Araştırma
Dünya’nın birçok yerinde 1960’lı yıllara kadar Avukatlar, Bankacılar ve diğer meslek grupları yemin ederek işlerine başlıyordu. Sadece küçük bir grubun vakıf olduğu bilgiyi öğrenenler, bunu dürüst ve akıllı şekilde kullanmak üzere yazılı ve sözlü olarak yemin ediyorlardı.
İşe başlanıp örtü kalktığında kuralların ve ahlakın yerini esneklik, kişisel muhakeme ve zenginlik arzusu alıyor mu bilinmez. Ama bilinen bir şey var, o da her meslek grubunda görevini kötüye kullanan insanların var olabildiği.
Dergimizin bu sayısında, “Helali Arayan Adamlar” kapak konusu ile iyi niyetli, mesleğini kötüye kullanmak istemeyen esnaflar üzerinde bir araştırma yapıldı. Bu üç esnaf grubunun hikayesini anlatan yazılarda ilginç detaylar yakalamanız mümkün. Ancak kesin hileleri görmek zor. Çünkü yapılan hileler siyah ve beyaz bölgelerde değil, çoğu kez gri alanlarda hilebazlık, görevi kötüye kullanma, fazla kazanmak için çarpıtma şeklinde oluyor.
“Neden Dürüst Değiliz ve Bu Konuda Ne Yapabiliriz?” başlıklı makalenin yazarı Dan Ariely’nin yaptığı araştırmalardan birkaç cümle yazmak gri alanı görmek açısından aydınlatıcı olacak. Dünyanın en saygın işletme okullarından birinde öğrencilere yapılan test sonuçlarına göre her bir doğru için 5 TL’ye yakın para vaad edilmiş. 3 gruptan birinci gruba hile yapmaya izin verilmemiş ve bu grubun üzerinden insanların hileye meyil oranı çıkarılmaya çalışılmış. Sonuçta insanların 3.6 oranında hile yapabilme ihtimaline ulaşılmış. Ekonomik baskı arttıkça bu oran da artacaktır. Helallik söz konusu olduğunda 3.6 bile çok fazla.
Bunun dışında dergide yazı çağrısına cevap verenler arasında seçilen üç makale gerçekten dikkat çekici: “Kitapların Bıraktığı İzler” “Kitapla Nasıl Yükselirsin”, “Değiştirmeden Aktarabilmek”. Önümüzdeki sayılarda araştırma yapmak, dürüst tarafa çalışmak, güzellikleri ortaya çıkartmak için sitemiz üzerindeki yazı çağrılarımızı takip edebilir, yazıları bize ulaştırabilirsiniz. Ancak gelen yazılardan araştırma, bilgiyi kullanma ve üslup bakımından en iyi 3 - 4 yazının yayınlanabildiğini de unutmamak gerekiyor.
