İnsanlar Arasındaki Eşitsizliğin Kökeni
Jean-Jacques Rousseauİnsanlar Arasındaki Eşitsizliğin Kökeni Gönderileri
İnsanlar Arasındaki Eşitsizliğin Kökeni kitaplarını, İnsanlar Arasındaki Eşitsizliğin Kökeni sözleri ve alıntılarını, İnsanlar Arasındaki Eşitsizliğin Kökeni yazarlarını, İnsanlar Arasındaki Eşitsizliğin Kökeni yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Bir parça toprağı himayesine almış, “Bu benim” diyebilen ve ona inanacak kadar saf insanlar bulmuş ilk insan, medeni toplumun gerçek kurucusudur.
İnsanoğlu göktekinden ayrı bir ateş görene kadar kim bilir kaç asır geçmiştir! Bu elementin en sıradan kullanımını bile öğrenmek için ne çeşitli rastlantılar başlarından geçmiştir! Ateş yakmakta ustalaşıncaya kadar, sönmesine ne kadar çok izin vermişlerdir! Ve bu sır, onu keşfedenle birlikte kaç defa öldü!
İnsan sosyal oldukça ve köleye dönüştükçe zayıflar, ürkek ve teslimiyetçi olur. Kibar hayat tarzı, gücünü ve cesaretini azaltır. İlkel ve medeni insan arasında hâlâ, vahşi ve evcil hayvan arasındakinden daha fazla fark vardır.
Bir parça araziyi ilk çeviren ve "burası benim" deyip kendisine inanacak kadar saf insanlar bulabilen ilk kişi, sivil toplumun gerçek kurucusudur.
Kargaşa ve düzensizliğin ortasından yavaş yavaş kendini
gösteren ve devletin sağlam kalan ve lekelenmemiş olan her parçasını bozan despotluk, sonunda insanları ezip kanunları çiğneyecek ve cumhuriyetin yıkıntıları üzerine kurulacaktı. Bu son değişimi takip eden zamanlar, bela ve felaket zamanları olacaktı; ancak nihayet canavar her şeyi yutacak ve insanların artık başka idarecileri ve kanunları olmayacaktı, zorbaları olacaktı.
Sayfa 97
Siyasi ayrım, vatandaşlar arasında ayrıma yol açar.
Sayfa 94
Miserrimam servitutem pacem appellant.
En perişan köleliğe huzur diyorlar.
Sayfa 86
İki insan arasındaki ilişkide olabilecek en kötü şey, birinin diğerine acımasıdır.
Sayfa 85
Hiçbir şeyin rahatsız edemeyeceği ruhu, ne kadar yakın olursa olsun gelecek hakkında tek bir fikir taşımaksızın, bütünüyle anlık varlığının hissine sarmalanmıştır.
Sayfa 41
Doğum yerimi tercih etme hakkı tanınmış olsaydı, insan becerilerinin sınırlarıyla ölçüsünde, diğer bir deyişle iyi idare edilebildiği seviyede gelişmiş bir toplumu seçerdim.
Sayfa 8
(...)bir budalanın bir bilgeyi yönetmesi, açlık içindeki çoğunluk zorunlu ihtiyaç maddelerinden yoksun yaşarken bir avuç insanın gereksiz şeyler bolluğu içinde yüzmesi doğa kanununa açıkça aykırıdır.