İman ve İki Alem

İman ve Tefekkür

Salih Mirzabeyoğlu

İman ve Tefekkür Sözleri ve Alıntıları

İman ve Tefekkür sözleri ve alıntılarını, İman ve Tefekkür kitap alıntılarını, İman ve Tefekkür en etkileyici cümleleri ve paragragları 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
ALLAH'IN İŞİ...
- "Allah'ın işi, "Ol der, olur"dur. O illetlere (sebeplere) bağlı değildir..."
Sayfa 94 - 2.Levha, -Şahsiyet ve Müteâl (Aşkın) Olarak şuur- (Emr ve Varlık), İBDA YayınlarıKitabı okudu
BERZAH ÂLEMİ...
- "Yeri kabir olan "Berzah Âlemi"nde hayat dünya ölçülerine sığmaz ve uymaz. Dünya hayatı neş'esinde evvel hassasiyet sonra iradî hareket vardır. Bu neş'enin tecellisi için bu iki vasıta dünyada zarurîdir. Berzah hayatında ise hareket asla şart değildir. Hatta berzah hayatının keyfiyetine hareket aykırıdır..."
Sayfa 154 - 3.Levha -İrade Davası- (İrade)İBDA YayınlarıKitabı okudu
Reklam
HAYAT, RUH ve ŞUUR...
- "(...)Hayat olmazsa, vücudun "adem-yokluk"tan farkı kalmaz; o ruhun ziyâsı, ışığıdır. Şuur da, hayatın nuru...
Sayfa 136 - 2.Levha, -Şahsiyet ve Müteâl (Aşkın) Olarak şuur- (Şuur Nedir), İBDA YayınlarıKitabı okudu
İKRAR ve İSLÂM...
İkrar: Açıktan söylemek. Kabul ve tasdik etmek. Hakkı itiraf etmek. Karar vermek. Mukarrer kılmak. Bir kimseye diğerinin kendinde olan hakkını haber vermek. İslâm: İtaat, inkıyad, bir şeye teslimiyet. Din Mü'min: Allah'a ve emirlerine, kanunlarına imân eden. İnanan. Emniyete kavuşan. Korkulardan emniyet veren (Allah)
Sayfa 18 - 19, 1.Levha, -İmân ve İslâm- (İmân), İBDA YayınlarıKitabı okudu
MARİFET ve YAKÎN...
Ma'rifet: Bilme, bir şeyi cüz'î vecihle bilmek. Hüner. Üstadlık. San'at. Tuhaflık, garip hareket. Vasıta, tavassut. İlim ve fenlerle tahsil olunan mâlûmat. İrfan kazanmak. Yakîn: Şüphesiz, sağlam ve kat'î olarak bilmek. Marifet, dirayet ve emsalinin fevkinde olan ilmin sıfatıdır...
Sayfa 18 - 1.Levha, -İmân ve İslâm- (İmân), İBDA YayınlarıKitabı okudu
Her şey bir nasib ve vesile meselesi...
- " (…) İmân, akıl işi değildir, akılsızlık işi de değildir; ona, göründüğü yerde, aklın “ruh” anlamı bâki, “iman aklı” da diyebiliriz. O doğrudan biliştir; ve kendi nasibi içinde, dinî veya dinî olmayana bakar… “Dinî”den kasıt, asıl; yani İslâm. Saf ve pür bedahet hâlinde bir bilişle imân yanında, düşüncede kendini aşma kabiliyeti vardır; İnsan, KUŞATAN’ı kavram yoluyla değil, varoluşan KARAR ve İMÂN’la tanır. Herşey bir nasib ve vesile meselesi...
Sayfa 7 - İBDA YayınlarıKitabı okudu
Reklam
160 öğeden 161 ile 160 arasındakiler gösteriliyor.