Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

İnsanlık Tarihi

Andre Ribard

En Eski İnsanlık Tarihi Sözleri ve Alıntıları

En Eski İnsanlık Tarihi sözleri ve alıntılarını, en eski İnsanlık Tarihi kitap alıntılarını, etkileyici sözleri 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
...Türkler ile melezleşen, sayıları daha az olan Moğollar, dilini kullandıkları Türkler arasında kayboluyorlardı.
Sayfa 236
İnsanlar ve Doğa
Kadının barınaktan uzaklaşmadan becerebildiği işler, toplulukta ona önemli bir yer kazandırır. Kadın, ortak mülk olan araç gereçten sorumludur ve topluluğun gücü, sahip oldukları kol sayısına bağlı olduğundan doğurganlığı ile klanın refahını sağlamaktadır. Bu ikili işlevin kadına sağladığı otoritenin neticesinde ilkel toplum böylece anaerkil bir nitelik kazanır.
Sayfa 12
Reklam
İnsanlar ve Doğa
Sürekli değişen iş bölümü sonucu kadının uğraşı ikinci plana düşer. Çobanın otoritesi artar, güç kazanır. Kadını boyunduruğu altına alır ve kan bağı gibi kavramların yerine mülkiyet kavramı gelir. İkili bir çelişki ilkel toplumun düzenini aile reisliği yararına dağıtır ve aşiretin içerisindeki mal değiş tokuşunun artık anaerkilliğin kaybolduğu klanın içerisinde yarattığı zenginlik farklılıkları derecesinde toplumu böler. Yeni bir mülkiyet biçimi klanın ortak mülkiyetinin yerini alma eğilimindedir; insanlar arasına eşitsizlik sokulmuştur.
Sayfa 14
İnsanlar ve Doğa
Sümerler ölümden sonra yaşama inanıyorlardı. Buna ilişkin mucize hikayeleri, Toros gümüşü veya Lübnan sedir ağacına karşılık değiştirdikleri küpler aracılığıyla İran'dan Sina'ya kadar yayıldı.
Sayfa 16
Tarihin Başlangıcı
Kral, toprağın mülkiyetini ona yaklaşabilme ayrıcalığı olan aile bireylerine, dostlarına, rahiplere, hizmetkârlara bırakarak çevresinde kendisinin otoritesinden yararlandığı ölçüde onu destekleyen sınırlı bir topluluk oluşturur. Bu sınıf, yaşadığı sürece kabilenin geri kalanının aleyhine olmak üzere mülkünü arttırır, onların emeğini kendi çıkarına olmak üzere yoğunlaştırır ve edindiği zenginlikleri varislerine aktarır. "Ondalık sistem" i kullanan Mısırlılarda büyük kişisel servetlere giden yol bu şekilde çizilmişti.
Sayfa 19
Tarihin Başlangıcı
Zanaatkarların ve köylülerin yaptığı işler, ötekiler için yeni zenginlik kaynağı haline gelirken bu yeni mutlakiyetçi hukuk, birini toprağa bağladığı gibi, diğerini de zanaatına bağlar. Kralın düzenlediği seferler sırasında elde edilecek olan yeni tutsaklar bunların sayılarını daha da kartacaktır. Canlarının bağışlanması karşılığında özgürlüklerini kaybedecek olan bu tutsaklar, köle olacaklardır. Uzak geçmişte kalan ilkel toplumu ve klandaki eşit paylaşımı hatırlayan emekçiler, eski toplulukların altın çağından ve yitik mutluluk dönemlerinden bahsederler.
Sayfa 19
Reklam
İlk Büyük Güçler
Halkın bu tartışmasız zaferinin özü, yurttaşlık haklarını da kapsayan dinsel hakların tanınmasıdır. Ölümsüzlüğe inanış halka da tanınacak şekilde genişletildi. Böylece öteki dünyada cennetten faydalanacak olan halk, yeryüzündeki yaşam koşullarının da daha iyi bir düzeye yükseldiğine tanık oldu.
Sayfa 32
“Sürekli değişen iş bölümü sonucu kadının uğraşı ikinci plana düşer. Çobanın otoritesi artar, güç kazanır. Kadını boyunduruğu altına alır ve kan bağı gibi kavramların yerine mülkiyet kavramı gelir. İkili bir çelişki ilkel toplumun düzenini aile reisliği yararına dağıtır ve aşiretin içerisindeki mal değiş tokuşunun artık anaerkilliğin kaybolduğu klanın içerisinde yarattığı zenginlik farklılıkları derecesinde toplumu böler. Yeni bir mülkiyet biçimi klanın ortak mülkiyetinin yerini alma eğilimindedir; insanlar arasına eşitsizlik sokulmuştur.”
“Kadının barınaktan uzaklaşmadan becerebildiği işler, toplulukta ona önemli bir yer kazandırır. Kadın, ortak mülk olan araç gereçten sorumludur ve topluluğun gücü, sahip oldukları kol sayısına bağlı olduğundan doğurganlığı ile klanın refahını sağlamaktadır. Bu ikili işlevin kadına sağladığı otoritenin neticesinde ilkel toplum böylece anaerkil bir nitelik kazanır...”
“Sümerler ölümden sonra yaşama inanıyorlardı. Buna ilişkin mucize hikayeleri, Toros gümüşü veya Lübnan sedir ağacına karşılık değiştirdikleri küpler aracılığıyla İran'dan Sina'ya kadar yayıldı...”
Reklam
Mevcut hayvanların en güçlüsü olmayan insan, bu canlıların en çalışkan olanıdır. Elini bir alet gibi kullanabilen insan, çakmaktaşını ilk defa kullanmaya başlar başlamaz, çevresine korku salan bir yaratık haline gelir.
Sayfa 11
Sümerler
Hasat bitimi, krallık otoritesinin yedi günlüğüne yok sayıldığı büyük halk şenlikleriyle kutlanırdı. Süslenip başına taç takılan bir köle, şölen sonrası kurban edilirdi. Şenlik boyunca toplumsal tabakalar arasındaki ayrım ortadan kalkar ve halk, kendilerini efendilerinin boyunduruğundan kurtaran bu kutsal başıbozukluğa kapılırdı. Sümer şöleni, delicesine bir eğlence havası içinde, zil, lir ve flüt sesleri eşliğinde - genel bir çılgınlık gibi görünse de- insanlığın eşitlik ve özgürlük hayalini ilan ederdi.
Sayfa 28
Giritliler
Bu halk, gerek doğa tarihi, gerekse tıp alanındaki bilgileri ve yetenekleri, hızla dönen çömlek tablasından dokuma mesleğine kadar teknik alandaki deneyimleriyle hükmederek, hiç zora başvurmadan fatih oldu.
Sayfa 36
42 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.