İnsan Deniz ve Hayat sözleri ve alıntılarını, İnsan Deniz ve Hayat kitap alıntılarını, İnsan Deniz ve Hayat en etkileyici cümleleri ve paragragları 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
İnsanın hazır olması zor meseledir; bir ömür geçer de, değil denizi dinleyip anlamayı, an gelir aynı yastığa baş koyduğu eşini anlamadığını, onunla yeterince halleşmedigini ve dertlerini dinlemediğini fark eder. Fark eder, ama iş işten geçmiştir. Zaten ömür dediğin de ne ki; bir varmış, bir yokmuş. Lakin deniz öyle mi? İşte şuracıkta oturduğumuz sahil hele bir dile gelse de anlatsa; kim bilir kaç dertli âşık işte şuracıkta oturup derdini dalgalara anlattı? Kaç dertli?...
Dağda olmalıydık bu yaz akşamı. Ateş dansını seyredip, karanlığın sesini dinlemeliydik. Karanlığın sesi, sessizliğin sesi... Bocekler, yarasalar ve ağaç yaprakları konuşmalıydı. Bir de ateş. Ne zaman ateş yakılsa, etrafında bir sohbet halkası kurulur. Bu sefer süküt sohbeti etsek... İçimizden Şeyh Gâlib'in Hüsn ü Aşkın'ı okur yabiliriz, ateş denizlerinden geçip aşk iksirine kavuşabiliriz. Olsun, hayallerimizle, düşlerimizle dinlemeliydik karanlığı. Sonra... Uzanıp toprağa, yıldızları saymalıydık. Hani “yıldızların titreme si"nden bahsediyor ya Atila İlhan. O titreyen yıldızlara tutunmalıydık, onlarla titremeliydik, onlarla gezinmeliydik gökyüzünde.
Günümüzü ve gecemizi alan “yoğunluk masalı”ndan kurtulup, aktif tembellik durağından geçmeye, gerçek anlamda üretmek için varoluş sokağında yürümeye, yağmur altında ıslanmaya, dağ başlarında seyretmeye, tabiatın şifalı berrak ve temiz sularından kana kana içmeye, kaplıcalarında arınmaya, aklanıp paklanmaya ihtiyacımız var. Kuş seslerini dinlemeye, arı gibi çiçekleri koklamaya, martı olup dalgalarda uyumaya ve mavi göklerde bulutlara değin yükselmeye, uçmaya, yücelmeye ihtiyacımız var. Velhasıl kendimiz olmaya, kendi yalnızlığımızı “Hü” zikriyle giyinip bütün yükleri terk etmeye ve buluşmaya ihtiyacımız var.