimi bizim de ışığa kavuşmamızı, okuma yazma öğrenmemizi istiyor, işte bunun için çocuklarımızı okutmalıyız.
Ben, yüreğim şen, ötelere doğru durmadan koşuyor, toprağa, havaya, rüzgârlara dönerek, "Bana bakın, görün ne kadar mutluyum!" diye haykırıyordum.
"Ben okuyacağım, okula gideceğim artık."
"Tokol" ikinci karı demek. Nasıl iğreniyorum bu kelimeden. Bu kelime hangi karanlık, geri çağda bulunmuş. Bedeni ve yüreğiyle tutsak olan kumalık kadar kötü bir şey var mı bu dünyada?
Mutsuz kadınlar, mezarlarınızdan kalkın! İnsanlıktan çıkmış olmaktan, bir gölge gibi yaşamaktan kurtulun! İnsanca yaşamaktan alıkonulan kadınlar kenetlenin! Eski zamanların karanlıkları önümüzde titresin. Bunları ben bu durumu son olarak yaşayan bir kadın olarak söylüyorum sizlere.