Yabancılaşma, köleci düzende en aşırı ölçüsüne ulaşır. Kölenin özgür işçiden farkı, yalnızca emeğine değil, aynı zamanda bedenine de yabancılaşmasıdır. Gerek emeği, gerek bedeni başkalarının malıdır. Dolayısıyla, kölenin hem emeği, hem de bedeni, onu bir özne olarak yüzyüze geldiği nesnel gerçekliğin bir parçasını oluşturur.