İnsan Tabiatını Tanıma

Alfred Adler

İnsan Tabiatını Tanıma Sözleri ve Alıntıları

İnsan Tabiatını Tanıma sözleri ve alıntılarını, İnsan Tabiatını Tanıma kitap alıntılarını, İnsan Tabiatını Tanıma en etkileyici cümleleri ve paragragları 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Bir insan, kendi etkinliğinin kaynaklarını ve ruhunun dinamiğini belirleyebildiği zaman, kendini tanıma yeteneği daha da artmış demektir.
Başka bir insana karşı takındığımız tavır, bütünüyle, o insanı ne şekilde, nasıl anladığımıza bağlıdır; bu bakımdan, başkalarını anlamak, sosyal ilişkilerin temelinde bulunan zorunlu bir şart olarak görünmektedir.
Sayfa 2 - Türkiye İş Bankası Kültür YayınlarıKitabı okuyor
Reklam
İnsan ayağının bir anlamda şekli bozulmuş bir el olduğu çok iyi bilinmektedir. Tırmanmak zorunda olan bir hayvanda böyle bir el büyük bir sakınca oluştururdu; oysa düz bir alanda yürümek zorunda olan bir insan için bu o derece yararlı olmaktadır ki, hiç kimse "normal" bir eli "şekli bozulmuş" bir ayağa tercih etmez. Gerçekten de başka insanların yaşamında olduğu gibi kendi yaşamımızda da birtakım kusurların ya da yetersizliklerin her türlü kötülüğün kaynağı olarak görülmemesi gerekir. Bunların üstün bir nitelik mi yoksa kusur mu olduğu, öznel koşullara göre değişmektedir.
Bizim toplumumuzda bunu dibine kadar yaşıyoruz maalesef;
Bir kızın dünyaya her zaman için kulağında çınlayan bir önyargı ile geldiği, bu önyargının onu kendi değerine inanmaktan alıkoyduğu, kendine güvenini kırdığı, değerli şeyler yapabilmek umudunu kökünden yıktığı çoğu zaman gözden kaçmaktadır. Bu önyargı, hiç durmadan desteklenmekte ve bir kız çocuk, kadınlara ne derece aşağı roller verildiğine tekrar tekrar şahit olmaktadır. Bu bakımdan kızların, cesaretlerini nasıl yitirdiklerini, kendilerine düşen yükümlülükleri niçin yerine getiremediklerini ve kendi hayatı problemlerin çözümünü niçin bulamadıklarını anlamak güç değildir.
Çocuklarınızı sürekli dalgaya alırsanız;
Okulda hiçbir neden olmaksızın, durup dururken gülen çocuklar vardır; bu gibi çocuklar bu konuda sorguya çekildikleri zaman, okulu, tıpkı ana babalarının yapmış oldukları şakalar gibi, ciddiye almaya değer bulmadıklarını söylemişlerdir.
Yetişkin kimseler olarak, çocukluğumuzun ön yargılarına ve safsatalarına, sanki kutsal yasalarmışcasına hala bağlı kalmakta devam ediyoruz. Karmaşık kültürümüzün bulanıklığı içerisine sürüklediğimizin, nesnelerin gerçek bir bilgisinin hiçbir zaman imkan veremeyeceği bir takım görüş noktalarını benimsemiş olduğumuzun hala farkında değiliz. Önünde sonunda, herkesten daha güçlü olmak gibi bir gaye ile, her şeyi kendi değerimizi artırma açısından yorumlamaya doğru gidiyoruz.
Reklam
1.000 öğeden 21 ile 30 arasındakiler gösteriliyor.