Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

İnsanların Dünyası

Antoine de Saint-Exupéry

İnsanların Dünyası Gönderileri

İnsanların Dünyası kitaplarını, İnsanların Dünyası sözleri ve alıntılarını, İnsanların Dünyası yazarlarını, İnsanların Dünyası yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Sessizlik, bir kızın ruhunu, Sahra'daki vahaları saklayan kalın kum tabakalarından daha iyi koruyabilir.
Reklam
Ey benim Sahram, seni baştan başa, yün eğiren bir kız büyülemiş!
Yaşamın yaşamla pek güzel birleştiği, çiçeklerin, rüzgarın yatağında bile çiçeklerle karıştığı , kuğunun bütün kuğuları tanıdığı bir dünyada, yalnızca insanlar yalnızlıklarına gömülüyorlar.
İmparatorluk kuran bir sömürgeciye göre yaşamın anlamı, fetih yapmaktır. Asker, sömürgede yerleşenleri küçümser. Ama bu toprak kazanmanın amacı, bu koloniye insan yerleştirmek değil midir? Böylece bizler, gelişmemizin coşkusu içinde, insanları demiryolları döşemekte, fabrikalar kurmakta, petrol kuyuları kazdırmakta kullandık. Bütün bu yapıları insanlar kullansın diye diktirdiğimizi biraz unuttuk. Ahlakımız, fetihler boyunca asker ahlakıydı. Ama şimdi buraları insanlarla doldurmamız gerek. Henüz hiç kişiliği olmayan bu yeni eve can vermemiz gerek. Gerçek, bazıları için ev kurmak, bazıları içinse oturmaktı.
Her ilerleyiş, bizi, daha yeni kazandığımız alışkanlıkların biraz daha ötesine itmiştir. Bizler, henüz yurtlarını kuramamış gerçek göçmenler gibiyiz.
Reklam
Çevremizdeki her şey insan ilişkileri, çalışma koşulları , gelenekler öyle hızlı gelişti ki. Kendi ruhsal yapımız bile ta temelinden sarsıldı. Sözcükler aynı kalsa bile ayrılık, yokluk, uzaklık, dönüş kavramları artık aynı gerçekleri içermiyor. Bugünün dünyasını anlamak için dünkü dünya için kurulmuş bir dili kullanıyoruz. Geçmişteki yaşam da yalnızca dilimize daha yakın olduğundan, yapımıza daha uygun geliyor.
Ölümü hiçe saymalarını övüyorlar. Ölümü küçümsemek vız gelir bana. Eğer kökünü bilinçli bir sorumluluktan almıyorsa, bu hiçe sayış, ya ruh yoksulluğundan ya da gençliğe özgü aşırılıktan kaynaklanıyordur. Canına kıyan bir genç tanımıştım. Kim bilir hangi sevda ateşi, yüreğine özenle bir kurşun sıkmaya zorlamıştı onu. Hangi edebi eğilime uyarak ellerine beyaz eldiven geçirmişti, bilmiyorum. Ama bu acıklı gösteri karşısında, yoksulluktan uzak bir zavallılık duyumsadığımı anımsıyorum. Bu sevimli yüzün arkasında, bu erkek kafatasının içinde, o birbirine benzer aptal kızlardan birinin görüntüsünden başka hiçbir şey yoktu.
İnsan olmak, aslında sorumlu olmak demektir. Suçu başkasındaymış gibi görünen bir yoksulluktan utanç duymaktır insan olmak. Arkadaşların kazandığı bir başarıdan gururlanmaktır. Kendi payına düşen taşı yerine koyarken, dünyanın kurulmasına yardım etmektir.
İnsanlar ömür boyu, kendi sessizliklerine gömülmüş olarak yan yana yürürler. Birbirlerine bir şeyler söylerler ama bunu aktaramazlar birbirlerine. Oysa tehlike anı gelince, herkes birbirine omuz verir. İnsan, aynı topluluğun malı olduğunu anlar ve başkalarının varlığını anlayınca, rahatlar. Gülücüklerle bakarlar birbirlerinin yüzlerine. İnsan, daha yeni koyverilmiş denizin enginliği karşısında çok şaşıran bir hükümlüye benzer.
Reklam
Bir mesleğin büyüklüğü, belki de her şeyden önce insanları birleştirmesindedir: Bir tek gerçek lüks vardır, o da insan ilişkilerindeki lükstür. Yalnız parasal çıkar için çalışırken, kendi zindanı mızı kendimiz kuruyoruz. Yaşamaya değer hiçbir şey sağlamayan o değersiz paramızla kendimizi soyutluyoruz.
1.500 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.