Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

İnsanın Beşinci Zindanı

Lütfi Bergen

İnsanın Beşinci Zindanı Gönderileri

İnsanın Beşinci Zindanı kitaplarını, İnsanın Beşinci Zindanı sözleri ve alıntılarını, İnsanın Beşinci Zindanı yazarlarını, İnsanın Beşinci Zindanı yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
196 syf.
·
Puan vermedi
Yazar, Ali Şeriati’nin insanın dört zindanından hareketle aslında insanın beşinci zindanınızda mevcudiyetinden bahsetmektedir. Yazara göre insanın beşinci zindanı DÜNYAYI BOZMA temayülüdür. Ali Şeriati’ye göre insan bu zindanlardan bilim yoluyla kurtulabilmektedir. Yazar buna karşı sav geliştirerek bilimin, özellikle teknolojinin gelişmesiyle bir nevi yıkımı da gerçekleştirmektedir. Bu da insanın aslında beşinci zindanını yarattığını düşünmektedir. Yazar ayrıca kitapta kentleşme üzerinde durarak hesapsız kentleşmenin aslında yarardan çok zarara sebep olduğunu ifade etmektedir. Kendince kitapta kent modelleri de sunmaktadır.
İnsanın Beşinci Zindanı
İnsanın Beşinci ZindanıLütfi Bergen · Akçağ Yayınları · 201517 okunma
196 syf.
7/10 puan verdi
·
19 günde okudu
Benden önce inceleme yapan hanımefendiye çok katılıyorum. Kitap modernleşme şehirleşme kapitalizm gibi konuları ele almış, ve bu unsurlar ile islam dininden örnekler vererek gitmiş. Siyaset bilimi okuduğumdan ilgimi çeken bir kitap oldu. Fakat kitap gerçekten ağır bir kitaptı. Kafa dağıtmak için okunacak bir kitap değil. Kitap didaktik bir eser, sakin ve bilgiye açık bir zihinle okunmalı. Ağır bir kitap olsa da okuduktan sonra iyiki okumuşum dedirten, birçok konuda bilgi sahibi yapan bir kitap.
İnsanın Beşinci Zindanı
İnsanın Beşinci ZindanıLütfi Bergen · Akçağ Yayınları · 201517 okunma
Reklam
Türkiye’de 25 milyona yaklaşan bir öğrenci stoku vardır. Nerede istihdam edilecek? Sürekli eğitim denilerek üretimden kopartılan bu stoğa sistematik bir yoksulluk dayatılıyor.!
Hangi parti oy aldığı taktirde iktidarını pekiştireceği istanbul’un nüfusunu düşürmek ister? ‘Önce hele istanbul’u alalım’ diyecek her parti isranbul’un büyümesine ve ideolojiyi yutmasına boyun eğecektir.
Merkezdeki binaların duvarları,yol kenarlarındaki tabelalar,belediye otobüslerine monte edilmiş monitörler küreselleşmiş sermayeye kiralanmıştır
Türkiye'de muhafazakarlar hiçbir şeyi muhafaza etmemektedirler: Mahalle/komşuluk/veresiye/borç verme/bir yastıkta kocamak... Osmanlı mimarisinin taklidiyle avunan ahşap-kerpiç görünümlü betonarme binalarda turistik hazlar yaşayan ahali ancak küresel kapitalizmi muhafaza ediyor.
Sayfa 132 - Akçağ Yayınları
Reklam
Diğer taraftan İslam'da vergi zengin tarafından ödenmektedir; fakir vergi-zekat ödemekle mükellef değildir. Buna göre 40 koyunu olmayan adamın vergi ödeyecek denli "zengin olmadığı" da ifade edilebilecektir. İslam'ın bu prensibi nedeniyle emek-sermaye çatışması ile muhatap olunmaz. Kendi geçimliğini temin için bir teşvik vardır.
Sayfa 117 - Akçağ Yayınları
Siyah derili kapitalistlerin ortaya çıkmasına, namaz kılan kapitalistlerin ortaya çıkmasına çok şaşırıyor değiliz. İnsan, Kur'an'da, "ve kanel insanu katura / insan çok cimridir" (17 İsra 100) şeklinde tanımlanmıştır. Bu tanımlamada insana istisna yapılmamıştır. İnsan bu cimriliği (kapitalist tavrı) ancak emn (Allah'a tevekkül) ile yani mü'min tavrı ile aşabilir.
