İman Üzerine
İbn Teymiyye (Ahmed b. Abdulhalim el-Harrani)En Beğenilen İman Üzerine Sözleri ve Alıntıları
En Beğenilen İman Üzerine sözleri ve alıntılarını, en beğenilen İman Üzerine kitap alıntılarını, etkileyici sözleri 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.Allaha inanmak kalben sevgiyi gerektirir
sevilen birseyin varlığını kabul etmek,
onu sevmeyi; saygıdeğer birseyin tanımak onu saymayı ve çekinilecik bir seyin varlığını onaylamak ondan çekinmeyi gerektirir.
Buna göre sırf Allah’ın varlığını tanımak, O'na ve O'nun güzel isimleri ile yüce sıfatlarına inanmak O'na kalben sevgi beslemeyi, O'na saygi duymayı ve O'ndan korkmay gerektirir.
Bu da O'na itaat etmeyi isteyip O'na karsi gelmekten hoşlanmamayı gerekli kilar.
"Musa dedi ki:Ey kavmim,eğer Allah'a inanıyorsanız, eğer gerçekten ona teslim olmuş kimseler iseniz sırf ona güveniniz. " (Yunus,84
"Allah bize yeter, O ne güzel vekildir."
(Al-i İmrân, 173)
Sayfa 131 - Pınar YayınlarıKitabı okudu
ALLAH’IN RAHMETİ
“De ki: ey nefislerine aşırı derecede zulmetmiş olan kullarım, sakın Allah’ın rahmetinden ümit kesmeyiniz. Çünkü Allah bütün günahaları affeder…”(zümer,53)
Sayfa 59Kitabı okudu
Hariciler
Hariciler, günahları gerekçesi ile, hatta kendilerince günah sayılan davranışları sebep göstererek kible ehlini kafir sayıp kanlarının akıtılmasını helal sayan ilk zümredirler. Onlar vaktiyle Peygamberimizin haklarında buyurduğu gibi "putperestleri bırakıp Müslümanları öldürüyorlardı."
Nitekim bunlar Hz. Ali'nin (ra) kanını akıtmayı helal görerek öldürmüşlerdir. Bilindiği gibi Hz. Ali'yi, Abdurrahman b. Mulcem adındaki Harici öldürmüştü. Gerek bu adam ve gerekse diğer bazı Harici arkadaşları ibadet konusunda müctehid olarak ortaya çıktılar. Fakat bunlar Ehli Sünnet yolundan ayrılan cahillerdi. Onlara göre insanlar ya mümin veya kâfirdi. Mümin bütün farzları yerine getiren ve bütün haramlardan kaçınan kimseye denirdi. Onların görüşüne göre böyle olmayan herkes ebediyyen cehennemde kalacak olan bir kâfir idi. Daha sonra kendileri gibi düşünmeyen herkesi böyle sayarak "Osman, Ali ve benzerleri Allah'ın indirdiği prensiplere aykırı hüküm verdikleri icin zalim ve dolayısı ile kâfirdirler" demişlerdir.
"O gün ki,ne mal ve oğullar fayda verir. O gün sadece ( küfür ve münafıklık hastalıklarından) korunmuş sağlıklı ve temiz bir kalb getiren kimse fayda görür."(Şuara,88 89
"... Hakkı yalanlayanların vay haline,
o gün!"
(Mürselat, 46)
Sayfa 188 - Pınar YayınlarıKitabı okudu
Sürekli tevbe etmek
müridin biri bir gün şeyhine "Günah işliyorum" deyince şeyhi kendisine "Tevbe et" dedi. Mürid "sonra yine günah işliyorum" deyince şeyhi "yine tevbe et" dedi. Mürid yine "aynı günahı yine işliyorum" deyince şeyhi yine "bir daha tevbe et" dedi. Mürid "ne zamana kadar böyle sürecek?" diye sorunca şeyhi ona "şeytanı ümitsiz bırakıp hayal kırıklığına uğratıncaya kadar" diye cevap verdi.
"De ki: Eğer babalarınız, oğullarınız, kardeşleriniz, eşleriniz hısım akrabanız, kazandığınız mallar, kesadlaşmasından korktuğunuz ticaretiniz ve hoşlandığınız meskenler size Allah'tan, Resûlullah'tan ve Allah yolunda cihad etmekten daha sevgili ise o halde Allah emrini gönderinceye kadar bekleyiniz. (başınıza neler gelecek göreceksiniz!)"
(Tevbe, 24)
Sayfa 130 - Pınar YayınlarıKitabı okudu
Cenabı Allah
"Dünyanın ahirete tercih edilmiş olmasını"
hüsrana uğramanın asıl sebebi saymıştır.
Sayfa 126 - Pınar YayınlarıKitabı okudu
Allah’ın merhameti
“Müslümanın başına gelen hiçbir bela, hiçbir musibet, hiçbir üzüntü, hiçbir keder ve ayağına batan dikene varıncaya kadar hiçbir sıkıntı yoktur ki, karşılığında Allah günahlardan birini silmemiş olsun”
Sayfa 55 - Pınar yayınlarıKitabı okudu
Halis Münafığın vasıfları:
1. Konuşunca yalan söylemek,
2. Verilen emanete hıyanet etmek,
3. Yapılan anlaşmayı bozmak,
4. Mahkeme sırasında doğruluktan ayrılmak.
Sayfa 78 - Pınar YayınlarıKitabı okudu
İman ve Bilgi
Tıpkı şunun gibi ki birgün,bir grup Yahudi, Peygamber Efendimize (s.v.s) gelerek, "senin Allah Resulü olduğuna Şahadet ederiz "dediler. Fakat buna rağmen Müslüman olmamişlardı. Çünkü onlar bu sözü söylerken sadece içlerindeki samimi kanaatlerini dile getirmişler, bir başka deyimle" senin Allah Resulü olduğunu kesinlikle biliyoruz "demek istemişlerdi. Nitekim kendilerine "O halde bana uyunuz" diye teklif eden peygamberimize "Yahudilerden korkuyoruz ,yapamayiz" diye cevap vermişlerdir.
Bundan da anlaşılıyor ki, sadece gerçeği bilip bu bilgiyi ifade etmek iman etmek için yeterli değildir. İman etmiş olmak için insanın içindeki bilgiyi dile getirmesi gerektiği gibi,bu dile getirişi bağlılık ve boyun eğmişlılik bir araya getirmesi gerekir.
"Çünkü bildikleri ile amel eden kimseye Allah bilmedikleri şeyleri öğrenmeyi nasip eder."
Sayfa 205 - Pınar YayınlarıKitabı okudu