İnsan İnsana Sohbetler 1
Doğan Cüceloğluİnsan İnsana Sohbetler 1 Gönderileri
İnsan İnsana Sohbetler 1 kitaplarını, İnsan İnsana Sohbetler 1 sözleri ve alıntılarını, İnsan İnsana Sohbetler 1 yazarlarını, İnsan İnsana Sohbetler 1 yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Çocuğunuz belirli bir olayla ilgili sizden ancak ve ancak farklı düşünür. Onun farklı düşünüyor olması, yanlış düşünüyor olması anlamına gelmez.
“Bir insanın hayatta erişebileceği en yüksek makam güvenilir insan olmaktır.”
Siz şöyle bir bakıp, “Bu adam kitap okumuş birisine benziyor,” dediniz. Ben de "Anlaşılıyor mu?”diye sormuştum. Siz de dediniz ki “Tabii, kitap okumuş adam
farklıdır.”
Yaşamın özü olan zaman, geri gelmeyecek şekilde akıp gidiyor.
" İnsanın en büyük, en acımasız eleştirmeni yine kendisi olmalı."
"Bu dünyada sen de varsın."
Okumayan insan kendine ihanet ediyor demektir..
"Ne kadar yalansız yaşarsak o kadar iyi..."
LÜ: Şairin dediği gibi, "Ne kadar yalansız yaşarsak o kadar iyi..." Şiirin böyle bir güzelliği var işte. Ne derdin varsa bir dizede, iki dizede hemen anlatıveriyor.
Sayfa 222-223 (LÜ)
Kendisi tarafından sevilen, takdir edilen ve anlamaya değer görülen bir insan diğerlerini daha kolay anlar ve sever. Ve sonuçta daha dertsiz bir insan olarak yaşar..
Sayfa 215
Hırsızlık yapmak zorunda kalan, yalan söylemekten başka çaresi kalmayan bir insanı dinlemek, anlamak ve ona anlayışla yardım etmek sevgi gerektirir, emek gerektirir. İşte bu, o kadar kolay değil.
Sayfa 215
KÖ: Ben anne babalara üç şeyi hatırlatmak isterim. Bunlardan bir tanesi şu: Çocuklarınızla ilişki kurarken çocuğunuzun sergilediği herhangi bir davranışla ilgili, farkında olmadan, çok hızlı bir şekilde yorum yapıyorsunuz. Dolayısıyla, çocuğunuzla ilişkinizde yaşadığınız her ne ise -bu öfke de olabilir, mutluluk da olabilir- bunu yorumunuza borçlusunuz; çocuğa borclu değilsiniz. Çünkü, "Çocuk beni öfkelendirdi!" diyen bir ebeveyn, kendini değiştirmek yerine çocuğu değiştirmeye yönelir.
İkincisi şu: Çocuğunuz belirli bir olayla ilgili sizden ancak ve ancak farklı düşünür. Onun farklı düşünüyor olması, yanlış düşünüyor olması anlamına gelmez.
Üçüncüsü de: Karşınızda bir tek çocuk yok, birçok çocuk var. Çocuğunuzun size sergilediği nice çocuğu bir diğer çocuk kadar kabullenin, sahiplenin. Çocuğunuz; tıpkı sizin gibi bir çocuk ailesi, kişilikler ailesi olarak yaşıyor.
DC: Bir tek çiçek değil, bir demet sanki.
KÖ: Evet, bir demet o; muazzam, zengin bir demet. Dolayısıyla çocuğunuzun içindeki o alt kişiliklerinin dışarı çıkmasına izin vermek önemlidir.
Sayfa 210-211 (KÖ) Kadir Özer (DC) Doğan Cüceloğlu
"Ama baba, ben insanım,"
DC: Bu noktada bir anımı seninle paylaşmak istiyorum. Yusuf Karabulut isimli bir arkadaşım var benim, psikolog, meslektaşım. Üç yaşında bir kız çocuğu var. Geçenlerde havaalanında karşılaştık, Diyarbakır'dan geliyoruz. Bir anısını anlattı: Üç yaşındaki kızı arabada, arkada çocuk koltuğunda oturuyor, babasına sorular soruyormuş. Diyor ki "Yarım saat soru sordu, cevap verdim Hocam, aynı zamanda araba kullanıyordum. Fakat yorulmuştum artık. Ben de; kızım, çok yoruldum, biraz soru sorma da dinleneyim, dedim." Bunun üzerine kız da durmuş, durmuş ve en sonunda "Ama baba, ben insanım," demiş.
Sayfa 206
"Her birey kendi içinde farklıdır."
KÖ: (...) Yani aslında her birimiz, bir kişilikler ailesi gibiyiz. İlişkiler nasıl oluşuyor bir düşünelim. Her birimizin içinde bir tercihler listesi var ve çok sezgisel bir şey bu. Ne bileyim, mesela doğayı çok seven bir Kadir Özer'im vardır benim. Bir gün birisiyle karşılaşıyorum, onun doğayı seven kişiliğini pek seviyorum, hatta aşık bile
Sayfa 203-204 (KÖ) Kadir Özer (DC) Doğan Cüceloğlu