İnsan Dediğin Gözdür

Necmettin Şahinler

En Eski İnsan Dediğin Gözdür Gönderileri

En Eski İnsan Dediğin Gözdür kitaplarını, en eski İnsan Dediğin Gözdür sözleri ve alıntılarını, en eski İnsan Dediğin Gözdür yazarlarını, en eski İnsan Dediğin Gözdür yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
152 syf.
8/10 puan verdi
Kuran Meal ve Tefsir etme yöntemini güzel söz, şiir, edebiyat ve tasavvufla ele alan güzel insan Necmettin Şahinler, her bir konu etrafında gelişen kitaplar yazmakta. Bu kitabın konusu Göz ve Görmek ile ilgili ayet, hadis, beyit, şiir, özlü sözler. Bir kaç başlık ise şöyle ; -basar ve basiret -gözlerin sorumluluğu -kıyamet, göz kırpma kadar yakın -görmezden gelmek -hakikati görmek -gözler onu göremez vs. Kendisi ile tanışıp bir sohbetinde bulunma şerefine nail olduğum değerli yazarın benzer tüm kitaplarını okumanızı tavsiye ederim. Sadece Kuran ve Hadis açıklamaları değil, bunun yanında dini edebiyatın güzelliklerini de yazarın eserlerinde bulabilirsiniz. Hatta ben kendimce yazarın eserlerini sınıflarken din ile edebiyatı birleştirip, dini edebiyat olarak belirtmek isterim.
İnsan Dediğin Gözdür
İnsan Dediğin GözdürNecmettin Şahinler · İnsan Yayınları · 200823 okunma
Zahir gören gözle, Batın'ı idrak eden göz aynı değildir. Akl-ı me'aş ile bakan gözle, Akl-ı Me'ad ile bakan göz de aynı değildir. Çamuru gören gözle, yıldız|arı seyreden göz hiç mi hiç aynı değildir. Bunlardan biri eşyaya bağlıdır, diğeri sonsuzluğa çevrilidir. Kur'an; birincisine "basar" der, ikincisine "basiret". Basar, kafa gözüdür ve duyu organlarımızın en önemlilerinden biridir. İnsanın dış dünyaya açılan penceresidir. Basiret ise, kalp gözüdür yani duyular üstü bakış, seziş ve görüş kuvvetidir. Bu görüş gücü duyulara bağlı matematik idrake karşılık, Yaratıcı Kudret'ten kaynaklanan ve sonsuzu yakalayan bir idraktir. İşte insanı, insan yapan bu basiret gücüdür ve insanın asıl manasını öIdürecek körlük, "kalp gözü"nün körlüğüdür. Kur'an bu gerçeği şöyle verir: "Ne var ki onlarda kör olan gözler değil; kör olan, göğüslerdeki kalplerl" Hac/46.
Sayfa 11 - insan yayınları,Kitabı okudu
Reklam
Göz
Küçüklüğümde yaramazlık yapıp da annemin kızgınlığını savuşturmak için masum yalanlara başvurduğumda şöyle derdi annem: "Kafanı sağa sola çeuirme! Gözümün içine bak da öyle konuş!" İşte orada her şey biterdi. Mümkün değil, bunu yapamazdım. Belki bu yüzden, "Gözler yalan söylemez" sözü önemli bir gerçeği vurguIuyor bize. İnsin, davranışları ile birçok şeyi gizleyebilir, ama gözleriyle asla. Ne kadar doğru bilmiyorum; bir yerde, beynimize giden mesajların yüzde seksen yedisinin gözler aracılığı ile olduğunu okumuştum. Bir başka sözde de, "gözlerin, kalbin aynası olduğu" söylenir. Zaten gözler üzerine bunca yazı|anlara çizilenlere bakılırsa, rühumuzun bu dışa açılan pencerelerinin önemi rahatlıkla anlaşılır. İnsanoğlu gözdür, gerisi deriden ibarettir. Göz ise, dost'u yani hakk'ı gören göze denir. Mevlana, Mesnevi, c. 3-4, s.397, Çev. Şefik Can
Sayfa 7 - insan yayınları, önsözdenKitabı okudu
Göz
Basar ıle Basiret'i birbirinden ayıran başka Ayetler daha vardır ; Hiçbir basar (beşeri görüş ve tasavvur) O'nu kuşatamaz; halbuki O ber türlü beşeri görüş ve tasavvuru çevreleyip kuşatrr. Çünkü yalnız O'dur (hikmetine) tam nüfuz edilemez olan, her şeyden haberdar bulunan," En’am 103 "Bilmediğin şeyin ardına düşme; çünkü, işitme duyusu, görme duyusu ve kalp, bunların bepsi (Hesap Günü'nde) bundan sorguya çekilecektir" İsra 36 "Şimdi Rabbinden size basiret (anlama ve kavrama araçlan) verilmiştir. O halde, kim görmek isterse kendi lehine, ve kim de körlüğü tercih ederse kendi aleyhine davranmış olur" En’am 104 "Allah size, şükredesiniz diye kulaklar, gözler ve gönüller verdi." Nahl 78
Sayfa 12 - insan yayınlarıKitabı okudu
Önsöz
İnsanoğlu gözdür, gerisi deriden ibarettir. Göz ise, dost'u yani hakk'ı gören göze denir. l. Mevlana, Mesnevi, c. 3-4, s.397, Çev. Şefik Can
Sayfa 7 - insan yayınları, birinci baskı.2008Kitabı okudu
Reklam
...ey insân, akıbetin geliyor her dakika yakınına, daha yakınına, daha da yakınına!
27 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.