İnsansız Hava Sahası
Harun Bicilİnsansız Hava Sahası Sözleri ve Alıntıları
İnsansız Hava Sahası sözleri ve alıntılarını, İnsansız Hava Sahası kitap alıntılarını, İnsansız Hava Sahası en etkileyici cümleleri ve paragragları 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
"Zamanla biz Leyla'ya selam verdikçe Leyla bize gülümsemenin yanında kahkahalar atmaya başladı. Kediyle, güvercinlerle, hattâ karıncalarla bile konuşuyordu. Bir tek insanlarla konuşmuyordu."
Sayfa 35 - Luna YayınlarıKitabı okudu
"konuşurdum kediyle, köpekle. Delilikten değil, insanlıktan..."
Sayfa 47 - Luna YayınlarıKitabı okudu
"Belki de senaryoları değiştirmek, hatalarımızı değiştirme isteğimizden geliyordur... O senaryolar bize unuttuklarımızı hatırlatıyor Muhittin. İnsanlar film senaryolarına" keşke böyle olmasaydı, "dediği kadar kendi hayatına" keşke böyle yaşamasaydım, " demiyor Muhittin. İyi sonla biten filmler hatalarından ders çıkardığını zanneden insanlara yapılan bir iyilik, son bir iç huzur temennisi sadece."
Sayfa 23 - Luna YayınlarıKitabı okudu
"Babaannemi kaybettikten sonra dedemin yıkılacağını düşündüm, yıkılmadı ama ayakta da kalmadı. Haberleri izlerken emekli maaşına gelen zam müjdesinden sonra" Bak, gördün mü? " deyip soluna döndüğünde, babaannemin var olan boşluğuna baktı hep. Sonra hiç bozuntuya vermeden alt dudağını ısırıp yalnızlığın sessizliğini bağırdı hepimize. Zamanla alışır zannettim ama alışmak bir yana dursun daha çok bağlandı babaannemin yokluğuna."
Sayfa 41 - Luna YayınlarıKitabı okudu
"Hayriye abla giderken yalnız gitmemişti,Rıza abinin inancını da yanında götürmüştü. Yarının güzel olabilme ihtimaline, mahallenin kentsel dönüşüme gireceğine, zeytin fiyatlarının düşeceğine, belediyenin söz verdiği, fakirlere yardım destek paketinin dağıtılacağına olan inancını ;yani Rıza abinin iyiye yorduğu bütün vaatleri de yanında götürmüştü. "
Sayfa 32 - Luna YayınlarıKitabı okudu
Bir ağlasa gülebilecekti, o kadar hasret kalmıştı içimdekileri dökmeye.
"Birazdan mahallede çocuklar oynamaya başlayacaklardı. Elektrik faturasını, su faturasını hattâ eskiyen ayakkabılarını düşünmeden koşacaklardı. Biz ayakkabıya su değerse eskiyeceği korkusunu yaşarken onlar koşamadıkları anın korkusunu yaşayacaklardı. Belki de mutsuzluğumuzun ana sebebi buydu, yürürken ayakkabıları düşünüp koşmaktan korkmak... "
Sayfa 47 - Luna YayınlarıKitabı okudu
…Aslında hiçbir insan ölmezmiş Muhittin, sadece sevdiği insanları terk edermiş. Anneme “Beni terk etme!” dediğimde dik dik yüzüme baktı, “ Sakın ölme!” diyemedim. “Ben önce öleyim.” de diyemedim, onu terk etmeyi de göze alamadım.
Nasıl kaybettik anne,iyice baktınız mı her yere? Babaannemin ayaklarında kireçlenme var, fazla uzağa gitmiş olamaz. Hem kaybettik ne demek? Babaannem yeni tanışılan birinin aceleyle cüzdana sokulup sonra ihtiyaç olduğunda bulunamayan kartviziti mi? İyice baktınız mı anne? Marketten çıkarken fazlalık olmasın diye kasiyere geri uzatılan market fişi değil ki babaannem... Hem balkonda bitti, dün akşam uyuyakaldığım için Azrail'in sınırı aşıp babaannemi güvenli bölgede öldürdüğünü söyleme bana anne!
"Biz ölüyoruz ; dünyanın dışında, güneş görmeyen bir mahallede, birbirimizin gözlerinin içine aynı gerçeği söyleyerek ölüyoruz. Keşke insanlar sadece romanlarda ve öykülerde ölseydi. Gerçi insanlar en güzel romanlarda ölüyor. Biz bu gerçeği, birbirimizin gözlerine bakıp konuşmadan anlatıyoruz. "
Sayfa 65 - Luna YayınlarıKitabı okudu