Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

İnsanın Estetik Terbiyesi Üzerine Mektuplar

Friedrich Schiller

En Yeni İnsanın Estetik Terbiyesi Üzerine Mektuplar Sözleri ve Alıntıları

En Yeni İnsanın Estetik Terbiyesi Üzerine Mektuplar sözleri ve alıntılarını, en yeni İnsanın Estetik Terbiyesi Üzerine Mektuplar kitap alıntılarını, etkileyici sözleri 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Her ferdin, içinde kabiliyetine ve kaderine göre temiz ve ideal bir insan taşıdığı söylenebilir. Varlığının büyük vazifesi de bütün değişmelerde onun değişmeyen bütününe uygun kalmasıdır. Kendisini az veya çok her şahısta gösteren bu ideal insan, devlet tarafından temsil edilir; insanlardaki çeşitliliği gidermeye çalışan nesneye bağlı ve aynı zamanda da dinamik bir şekil.
Barbar bir devlet anayasasının etkileri altında, bir huy, karakter nasıl yücelir ?
Reklam
Çözülen toplum, yukarıya, uygarlık yaşamına koşacağı yerde, geriye, ilkel ülkeye dönüşür.
Demek zor devletini özgür devlete çevirecek yeteneği ve onuru olan halkta huy bütünlüğünün bulunması gerekiyor.
Eğitim görmüş aydın insan, doğayı kendine dost yapar ve özgürlüğünü, zorbalığını dizginlemekle yalnız sayar.
Güzelliğin büyüsü, onun bir giz oluşundadır, öğeleri zorla biraraya getirilirse, ortada güzellik kalmaz.
Reklam
bütünlük, lanet ikilisinin ters orantısı hakkında
insan meleklerinin birbirinden bağımsız ve kopuk olarak geliştirilmesi sayesinde dünyanın tümü için ne kadar fazla şey kazanılırsa kazanılsın, şurası inkar edilemez ki, insanların bu tür bir kültür arayışına sevk eden dünyanın bu nihai amacı onlar için ıstırabın, bir tür lanetlenmenin sebebidir
Sanatın Gerekliliği
İnsan, bedensel uykusundan uyanarak kendine gelir, insan olduğunu anlar, çevresine bakar ve kendini bir kültür içinde bulur. İhtiyaçların zorlaması, onu, kendisi henüz bu durumu özgürce seçmeden buraya atar; kendisi henüz bunu akıl yasalarına göre yapamazken gereklilik onu ”salt doğa yasalarına” göre donatır. Ama insanın salt doğa ihtiyacından ortaya çıkmış ve yalnızca bunun tatminine yönelik bu ihtiyaç devletinde, o, ahlaki kişi niteliğiyle yetinemez ve zaten yetinseydi onun için ne berbat olurdu!
Sayfa 27
İnsan, gerçeğin pahasına şekli, şeklin pahasına da gerçeği değil, daha çok mutlak varlığı muayyen bir şeyle, muayyen varlığı da sonsuz bir şeyle aramalıdır. İnsan şahıs olduğu için kendisine bir dünya yaratmalı ve kendisinde bir dünya bulunduğu için bir şahıs olmalıdır...
Kaknüs
Hükmünü dar ve muayyen bir alanda geçiren insan, içinde kendine efendilik verdi, bu da içindeki öbür yetkilerini ezmekten başka bir şey yapmıyordu. Bir tarafta çekici hayal kuvvetleri, aklın güç halle kurduğu şeyleri yıkarken, öbür tarafta soyut fikir, kalbi ısıtacak ve muhayyileyi (hayal gücü) alevlendirecek ateşi içinde söndürüyordu...
Kaknüs
311 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.