Sayfa 107 - Akçağ Yayınları
Kabil'in Habil karşısında konumu da kapitalizmin emperyalist doğasını ortaya koymaktadır. Kabil, pazarını bozan Habil'i öldürmek zorundaydı. Çünkü Habil malının en hasından infak ederek birikimci bir dünya kurgusuna itiraz ediyordu. Yusuf'un ve Musa (as)'nın Mısır kapitalizmine (köleci emek sömürüsü) karşı duruşu İslam'a intisap eden halkların servete sırt dönmelerine örnek olarak okunmalıdır.
Sayfa 106 - Akçağ Yayınları
Türkiye'de ve dünyada bankacılık sektörü Batı sermayesinin tekeline geçmiştir. Türkiye'de ve dünyada bütün lojistik Batı sermayesinin tekelindedir. Nihayet, Türkiye'de ve dünyada çarşılar Batı lehine tekelleşmiştir. Dolayısıyla "yerli" adam-kadınların üretim/pazarlama/ hammaddeyi dönüştürecek sermayeyi toplama-dönüştürme imkanı kalmamıştır.
Sayfa 106 - Akçağ Yayınları
Reklam
Kentteki mapusluğun en önemli duraklarından biri de Anadolu'nun ücra bölgesinde yaşayan garibanın vergisinin büyük kentte yaşayanların metro-otoban-Marmaray-havalimanı-tren garı-hastahane-üniversite vs. taleplerine tahsis edilmesidir.
Sayfa 99 - Akçağ Yayınları
İnsan yeryüzünde beka bulmak için yaptığı tüm sanatlarıyla dünya düzenini bozmuştur. Burada kalacağım diye düşündüğü her eyleminde yanılmıştır. Dünyaya "bu mülk benim değil mi?" diyerek sapladığı mimari yapı kendi varlığını tehdit etmektedir
Sayfa 89 - Akçağ Yayınları
Çünkü insan kavramının "nisyan-unutma" anlamı taşıdığını ıskalamaktadır. Diğer taraftan Kur'an'a göre doğa'da insan dışında her varlık kendinin bilincindedir: "Sebbeha lillahi ma fis semavati ve ma fil ard / Göklerde ve yerde olanların hepsi Allah'ı tesbih etmektedir" (59 Haşr 1); ancak insan tespihi anlamamaktadır: "Tusebbihu lehus semavatus seb'u vel ardu ve men fihinn(fihinne), ve in min şey'in illa yusebbihu bi hamdihi ve lakin la tefkahune tesbihahum / Yedi gök, yer ve bunların içinde bulunanlar Allah'ı tesbih ederler. Her şey O'nu hamd ile tesbih eder. Ancak, siz onların tespihlerini anlamazsınız" (17 İsra 44). Ali Şeriati de doğadaki bilinç meselesini anlayamamıştır. İnsan olmayı doğanın üstüne çıkan bir varoluş gibi yansıtır. Oysa doğa "kendilik bilincinin farkında olarak" emaneti yüklenmemiştir. Bu durumda insanın zindanı kendisidir, kendi varoluşu zindandır. İnsan doğayı imar edeceğim diyerek bozmakla kendini zindana atmaktadır. Bu zindan öncelikle zihinseldir.
Sayfa 86 - Akçağ Yayınları
Çünkü, İstanbul'da gündelik ulaşımın ortalama hızı bazı saatlerde 10-20 km/saat'tir. Bu hız kentlilerin beğenmediği köylünün at arabasının hızı kadardır. Sütçü beygiri hızıyla yürüyen BMW-Honda-Mercedes için bu kadar geniş yollar yapmak ve senede 4000 insanın ölümüne neden olmak hem israf ve hem de israfın olduğu her yerde ortaya çıktığı gibi fetişleştirmedir.
Sayfa 76 - Akçağ Yayınları
İslamcıların kentleşmeye güzelleme yaparak sınıfsal ayrışmaları görmezden gelmesi kabul edilemeyecek bir neme lazımcılıktır. "Komşusu açken tok yatan bizden değildir" rivayetinin günümüzde şöyle de okunması mümkündür: "Komşusu evsiz kalmışken evinde rahat yatan"; "Komşusu işsizken ortalama maaşı beğenmeyen"... ila ahir.
Sayfa 66 - Akçağ Yayınları
102 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.