Yeni sistemler yeni olgular, yeni olgular da yeni kavramlar doğurmakta. İnsancıl Müdahele, günümüzde insan hak ve özgürlüklerinin korunmasına verilen diğer bir ad. Dünyanın herhangi bir köşesinde bir halkın soykırım veya katliam tehdidi ile karşı karşıya kaldığı kanaati oluşmuşsa, artık uluslararası toplum çok uluslu askeri kuvvet yoluyla o halkın yardımına koşabiliyor.
Bu tür müdaheler 1990'lı yıllarda iki olgunun sonucu olarak ortaya çıktı: Soğuk savaşın bitimiyle Orta Doğu, Balkanlar ve Afrika'da patlak veren etnik/dinsel çatışmalar ve insan haklarının giderek evrenselleşmesi. Nitekim o dönemde meydana gelen Bosna, Kosova, Somali ve Ruanda gibi insancıl krizlerin adından uluslararası toplum, insancıl müdahele kavramını tartışmaya açtı ve bu kavram giderek meşruiyet kazanmaya başladı. Lakin bu bağlamda çözümlenmesi gereken ciddi sorunlar mevcut: İnsan haklarını ihlal eden devletlerin ulusal egemenlik savını öne sürmeleri, müdaheleci devletlerin olayı siyasallaştırma eğilimleri ve uluslararası örgütlerden kaynaklanan uygulama sorunları. Bunlara ayrıca 11 Eylül terör saldırılarından sonra insancıl faktörün güvenlik faktörüne feda edilme tehlikesi de eklenmiş görünüyor...
