1964 yılında Ankara'da doğdu. İstanbul Üniversitesi Hukuk Fakültesi mezunu. Ticaretle uğraştı. Yazıları ilk kez Dergâh Dergisi'nde yayınlandı. Bilahare aynı yayınevinin Ülke dergisinde haftalık yazılar yazdı. 1996'da Dergâh-Ülke yazılarını 'Azgelişmişlik Üstünlüktür' ismiyle kitaplaştırdı. Aynı yıl Umran dergisinde yazmaya başladı. Umran Dergisi'ndeki yazılarında 'Haluk Burhan' müstearını kullandı. Bu yazılarını 1999 yılında 'Ahlak Ayaklanması' kitabında topladı. dunyabizim.com, Hece, Hece Öykü, İdeal Kent ve Düşünen Siyaset dergilerinde yazıları yayınlandı. Evli ve iki çocuk babası.
Necip Fazıl’ın İslam kenti, fabrika bacalarıyla minarelerin birlikte semaya yükseldiği bir metropol idi...Keza, Sezai Karakoç, “Batı tekniği” anlamında sadece atom bombasına değil hidrojen bombasına taliptir. Yahya Kemal, İstanbul hayranlığına rağmen Boğaz’ın köylerine asfalt yollar yapılmasını ve o beldelere otomobille gidilmesini teklif etmiş, sanayi mamulü margarini tereyağdan üstün görmüştür. Bu teknolojist aydın tasavvuruna katılmayan iki müellif vardı: Nurettin Topçu, İsmet Özel. Yani “taklit”ten bahsedilecekse, Türk aydınının kahir ekseri Batı uygarlığının peşinde sayılabilir.
2019 yılı biterken en güzel kitaplar/filmler/müzikler listeleri birbiri ardına paylaşılıyor. Bir listeleme bağımlısı olarak ben bunları şevkle takip ediyorum.
Bundan mülhem alta bu yıl içinde okuduğum ve en çok beğendiğim 15 kitabı okuma tarihine göre yazacağım.
-
İstanbul Sözleşmesi'nin fesh edileceği söyleniyor.
Değişen bir şey olmayacak. Fakat şu değişecek: "İstanbul Sözleşmesi iptal edilsin" diyen muhafazakâr kesim aile olamamanın bu sözleşmeden kaynaklanmadığını, kendi ahlâk zihniyetlerini temellendirememekten kaynaklandığını görecek
Yine beni zelzele misali sarsan bir kitabı bitirip, geldim incelememin başına.
Öncelikle herkese merhabalar. Şuan beynimin sağ lobunun bir tarafa sol lobunun diğer bir tarafa doğru koşup benden kurtulmaya çalıştığını düşünüyorum. Çünkü o derece dehşet bir şekilde ağrımakta. Neden mi? Bu işin müsebbibi sayın Bergen'dir.
Kitap hakkındaki iç açıcı
Lütfi Bergen'le tanışalı fazla olmuyor. (Tanışmadan kastım kitaplarıyla mesaide bulunmak, diğer türlüsü henüz nasip olmadı). Son çıkan kitaplarından birisi "Hanif Türk Gök Millet" idi. Twitterden birisi Türkçü, iyice sapıttı minvalinde bir şey demiş, benim de zihnimde böyle menfi bir makamda kalmışdı Bergen. Hatta burdan bi arkadaş
Ev-hane-konut-kent-şehir ve insanın inşası. Aslında bizler yaşadığımız yere oldukça bağlı bir hayatın içinde seçimler yapıyoruz ve bunun farkında değiliz. Özellikle şehrin ve mahallenin inşasında kadınların oynadıkları rol modelin üzerinden giderek mahremiyet, hicap ve kadının ekonomik alanda sahaya inmesi konularında muazzam tespitler içeriyor. Lütfi Bergen, düşüncelerine çok değer verdiğim ama ülkemizde de yeteri kadar kıymet görmediğini düşündüğüm bir yazar. Muhafazakar kadın aktörlerinin ve yazarların başörtüsü mücadelesinde takındıkları tavır üzerinden mükemmel yorumları ortaya koyuyor ve bu süreçte evlerini kaybeden kadınların içler acısı durumunu gözler önüne seriliyor. Okuması yorabilir ama bitirdiğinizde artık eski gözle bakmayacaksınız yaşantınıza.