İman Hakikatleri
Bediüzzaman Said NursîÖne Çıkan İman Hakikatleri Gönderileri
Öne Çıkan İman Hakikatleri kitaplarını, öne çıkan İman Hakikatleri sözleri ve alıntılarını, öne çıkan İman Hakikatleri yazarlarını, öne çıkan İman Hakikatleri yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Ey nefis! Bil ki dünkü gün senin elinden çıktı. Yarın ise senin elinde sened yok ki, ona mâliksin. Öyle ise hakikî ömrünü, bulunduğun gün bil.
İbadetin manası şudur ki: Dergâh-ı İlahîde abd, kendi kusurunu ve acz ve fakrını görüp kemal-i rububiyetin ve kudret-i Samedaniyenin ve rahmet-i İlahiyenin önünde hayret ve muhabbetle secde etmektir.
Acaba, yirmi üç saatini şu kısacık hayat-ı dünyeviyeye sarf eden ve o uzun hayat-ı ebediyeye bir tek saatini sarf etmeyen ne kadar zarar eder? Ne kadar nefsine zulmeder? Ne kadar hilaf-ı akıl hareket eder?
Sayfa 7
Ey bedbaht nefsim! Acaba ömrün ebedî midir! Hiç kat'î senedin var mı ki, gelecek seneye belki yarına kadar kalacaksın? Sana usanç veren, tevehhüm-ü ebediyettir. Keyf için, ebedî dünyada kalacak gibi nazlanıyorsun.
...
Ey nefis!
Bil ki dünkü gün senin elinden çıktı.
Yarın ise senin elinde sened yok ki, ona mâliksin.
Öyle ise hakikî ömrünü, bulunduğun gün bil.
...
...
Halk-ı şerr, şerr değil; belki kesb-i şerr, şerdir.
...
Meselâ: Ateşin yüz hayırlı neticeleri var. Fakat bazı insanlar sû'-i ihtiyarıyla ateşi kendilerine şerr yapmakla "Ateşin icadı şerdir" diyemezler. Öyle de: Şeytanların icadı, terakkiyat-ı insaniye gibi çok hikmetli neticeleri olmakla beraber, sû'-i ihtiyarıyla ve yanlış kesbiyle şeytanlara mağlub olmakla, "Şeytanın hilkati şerdir" diyemez.
...
...
Hem namaz kılanın diğer mübah dünyevî amelleri, güzel bir niyet ile ibâdet hükmünü alır. Bu surette bütün sermâye-i ömrünü, âhirete mâl edebilir.
Fânî ömrünü, bir cihette ibka eder.
...
...
Acaba, yirmi üç saatini şu kısacık hayat-ı dünyeviyeye sarf eden ve o uzun hayat-ı ebediyeye bir tek saatini sarf etmeyen ne kadar zarar eder?
Ne kadar nefsine zulmeder? Ne kadar hilaf-ı akıl hareket eder?
...
... insan kendi vazifesini yapıp Cenâb-ı Hakkın vazifesine karışmamalı.
Mâlûmdur ki: A'lâ bir şey bozulsa, ednâ bir şeyin bozulmasından daha ziyâde bozuk olur.
Meselâ: Nasılki süt ve yoğurt bozulsalar, yine yenilebilir.
Yağ bozulsa, yenilmez, bazen zehir gibi olur.
Öyle de: Mahlûkâtın en mükerremi, belki en a'lâsı olan insan, eğer bozulsa, bozuk hayvandan daha ziyâde bozuk olur.