İnsanca, Pek İnsanca 1 kitaplarını, İnsanca, Pek İnsanca 1 sözleri ve alıntılarını, İnsanca, Pek İnsanca 1 yazarlarını, İnsanca, Pek İnsanca 1 yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Uygar ilişkilerde, herkes bir başkasından en azından bir konuda üstün olduğunu hisseder: herkesin, duruma göre yardım edebilecek ve bu yüzden de utanıp sıkılmadan yardım alabilecek biri olmasına dayanır genel iyi niyet.
İnsanlar sahip olmak değil, sadece arzu etmek istemelerinden ve her bireyin, iyi günleri geldiğinde adeta huzursuzluk ve sefalet için dua etmeyi öğrenmesinden dolayı, mutlu bir çağ asla olanaklı değildir. İnsanın yazgısı m u t l u a n l a r a yöneliktir - her yaşamda vardır böyle anlar, - ama mutlu zamanlara değil. Yine de bu zamanlar, insanların hayal gücünde, "dağların ötesi" olarak kalacaktır, ataların mirası olarak; çünkü mutluluk çağı kavramı kadim zamanlardan beri insanın av ve savaş yoluyla şiddetli bir çabadan sonra kendini dinginliğe verdiği, kollarını ve ayaklarını uzatıp, uykunun kanatlarının yakınlarda hışırdadığını duyduğu durumdan alınmıştır. İnsanın, o eski alışkanlık uyarınca, u z u n sıkıntı ve zahmet d ö n e m l e r i n d e n s o n r a d a o mutluluk durumundan, bu durumun yüksekliği ve sürekliliği sonucunda pay alabileceğini düşünmesi yanlış bir çıkarımdır.
Eski kültürün tüm geçmişi şiddet, kölelik, hile, yanılgı üzerine inşa edilmiştir; ama biz tüm bu durumların miraslarını, tüm geçmişin iç içe büyümüş köklerini kendi miz için yok ilan edemeyiz ve tek bir parçayı bile çıkartmaya niyetlenemeyiz. Adaletsiz zihniyet mülksüzlerin ruhlarında da vardır, onlar mülk sahiplerinden daha iyi değildirler ve ahlaksal bir ayrıcalıkları yoktur, çünkü onların atalan da bir tarihte mülk sahibiydi. Şiddet yoluyla yeni payiaştırmalar değil, zihniyetin yavaş yavaş yeniden yaratılması gerekiyor, adalet herkeste daha büyük, şiddet içgüdüsü herkeste daha zayıf olmalı.
Alışılmış ne varsa, gitgide daha sağlamlaşan bir örümcek ağı örer etrafımıza; çok geçmeden de ipierin kalın sicimiere dönüştüğünü ve ortada da, kendini buraya tutsak etmiş ve kendi kanını emınesi gereken örümcek olarak kendimizin durduğunu fark ederiz. Bu yüzden özgür tinli, tüm alışkanlıklardan ve kurallardan, kalıcı ve kesin olan her şeyden nefret eder, bu yüzden hep yeniden acıyla parçalar etrafındaki ağı: bunun sonucunda irili ufaklı sayısız yara yüzünden acı çekecek olduğu halde - çünkü o ipleri k e n d i n d e n , kendi bedeninden, kendi ruhundan koparması gerekir.
Evlilik yirmili yaşlarda gerekli, otuzlu yaşlarda ise yararlı ama gerekli olmayan bir kurumdur: yaşamın sonraki yıllarında ise genellikle zararlıdır ve erkeğin tinsel gerileyişini hızlandırır.