Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Ölümden Sonra Dirilme Problemi

İnsan Ruhu Ebedi midir?

Cemil Sena Ongun

Sayfa Sayısına Göre İnsan Ruhu Ebedi midir? Sözleri ve Alıntıları

Sayfa Sayısına Göre İnsan Ruhu Ebedi midir? sözleri ve alıntılarını, sayfa sayısına göre İnsan Ruhu Ebedi midir? kitap alıntılarını, etkileyici sözleri 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Ruhun Ölümsüzlüğü İnancının Kaynağına Dair
Toplumsal düzenin korunması gayretiyle ahlâk, din ve siyasa yönünden müdafaa edilmiş olan ruhun ölmezliği düşüncesi, bu âlemdeki mahrumiyetlerin ve haksızlıkların başka bir âlemde ödeneceği ümit ve tesellisine dayanan faydacı - Utiliteriste bir inanç manzarasını göstermektedir.
Sayfa 16
Dinler de Topluluğun Vicdanını Yansıtır
Anlaşılıyor ki ne bu kutsal kitaplar ve ne de onları getirmiş olduğu zan edilen kutsal kişiler, bu hususta halkın tabii ve geleneksel inançlarını değiştirecek bir yeni doktrin getirmemişlerdir. Her toplumsal ülkü gibi dinlerde topluluğun ortaklaşa vicdanını aksettirir ve bu vicdandan çıkarlar; bu sebepten dinamik bir hamle ile halkın inançlarını kökünden sarsıp yıkabilecek bir inancın çıkabilmesi için, bu inançları bir ihtiyaç olarak his etmiş ve zihinlerini bu zarurete hazırlamış olan bir topluluk lâzımdır. Yahudilik ve ona bağlı olan hıristiyanlık ise, intişarları zamannında, ahiretten ziyade dünya meselelerini çözmek ve insanın, birbirleriyle ve devletle olan mnüasebetlerindeki kılgın hayatı tanzim etmek ihtiyacında idi.
Sayfa 27
Reklam
İslam ve Ruhun Ölümsüzlüğü
Denebilir ki; İslâm dini, kendinden evvelki dinlerin şüphe ve tereddütlerini tamamen izale ederek ruh için ölmezliği bir hakikat olarak kabul etmiştir. Toplumsal düzen ve disiplin için bu dünyanın kanun ve yaptırımlarını yeter bulmamış, insanları ve genel olarak bütün canlıları, bu dünyadaki organik ve ruhsal duygulariyle ve bu dünyada korktukları veya peşinden ihtirasla koştukları maddi lezzet ve elemlerle terbiye etmek istemiştir.
Sayfa 39
Ruha Dair Düşüncelerin Kökeni
Homere'in düştüğü çelişmeler (tenakuz), onda ruhun ölmezliği hakkında vazıh bir inanç veya bilginin mevcut olmadığına delâlet ettiği gibi, yetiştiği devrin insel inançları da henüz Myth'lere bağlı ve halkın vicdanında ve zekâsında ruhla bedeni birbirinden ayırabilecek ve bunların son kaderlerini tayın edebilecek ne ahlâksal ve ne de açıkça dinsel bir doktrin'in mevcut olmadığına da delâlet eder. Bununla beraber, bütün Yunan felsefesine ve daha sonra asırlarca onun nüfuzuna bağlı kalmış olan batı felsefesine birer tohum halinde bu düşünceler yayılmış; ve ruhun mahiyetine ve çesitlerine ait olan sözde bilimsel ve felsefi açıklamalarda, kaynaklarını, bu masal ve efsane nevi'inden olan düşüncelerde bulmuşlardır.
Sayfa 46
Ruhun ölümsüzlüğüne dair
Esasen görülüyor ki, yalnız kısmen hıristiyan feylesoflarla daha çok müslümanlık, klâsik spritualisme ve Kant gibiler, ölümden sonra ruhun bireysel karakterlerini muhafaza ederek devam edeceğine inanmanın her şeyden evvel ahlâksal disiplin ve tanrısal kudretin büyüklüğü namına uygun olacağını düşünmektedirler. Diğer inananlardan bir kısmı, şekil değiştirmenin ebediliğini, bir kısmı da canlı bir ilke (prensip) nin devamını, veya bir şerefin ölmezliğini, tabiatın devamlılığını ve nihayet bir kısmı da evrensel ve mutlak varlığın bünyesine dönüşü müdafaa etmektedirler. Bu suretle kabul edenler de reddedenlerden daha kuvvetli bir delile mâlik olmadıklarını ispat ettikleri gibi, bunun bir iman konusu olmaktan başka bir gerçekliği olmadığını da anlatmış olurlar.
Sayfa 102